Translation of "Onun" in Hungarian

0.015 sec.

Examples of using "Onun" in a sentence and their hungarian translations:

Onun teminatçısı.

hanem a szavatolója.

Onun yerine...

Ehelyett...

O onun.

Ez az övé.

Onun farkındayım.

Felfogom.

Bu onun.

Ez az övé.

Onun şaşkınlığı onun yalanını açığa vurdu.

A zavara elárulta, hogy hazudik.

- Onun ailesini tanıyorum.
- Onun ailesini biliyorum.

Ismerem a családját.

Onun, onun babası olduğu ortaya çıktı.

Kiderült, hogy az apja.

- Onun yüzü isliydi.
- Onun yüzü kurumluydu.

Az arca csupa korom volt.

- Onun şakalarından hoşlanmıyorum.
- Onun esprilerinden hoşlanmıyorum.

Nem szeretem a vicceit.

- Onun adını unuttum.
- Onun ismini unuttum.

Elfelejtettem a nevét.

- Onun kazanmasını istiyordu.
- Onun kazanmasını istiyordum.

Azt akartam, hogy nyerjen.

- Onun milliyeti ne?
- Onun uyruğu ne?

Milyen nemzetiségű ő?

- Onun adını hatırlayamam.
- Onun adını hatırlayamıyorum.

- Nem emlékszem a nevére.
- Nem tudok visszaemlékezni a nevére.

- Onun saçlı uzun.
- Onun saçı uzun.

- Hosszú a haja.
- Hosszú haja van.

- Onun teklifini reddetti.
- Onun önerisini reddetti.

- Elutasította az ajánlatát.
- Visszautasította a lánykérést.

- Onun tavsiyesini almalıydın.
- Onun tavsiyesine uymalıydın.

- Meg kellett volna fogadnod a tanácsát.
- Meg kellett volna fogadnotok a tanácsát.

- Onun gözleri parlıyordu.
- Onun gözleri parladı.

- Ragyogtak a szemei.
- Csillogott a szeme.

Onun annesi onun nefesini kokladı ve onun sarhoş olduğunu biliyordu.

Az anyja a szagáról tudta, hogy ivott.

- Onun hiç parası yoktu.
- Onun parası yoktu.

Nem volt pénze.

- Ben onun adresini unuttum.
- Onun adresini unuttum.

Elfelejtettem a címét.

- Onun örneğini izleyin.
- Onun örneğini takip edin.

Kövesd a példáját!

Onun bir sonraki suçu onun sonu olacak.

A következő bűncselekménye lesz az utolsó.

- Onun terk etmesini istiyorum.
- Onun gitmesini istiyorum.

Azt akarom, hogy távozzon.

- Sen onun tek dostuydun.
- Sen onun biricik arkadaşıydın.
- Sen onun tek arkadaşıydın.

Te voltál az egyetlen barátja.

Öğrenmek onun işi.

Az a dolga, hogy tanuljon.

Onun adı Ken.

A neve Ken.

Onun konuşması doğrudur.

Az igazat mondja.

Onun kütüphanesinden yararlanabilirsin.

Használhatják a könyvtárat.

Onun üstünde uyuyacağım.

- Alszom rá egyet.
- Aludni fogok rá.

Onun konvülsiyonları var.

Be van görcsölve.

Onun rengi kırmızıdır.

Piros színű.

Yeni araba onun.

Az új autó az övé.

Onun yüzünü tokatladı.

- Arcon ütötte.
- Pofon vágta.

Onun adı bilinmiyordu.

A neve ismeretlen volt.

Onun gelmesi gerekiyordu.

Úgy volt, hogy jön.

Onun parası bitti.

Elfogyott a pénze.

Onun adını hatırlayamadım.

Nem emlékeztem a nevére.

Onun hikayesi ilginçti.

A története érdekes volt.

Onun popülaritesi düşüyor.

Csökken a népszerűsége.

Onun işi nedir?

Milyen üzlettel foglalkozik?

Onun yardımına güvenemezsin.

Nem számíthatsz a segítségére.

Onun performansı inanılmazdı.

Az előadása csodálatos volt.

Onun yardımına güvenme.

Ne számíts a segítségére.

Onun görüşleri değersizdir.

- A véleménye értéktelen.
- A véleménye nem ér semmit.

Onun fıkrası muhteşemdi.

Az ő vicce remek volt.

Onun sinirlenmesi nadirdir.

Ritkán szokott dühös lenni.

Onun osuruğu koktu.

Büdöset fingott.

Onun İngilizcesi mükemmel.

Tökéletes az angoltudása.

Onun sorunu nedir?

- Mi van vele?
- Mi baj van vele?

Onun gelmesini bekliyorum.

Elvárom tőle, hogy jöjjön.

Biz, onun çocuklarıyız.

Az ő gyermekei vagyunk.

Onun İngilizcesi mükemmeldir.

Kitűnő az angolja.

Onun neyi var?

- Mije van?
- Mi van nála?

Onun mesleği nedir?

Mi a szakmája?

Onun adını unuttum.

Elfelejtettem a nevét.

Onun kalbi kırıktı.

Összetörték a szívét.

Onun yanına oturdum.

Mellé ültem.

Onun geleceğini sanmam.

Azt hiszem, nem jön.

Onun hikayesi doğrudur.

Igaz a története.

Onun adını unuturum.

Elfelejtettem a nevét.

Onun adresini bilmiyorum.

Nem tudom a címét.

Onun ismini hatırlamıyorum.

Nem emlékszem a nevére.

Onun öldüğünü düşündüm.

Azt hittem meghalt.

O araba onun.

Az az ő kocsija.

Onun ölümü yakın.

Fél lábbal már a sírban van.

Onun ölümü yakındır.

- Az utolsókat rúgja.
- Nem húzza sokáig.
- Nagyon odavan.

Onun ayakkabıları kahverengidir.

A cipője barna.

Onun fikirleri önemlidir.

A véleményének súlya van.

Onun hırsı vardı.

Voltak törekvései.

Onun gelmeyeceğini düşünüyorum.

- Szerintem nem fog jönni.
- Szerintem ő nem fog jönni.

Onun gözleri kırmızıdır.

- Piros a szeme.
- Vörös a szeme.

Onun yaşadığından eminim.

Biztos vagyok benne, hogy életben van.

Onun fikri pratiktir.

Az ötlete gyakorlatias.

Onun nesi var?

Mi a baj vele?

Hangi ev onun?

- Melyik ház az övé?
- Melyik az ő háza?

Onun gözleri mavidir.

- Kék a szeme.
- Kék szemei vannak.

Onun evi nerede?

- Hol van a háza?
- Hol a háza?

Onun performansından memnunum.

- Elégedett vagyok a teljesítményével.
- Elégedett vagyok az előadásával.

Onun davranışı tehlikeliydi.

- Veszélyes volt, amit csinált.
- Veszélyes volt, amit végrehajtott.

Onun kazağı mavi.

A pulóvere kék.

Onun babası Japondur.

- Az apja japán.
- Az édesapja japán.

O onun hatasıydı.

Az ő hibája volt.

O, onun kızı.

Ő a lánya.

Onun şarabı var.

Van bora.

Onun görüşü önemsizdi.

A véleménye nem volt fontos.

Onun üzerinde çalışıyorum.

Dolgozom rajta.

Onun şirketini seviyorum.

- Jól érzem magam a társaságában.
- Élvezem a társaságát.

Onun davranışını seviyorum.

Tetszik a hozzáállása.

Onun olmasını istiyorum.

Azt akarom, hogy megtörténjen.

Onun tadı berbat.

- Annak rettenetes íze van.
- Ennek szörnyű íze van.
- Ennek rémes íze van.

Onun için teşekkürler.

Köszönet érte.

Onun şikayeti var.

- Személyes bosszú motiválja.
- Szeretné elmondani az álláspontját.

Onun korkusu yok.

Nem fél.

Onun yanıldığını umuyorum.

Remélem, hogy téved.