Translation of "Onun" in Korean

0.008 sec.

Examples of using "Onun" in a sentence and their korean translations:

Onun teminatçısı.

보증인이죠.

Onun yerine...

‎대신...

Onun için endişeliydim

전 그 동안 친구가 몹시 걱정스러웠는데

Bu onun tasması!

데이나의 송신기예요

Öğrenmek onun işi.

배우는 것이 그녀의 일입니다.

onun dışında iyi görünüyor.

그것 말고는 괜찮은 거 같네요.

Ve bu onun hakkıydı.

그건 그녀의 권리입니다.

Bu onun düşmanlarını yüreklendirdi.

그의 적들은 용기를 얻었다.

Ve bizim onun nasıl kullanıldığını

우리가 좋은 이야기를 만들기 위해

Meyve, onun bu dönüşümünün kanıtıdır.

맺어지는 그 열매는 말벌이 변한 증거입니다.

çünkü fabrika onun zamanında kapanıyordu.

본인이 지켜보고 있는 가운데 이렇게 공장이 문을 닫으니까요.

onun eğlenmesi için süslediğim hikâyeler

재미있는 이야기와 일화들을 가득 담아 썼던 편지들이죠

onun olabilirliğini daha mümkün görüyoruz.

가능성이 더 높다고 판단하는 것입니다.

Ama onun da garantisi yok.

‎하지만 살아남는단 보장은 없죠

Onun özel bir yanı var.

‎특별한 동물이라는 느낌이 와요

Bu onun için çok etkiliydi.

이 행동은 에르도안에게 매우 이득이었습니다

onun karakterine ve beklentilerimize karar veriyoruz.

특성과 기대를 부여하기 시작합니다.

Vücudumu ve onun sınırlarını öğrendiğim zaman

제 몸과 그 한계를 받아들이는 것을 배우면서,

Anne adayına onun hayatından hikâyeler anlattılar

친구들은 자신들의 삶에 대해 얘기해주었어요.

Onun hakkında bildiğim her şeyi aldım --

저는 코미디에 대해 제가 아는 모든 것을 쏟아부었어요.

Muhtemelen başka kimse onun peşine düşmez.

다른 사람도 하지 않을 가능성이 높다는 것입니다.

HS: Tüm dişiler de onun civarındalar.

HS: 다른 모든 암컷들도 마찬가지입니다.

onun yerine salata karıştırıcısı gelmiş gibisiniz.

채소탈수기를 받은 것 같군요.

Tek hissettiğim şey onun saf ihtişamıydı.

‎아름다움이 고스란히 느껴졌죠

Onun yavrularından biri olabileceğini hayal ettik.

‎죽은 암컷의 새끼일 수도 ‎있겠다고 생각했어요

Ve onun bir tehlike yarattığını düşünüyorlardı.

세속적인 터키에게 에르도안은 위협이었습니다

Deliyi beklemek ve onun için plan yapmak.

미친 것을 예상하고 설계하는 것입니다.

Tamam, onun yanına inmenin bir yolunu bulmalıyız.

데이나한테 내려갈 방법을 찾아야 해요

Onun altında olmadığımız için uğurlu yıldızlarınıza şükredin.

우리가 저 밑에 있지 않은 걸 다행으로 생각하세요

Mücadelem; yapabildiğimin en iyisiyle onun merkezini bulmak.

태풍의 눈을 찾는 것, 그것이 제 어려움이죠.

Onun başvuru yapmasına izin vermelerini talep ediyorsun."

그리고, 그 사람한테 직접 신청해 달라고 하세요."

İnsanlar onun hikâyesini, doğruluğunu teyit etmeden paylaştılar.

사람들은 벨의 이야기가 사실인지 확인조차 하지 않고 퍼뜨렸습니다.

Bu onun için dehşet verici bir travmaymış.

그녀에겐 매우 큰 트라우마였어요.

Onun yatağının kenarında oturarak nedenleri araştırmaya başladım.

그래서 그의 병상 옆에 앉아 그 이유를 찾기 시작했습니다.

Onun aklında bunlar var olan tek kategoriler.

그리고 그녀의 머릿속엔 온통 그런 생각들 뿐이었습니다.

Ben onun sakinliğini bir armağan olarak görüyorken

하지만, 제 아이의 조용하지만 주의 깊은 재능을 보게 된 것은

Onun gibi, güreşle ilgili her şeyi severdim:

아버지와 같이 저도 레슬링의 모든 것을 좋아했습니다

onun içinde yürüyoruz, bu boyutta sandalyalerde oturuyoruz

우리가 걸을 때나 앉을 때나 적용되는 법칙들에 의해

çünkü AB onun için hiçbir şey yapmamıştı.

유럽연합이 자신에게 해준 게 아무것도 없다면서요.

Bense onun dünyasını daha da derinden görmeye,

‎저는 전혀 다른 각도로 ‎접근하기 시작했습니다

çünkü onun altında başka bir hikâye daha var

왜냐하면 그 이야기 깊숙이에는 또 다른 이야기가 있었고

Onun yerinde olsaydım bu tarafa gelirdim. Hava kararıyor!

저라면 이쪽으로 갈 겁니다 점점 어두워집니다

Gördüğünüz gibi onun mükemmeliyetçiliği ve katı çalışma etiği

그의 완벽주의, 끊임없는 근면함은

Bunu, onun için online bir hesaba transfer ediyoruz.

우리는 온라인 계좌로 송금하지요.

Onun gözetiminde, sanayi sektörü hızlı bir artış kaydetti.

아타튀르크의 통치 하에 산업은 급격하게 성장했습니다

Ve onun, ilk tescilli markanın alkollü bir içecek olmasının

저는 트레이드 마크가 된 첫번째 브랜드가 알콜 음료라는 것이

Burası onun bölgesi ve hırlaması, "Uzak dur" anlamına geliyor.

여긴 자기 영역이니 접근하지 말라고 으르렁거리는 겁니다

O hâlde, onun genç olduğunu ama anlamaya başladığını gösteriyor.

그 아이는 어리지만, 이제 이해하기 시작했다는 걸 보여주고 있습니다.

Onun yerine tuzak tellerinden oluşan ağları aracılığıyla yoklar dünyayı.

‎눈으로 보는 대신 ‎거미줄 망으로 세상을 느끼죠

Gözlerini pek kullanmaz. Onun yerine karanlıkta yolunu koklayarak bulur.

‎녀석은 시각이 아니라 후각으로 ‎어둠을 헤쳐 나갑니다

Ve sadece etrafında olarak bile onun taşıyıcısı hâline geliriz.

우리는 그 주변에 있는 것만으로도 무례함의 매개체가 됩니다.

Ama onun yerine şehir sakinlerinin %90'ın kaçtığını öğrendi

하지만 그 대신, 그는 모스크바의 주민들의 90%가 도망쳤다는 사실을 알게 되었다.

Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.

‎처음에는 상상하기 힘들었어요 ‎문어가 이 관계에 ‎관심을 보일 줄 몰랐죠

Bu yukarıdan aşağıya bir sistemdi. Onun politikası ülkedeki en önemli ailelerle

Top-Down 시스템인데, 박정희의 정책은 말이야, 한국의 모든 산업을 컨트롤하는 가장 중요한

Bu yüzden onun için zor olanı yaptı ve 100 kadar arkadaş ve akranının

그래서 그녀는 백여 명의 친구와 학생 앞에서 이 이야기를 나누었습니다.

Ya da kendinizi onun yerine koyarsınız ve buna da Spekülatif İz Sürme denir.

반면 데이나의 입장이 돼 보는 건 추론적 추적이라고 합니다

Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp

타란툴라를 잡으려면 어떤 방법을 써야 할까요? 곤충들이 빛을 보고 날아들도록

Onun olduğunu keşfetmek kötü bir sürpriz oldu Bohemya Ordusu'nun tüm gücüyle karşı karşıya kaldı:

하지만 그가 보헤미아 군대의 전력과 마주했다는 걸 알았을 때, 그는 경악했다.

Arizona egzotik evcil hayvan mağazası sahibi Traci Roach, ki bu onun sahne adı değil, gerçek adı,

애리조나의 이색 반려동물 가게를 운영하는 트레이시 로치는 가명이 아닌 본명으로