Translation of "Hâline" in Portuguese

0.008 sec.

Examples of using "Hâline" in a sentence and their portuguese translations:

Bir nevi takıntı hâline gelmişti.

Quer dizer, tornou-se uma obsessão.

Gözümü ayırmak istemiyorum, sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

Não posso tirar os olhos da cobra, já está a recuar.

Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

Não posso tirar os olhos da cobra, já está a recuar.

Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri

Quando puxam a cabeça para trás e recuam,

Sarmal hâline gelip kafalarını böyle geriye çekmeleri

Quando puxam a cabeça para trás e recuam,

En bolluk içinde yüzen sularından biri hâline getiriyor.

que alimentam um dos pesqueiros mais ricos do planeta.

Büyük, kuvvetli ve ateş turuncusu. Asya'nın simge hâline gelmiş orangutanı.

Grande, forte e dum laranja resplandecente, o icónico orangotango da Ásia.

Bu muhtemelen akıllıca. Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

É uma escolha inteligente. Não posso tirar os olhos da cobra, já está a recuar.

Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.

Tirando partido dos desafios do inverno, tornaram-se os verdadeiros mestres destas noites longas do Norte.

Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri, saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

Quando puxam a cabeça para trás e recuam, significa que podem lançar-se e atacar.