Translation of "Geriye" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Geriye" in a sentence and their portuguese translations:

- Geriye bakma.
- Geriye bakmayın.

Não olhe para trás.

Geriye dön!

Vira!

Ve geriye kalan

e o resto

Lütfen geriye gidin.

Para trás, por favor.

Geriye dönüş yok.

Não há volta.

O geriye düştü.

Ele caiu para trás.

Asla geriye bakma.

Nunca olhe para trás.

Tom geriye tökezledi.

Tom tropeçou para trás.

Geriye kalan tek şey

Então tudo o que resta

Paranın geriye kalanını harcayın.

Gaste o que sobrou do dinheiro.

Tom geriye adım attı.

Tom deu um passo para trás.

Zaman tekerleğini geriye çeviremezsin.

Não se pode fazer girar para trás a roda do tempo.

Ben seslendiğimde geriye döndü.

Ele se virou quando eu chamei.

Ben yavaşça geriye çekildim.

Eu lentamente me afastei.

Bakın, geriye doğru kıvrıldığını görebilirsiniz.

Pode ver que está a começar a recuar.

E geriye kalanlar ne oluyor?

E o resto?

Onun sesini duyduğunda geriye döndü.

Ela virou quando ouvir sua voz.

Tom tökezledi ve geriye düştü.

Tom tropeçou e caiu para trás.

Eğer ileriye gitmiyorsan geriye gidiyorsun.

Quem não está avançando está andando para trás.

şimdi bir geriye dönüp bir bakalım

agora vamos voltar e dar uma olhada

81000 vakadan 7000 tane kaldı geriye.

Dos 81.000 casos, 7.000 permanecem.

Geriye, sorulması gereken tek soru kaldı.

Só resta uma pergunta a ser feita.

Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri

Quando puxam a cabeça para trás e recuam,

Sarmal hâline gelip kafalarını böyle geriye çekmeleri

Quando puxam a cabeça para trás e recuam,

Yaşlı adam aniden durdu ve geriye baktı.

O ancião parou repentinamente e olhou para trás.

El arabası sisteminden geriye kalan tek şey bu.

Isto é tudo o que sobrou... ... do carrinho.

Geriye dönüp biraz su alacağım ve bunu deneyeceğim.

Vamos voltar, buscar água e tentar fazer isso.

O çocuk ise Türklerden geriye kalan son Türk'tü

essa criança foi o último turco dos turcos.

Sütün birazını içtim ve geriye kalanını dolapta tuttum.

Bebi algum leite e guardei o resto no frigorífico.

Nereye gittiğimizi bilmek için bazen geriye bakmamız gerekir.

Às vezes precisamos olhar para trás para saber onde estamos indo.

şu an çarpışmalardan geriye kalan 8 tane gezegenimiz var

agora temos 8 planetas que sobraram de colisões

Çocukluğunda ne yaparak harcadığın zaman hayatının geriye kalanını etkiler.

O que você passa fazendo durante sua infância afeta o resto de sua vida.

Hayatın çılgınlığı, ileriye doğru yaşamak ve geriye doğru anlamaktır!

Uma das coisas mais loucas da vida é vivê-la para diante e entendê-la para trás.

Ve mahallede çocukların oynaması gereken tek bir oyun kalmıştır geriye

e há apenas um jogo para as crianças brincarem no bairro.

geriye ise sadece bir tane küçük bir erkek çocuk kalmıştı

restava apenas um menino

Hayatımın geriye kalan kısmını birlikte geçirmek istediğim herhangi biriyle henüz tanışmadım.

Ainda não conheci alguém com quem eu desejaria passar o resto da minha vida.

Doğru şeyi yap. Bu bazı insanları sevindirecek ve geriye kalanını şaşırtacak.

Faça a coisa certa. Isso irá gratificar algumas pessoas e surpreender o resto.

Tom jambonun bir kısmını yedi, ve sonra geriye kalanını buzdolabına koydu.

- Tom comeu parte do presunto, e então colocou o resto no refrigerador.
- Tom comeu parte do presunto, e então colocou o resto na geladeira.

- Gülden geriye kalan adıdır sadece.
- Mazideki gülden arda kalan adıdır sadece.

- A rosa antiga está no nome, e nada nos resta além dos nomes.
- Daquela rosa nos ficou somente o nome. Que afinal temos nós? Nomes apenas.

Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri, saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

Quando puxam a cabeça para trás e recuam, significa que podem lançar-se e atacar.

Yanlışlıkla bile girdiysen kredi kartı bilgilerini at bir tane mail al paranı geriye arkadaş yahu

mesmo que você o tenha digitado acidentalmente, descarte as informações do seu cartão de crédito, receba um e-mail, devolva seu dinheiro, amigo

Saçlarımda endişe değilim”diyor kafa kesimi devam edebilir. " Ama balta düşerken başını geriye doğru çeker… ve düşen balta

Mas quando o machado cai, ele joga a cabeça para trás ... e o machado caindo corta as mãos do