Translation of "Ayırmak" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Ayırmak" in a sentence and their portuguese translations:

Köpeği çocuklardan ayırmak zorundayım.

Eu tenho que tirar o cachorro de perto das crianças.

Gözümü ayırmak istemiyorum, sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

Não posso tirar os olhos da cobra, já está a recuar.

Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

Não posso tirar os olhos da cobra, já está a recuar.

Doğru ile yanlışı ayırmak her zaman kolay değildir.

Não é sempre fácil separar o certo do errado.

- İyiyi kötüden ayırt etmek kolaydır.
- İyiyi kötüden ayırmak kolaydır.

- É fácil distinguir o bom do mau.
- É fácil distinguir o bem do mal.

Bu muhtemelen akıllıca. Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

É uma escolha inteligente. Não posso tirar os olhos da cobra, já está a recuar.

18 yaşından 30 yaşına kadar her yılın bir ayını ordu eğitimine ayırmak zorundalar.

Entre os 18 e os 30 anos, eles cumprem um mês por ano em treino militar.