Translation of "Gözlerine" in Portuguese

O, gözlerine inanamadı.

Ele não podia acreditar seus olhos.

Tom gözlerine inanamadı.

Tom não conseguia acreditar no que estava vendo.

Ben onun gözlerine baktım.

Eu o mirei nos olhos.

Onun gözlerine bakmaktan kaçınmaya çalıştım.

- Tentei evitar olhar para os olhos dela.
- Eu tentei evitar olhar para os olhos dela.
- Tentei evitar olhá-la nos olhos.

Müziğin güzelliği onun gözlerine gözyaşı getirdi.

A beleza da música trouxe-lhe as lágrimas aos olhos.

O, gözyaşları gözlerine doluncaya kadar güldü.

- Ele ria até às lágrimas.
- Ele chorou de rir.

O an, bu inanılmaz yaratığın gözlerine bakıyordum.

Lá estava eu, a olhar para os olhos de uma criatura incrível.

O, babasının gözlerine ve annesinin burnuna sahip.

Ele tem os olhos do pai e o nariz da mãe.

Tom Mary'nin gözlerine baktı ve onu öptü.

Tom fitou os olhos de Mary e a beijou.

Seni aramadım, ama gözlerine ilk baktığımda, yuvama geldiğimi anladım.

Eu não te procurava, porém, quando pela primeira vez pude olhar-te nos olhos, eu logo soube que chegara em casa.

Tom ellerini Mary'nin omuzlarına koydu ve derinden onun gözlerine baktı.

Tom colocou as mãos nos ombros de Mary e olhou no fundo de seus olhos.