Translation of "çalıştım" in Portuguese

0.014 sec.

Examples of using "çalıştım" in a sentence and their portuguese translations:

Çalıştım.

- Eu trabalhei.
- Trabalhei.

Anlamaya çalıştım.

são levadas ao extremismo e à violência.

Unutmaya çalıştım.

- Eu tentei esquecer.
- Procurei esquecer.

Bakmamaya çalıştım.

Eu tentei não encarar.

Endişelenmemeye çalıştım.

Tentei não me preocupar.

Onu çalıştım.

- Estudei.
- Eu estudei.

Boston'da çalıştım.

- Eu trabalhava em Boston.
- Eu trabalhei em Boston.

Avustralya'da çalıştım.

- Eu trabalhava na Austrália.
- Eu trabalhei na Austrália.

Gülümsemeye çalıştım.

Eu tentei sorrir.

Çok çalıştım.

Eu trabalhei muito.

- Onu korumaya çalıştım.
- Onu kurtarmaya çalıştım.

Eu tentei salvá-la.

- Araya kaynamaya çalıştım.
- Ortama uyum sağlamaya çalıştım.

Eu tentei me integrar.

- Ben bütün gece çalıştım.
- Bütün gece çalıştım.

Eu trabalhei a noite toda.

Nehirde yüzmeye çalıştım.

Tentei nadar no rio.

Ben gülmemeye çalıştım.

Eu tentei não rir.

Ona yazmaya çalıştım.

Tentei escrever-lhe.

Bütün gece çalıştım.

- Eu trabalhei a noite toda.
- Trabalhei a noite toda.

Bugün çok çalıştım.

- Eu trabalhei muito hoje.
- Trabalhei muito hoje.

Ben kaçmaya çalıştım.

Tentei escapar.

Makul olmaya çalıştım.

- Eu tentei ser razoável.
- Tentei ser razoável.
- Eu tenho tentado ser razoável.
- Tenho tentado ser razoável.

Arkadaşın olmaya çalıştım.

Eu tentei ser seu amigo.

Seni uyarmaya çalıştım.

Eu tentei te avisar.

Okulda çok çalıştım.

Estudei muito na escola.

Bahçede çok çalıştım.

Trabalhei muito no jardim.

Tom'a söylemeye çalıştım.

- Tentei contar ao Tom.
- Tentei dizer ao Tom.

Tom'u kurtarmaya çalıştım.

Tentei salvar o Tom.

Tom'u bulmaya çalıştım.

Tentei achar o Tom.

Dün ofisimde çalıştım.

- Eu trabalhei em meu escritório ontem.
- Trabalhei em meu escritório ontem.

Tom'u durdurmaya çalıştım.

- Tentei parar o Tom.
- Tentei impedir o Tom.

Dağa tırmanmaya çalıştım.

Tentei escalar a montanha.

Bir saat çalıştım.

Estudei por uma hora.

Dans etmeye çalıştım.

Eu tentei dançar.

Seni kurtarmaya çalıştım.

- Eu tentei te salvar.
- Eu tentei salvar você.

Onunla konuşmaya çalıştım.

Eu tentei dizer a ela.

Onları bulmaya çalıştım.

Tentei encontrá-las.

Bu fabrikada çalıştım.

- Eu trabalhei nessa fábrica.
- Eu trabalhei nesta fábrica.
- Eu trabalhava nesta fábrica.

Tom ile çalıştım.

Eu trabalhei com Tom.

Onu yapmaya çalıştım.

Eu tentei fazer isso.

Doğal davranmaya çalıştım.

Eu tentei agir naturalmente.

Konuyu değiştirmeye çalıştım.

Tentei mudar de assunto.

Erken ayrılmaya çalıştım.

Eu tentei sair mais cedo.

Tom'u bıçaklamaya çalıştım.

Eu tentei apunhalar Tom.

Kibar olmaya çalıştım.

Eu tentei ser educado.

- Sadece onun dikkatini çekmeye çalıştım.
- Onun ilgisini çekmeye çalıştım.

Eu só queria chamar a atenção dela.

Bir roman yazmaya çalıştım.

Eu tentei escrever um romance.

Akşam yemeğinden önce çalıştım.

Eu estudei antes do jantar.

Ben sorunu halletmeye çalıştım.

Tentei resolver o problema.

Umursamıyorum gibi davranmaya çalıştım.

Eu tentei fazer de conta que não me importava.

Ben sakin kalmaya çalıştım.

Eu tentei ficar calmo.

Sana yardım etmeye çalıştım.

Tentei ajudá-lo.

Tom'u ikna etmeye çalıştım.

Eu tentei convencer Tom.

Geçen ay çok çalıştım.

Eu trabalhei duro no mês passado.

Ben çatışmadan kaçınmaya çalıştım.

Eu tentei evitar um conflito.

Ben çocuğu yatıştırmaya çalıştım.

Eu tentei tranquilizar a criança.

Tom'la temas kurmaya çalıştım.

Eu tentei entrar em contato com Tom.

Bir yıl Boston'da çalıştım.

Eu estudei durante um ano em Boston.

Dün bütün gün çalıştım.

Trabalhei o dia inteiro ontem.

Elimden geleni yapmaya çalıştım.

Eu tentei fazer tudo o que podia.

Sana telefon etmeye çalıştım.

Tentei te telefonar.

Ben Mary'yi öpmeye çalıştım.

Tentei beijar Mary.

- Bakmamaya çalıştım.
- Bakmamayı denedim.

Tentei não olhar.

Ben yardım etmeye çalıştım.

Eu tentei ajudar.

Ben bir çiftlikte çalıştım.

Eu trabalhava numa fazenda.

Bir banka için çalıştım.

Eu trabalhei para um banco.

Ben dün gece çalıştım.

Eu estudei na noite passada.

Ben talimatlara uymaya çalıştım.

Eu tentei seguir as instruções.

Daha önce Tom'la çalıştım.

Eu já trabalhei com Tom antes.

Ona moral vermeye çalıştım.

Tentei animá-lo.

Dün yediye kadar çalıştım.

Trabalhei até as sete ontem.

Önceden üç saat çalıştım.

Eu já trabalhei três horas.

Ben uyanık kalmaya çalıştım.

Tentei ficar acordado.

Tom'a bana söyletmeye çalıştım.

Eu tentei fazer Tom me contar.

Çok fazla yememeye çalıştım.

Eu tentei não comer demais.

Tom'u tekrar aramaya çalıştım.

- Eu tentei chamar o Tom de novo.
- Eu tentei ligar para o Tom de novo.

Onun olmasını önlemeye çalıştım.

- Eu tentei impedir aquilo de acontecer.
- Eu tentei impedir isso de acontecer.

Bunun olmasını durdurmaya çalıştım.

Eu tentei impedir que isso acontecesse.

Aslında onu yapmaya çalıştım.

Na verdade eu tentei fazer isso.

Ben bunu sana anlatmaya çalıştım.

Eu tentei te dizer.

Otuz yıl bu şirkette çalıştım.

- Trabalhei nessa empresa durante três décadas.
- Eu trabalhei nessa empresa durante três décadas.

Zaten üç kez yapmaya çalıştım.

Já tentei fazer isso três vezes.

Onun gözlerine bakmaktan kaçınmaya çalıştım.

- Tentei evitar olhar para os olhos dela.
- Eu tentei evitar olhar para os olhos dela.
- Tentei evitar olhá-la nos olhos.

Aramaya çalıştım ama cevap vermediler.

Tentei ligar, mas não atenderam.

Aileme bakmak için çok çalıştım.

Eu tenho trabalhado duro para sustentar minha família .

Ben sol elimle yazmaya çalıştım.

Tentei escrever com a mão esquerda.

Kalkmaya çalıştım ama tekrar düştüm.

Tentei me levantar, mas caí novamente.

Ben senin ofisini aramaya çalıştım.

Eu tentei ligar para o seu escritório.

Bu sabah altıda kalkmaya çalıştım.

Eu tentei levantar às seis esta manhã.

Boşuna onu ikna etmeye çalıştım.

- Tentei, em vão, convencê-la.
- Eu tentei, em vão, convencê-la.

Duygularım hakkında Tom'la konuşmaya çalıştım.

- Eu tentei falar com o Tom sobre os meus sentimentos.
- Tentei falar com o Tom sobre os meus sentimentos.
- Eu tentei falar com Tom sobre meus sentimentos.
- Tentei falar com Tom sobre meus sentimentos.

Ben hayatım boyunca çok çalıştım.

- Eu trabalhei duro a vida toda.
- Trabalhei duro a vida toda.

Tüm öğleden sonra Fransızca çalıştım.

- Eu estudei francês a tarde toda.
- Estudei francês a tarde toda.

Ben son derece sıkı çalıştım.

- Eu trabalhei muito mesmo.
- Eu andei trabalhando muito.

Herkesin eğlendiğinden emin olmaya çalıştım.

Eu tentei assegurar que todos se divertissem.

Her şeyi kendim yapmaya çalıştım.

- Eu tentei fazer tudo sozinho.
- Eu tentei fazer tudo sozinha.

Kapıyı açmaya çalıştım, ama açamadım.

Tentei abrir a porta, mas não consegui.