Translation of "Baba" in Portuguese

0.058 sec.

Examples of using "Baba" in a sentence and their portuguese translations:

Baba, neredesin?

Pai, onde estás?

Baba olacağım.

Eu vou ser pai.

Baba kim?

Quem é o pai?

Nereye gidiyorsun, baba?

Aonde você está indo, papai?

Baba, ne yapıyorsun?

Pai, o que você está fazendo?

Yeni baba olacaksın!

Você vai ser papai de novo!

Bir baba olacaksın.

Você vai ser pai.

Tom bir baba.

- Tom é pai.
- O Tom é pai.

Vay! Baba olacağım!

Ual! Eu vou ser pai!

Baba, işte kahve.

Papai, aqui está o café.

- Tom yakında baba olacak.
- Tom yakında bir baba olacak.

- Tom vai ser pai em breve.
- Tom em breve vai ser pai.

Artık baba da uyandı.

Agora, o progenitor já acordou.

Baba, hayaletlere inanır mısın?

Papai, você acredita em fantasmas?

Noel Baba bahçede duruyordu.

O Papai Noel estava parado no jardim.

Tom yakında baba olacak.

- Tom vai ser pai em breve.
- Tom em breve vai ser pai.

Baba mektupları yazmakla meşgul.

O pai está ocupado escrevendo cartas.

Baba, Mary bana vurdu!

Papai, a Maria me bateu!

Tom zaten bir baba.

Tom já é pai.

Tom bir baba olacak.

O Tom vai ser pai.

Tom artık bir baba.

Tom é um pai agora.

Baba olmak istiyor musun?

Você deseja vir a ser pai?

Baba arabasıyla gurur duyuyor.

O pai tem orgulho do seu carro.

Noel Baba gerçek mi?

O Papai Noel existe?

Baba kızlarına azıcık söyledi.

O pai disse poucas coisas às filhas.

Sen bir baba olacaksın.

Você se tornará pai.

Tom bir baba oldu.

O Tom tornou-se pai.

Fadıl bir baba oldu.

Fadil tornou-se pai.

Harika bir baba olurdun.

- Você seria um grande pai.
- Tu serias um grande pai.

Mesela, Baba filmine geri dönersek

Por exemplo, voltando para "O poderoso chefão",

Baba, artık yürüyemiyorum. Beni taşı.

Papai, já não posso mais andar. Carrega-me.

Ne tür baba olacağını düşünüyorsun?

Que tipo de pai você acha que será?

Baba bana arabayı yıkamamı söyledi.

O pai me pediu que lavasse o carro.

Baba, içki içmişsin gibi kokuyorsun.

Papai, você está com um cheiro de quem andou bebendo.

Tom yakında bir baba olacak.

- Tom vai ser pai em breve.
- Tom em breve vai ser pai.

Noel Baba Kuzey Kutbu'nda yaşar.

O Papai Noel mora no Polo Norte.

Baba, bana bir vuvuzela al!

Pai, compra um vuvuzela pra mim?

Anne baba, çocuklarıyla oyun oynuyor.

Os pais estão jogando um jogo com seus filhos.

Baba, hâlâ bana kızgın mısın?

Papai, você ainda esta zangado comigo?

Benim için bir baba gibisin.

Você é como um pai para mim.

Noel Baba bir Anadolu ereniydi.

Papai Noel foi um santo da Ásia Menor.

Tom çok kötü bir baba.

Tom é um pai horrível.

Doğum günün kutlu olsun, baba.

Feliz aniversário, papai.

Baba tüm parasını kızlarına bıraktı.

O pai deixou todo o dinheiro às filhas.

Baba, onun hatasını düzeltmeye çalışıyordu.

O pai tentava corrigir o seu erro.

Tom Noel Baba gibi giyinmiş.

Tom se fantasiou de Papai Noel.

Tom iyi bir baba olabilir.

O Tom pode ser um bom pai.

Tom iyi bir baba olacak.

- Tom será um bom pai.
- Tom vai ser um bom pai.

Ilgili ve merhametli baba figürleri buldular.

nestes grupos extremistas.

Baba ve oğlu birbirine çok benziyordu.

Pai e filho eram muito parecidos.

Tom Mary için bir baba gibiydi.

O Tom era como um pai para a Maria.

O benim için bir baba gibi.

Ele é para mim como um pai.

Tom baba olmak için hazır değil.

Tom não está preparado para ser pai.

Tom benim için bir baba gibiydi.

Tom tem sido como um pai para mim.

Baba her zaman ona cesaret verir.

Papai sempre o encoraja.

Tom benim için bir baba gibi.

Tom é como um pai para mim.

Baba oğlunu kederli bir şekilde gömdü.

Desolado, o pai enterrou o próprio filho.

Ben iyi bir baba olmak istiyorum.

- Eu quero ser um bom pai.
- Quero ser um bom pai.

Baba ve oğul birbirlerine çok benzerler.

O pai e o filho são muito parecidos.

Birçok anne-baba çocuklarıyla gurur duyuyor.

Muitos pais têm orgulho de seus filhos.

Baba ve oğul tekrar birlikte çalışıyorlar.

Pai e filho estão trabalhando juntos novamente.

Tom koruyucu anne baba tarafından yetiştirildi.

Tom foi criado por pais adotivos.

O hâldeyken oğluma iyi bir baba olamazdım.

Nesse estado, não podia ser um bom pai para o meu filho.

Baba bize çok ilginç bir hikaye anlattı.

Papai nos contou uma história muito interessante.

Benden daha iyi bir baba olabileceğini umuyorum.

- Espero que se torne um pai melhor do que eu fui.
- Espero que você possa ser um pai melhor do que eu.

Baba, kurtar beni! Ölmek istemiyorum! Ölmek istemiyorum!

Pai, me salve! Não quero morrer! Não quero morrer!

John iyi bir koca ve baba olur.

John será um bom pai e marido.

- Tom benim için bir baba gibiydi.
- Tom benim için baba gibi.
- Tom benim için baba yarısı gibidir.
- Tom bana çok babalık yaptı.
- Tom'un çok babalığını gördüm.

Tom tem sido como um pai para mim.

Ellili yaşlardaki bu baba can havliyle kaçmaya çalışıyor.

O homem, um pai nos seus cinquenta, tenta desesperadamente fugir.

İyi bir baba olmak istiyorsan çocuklarınla zaman geçirmelisin.

Se você quer ser um bom pai, você precisa gastar tempo com seus filhos.

Baba, ben uyumadan bana bir öykü okur musun?

Pai, você poderia ler uma história para mim antes de dormir?

Bir baba ve oğul iki kuşağı temsil eder.

Um pai e o filho representam duas gerações.

"Geç kalma, tamam mı?" "Ama baba, cadılar bayramı."

"Não chegue tarde, ouviu?" "Mas, pai, é o Dia das Bruxas."

Leyla hamile ve tahmin edin bakalım baba kim.

Layla está grávida e acredita saber quem é o pai.

Noel Baba, Noel için bir kız arkadaş ağırlamak istiyorum.

Papai Noel, quero uma namorada de Natal.

Sevgili Noel baba, Noel için bir kız arkadaş istiyorum.

Querido Papai Noel, quero uma namorada no Natal.

Anne ve baba çocuklarına yalan söylemenin yanlış olduğunu öğretir.

Os pais ensinam aos filhos que é errado mentir.

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.

Os pais têm prioridade de direito na escolha do tipo de educação que será ministrada a seus filhos.

Alışveriş merkezinde Noel baba olarak çalıştığım yarı zamanlı bir işim var.

Trabalho meio-período como Papai Noel num shopping center.

"Anne, TV izleyebilir miyim?" "Hayır, izleyemezsin Tom." "Baba, TV izleyebilir miyim?"

"Mãe, posso ver TV?" "Não, Tom, não pode." "Pai, posso ver TV?"

- Tom baba olmak için yeterince yaşlı.
- Tom baban olacak kadar yeterince yaşlı.

Tom é velho o bastante para ser seu pai.

Baba, birbirimize komik yüz hareketleri yapalım ve kim gülmeden en uzun durabilecek görelim.

Papai, vamos fazer caretas um para o outro, para ver quem fica mais tempo sem rir.

Bekar bir anne mi yoksa bekar bir baba mı olmanın daha kolay olduğunu düşünüyorsun?

Você acha que é mais fácil ser mãe solteira ou pai solteiro?

- Baba tarafından dedem yarın 88. doğum gününü kutluyor.
- Babamın babası yarın seksen sekizinci yaş gününü kutlayacak.

Meu avô por parte de pai comemora seu 88º aniversário amanhã.