Translation of "Ayrılmaya" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Ayrılmaya" in a sentence and their portuguese translations:

Erken ayrılmaya çalıştım.

Eu tentei sair mais cedo.

Tom ayrılmaya hazır değil.

Tom não está pronto para sair.

Tom ve Mary ayrılmaya karar verdiler.

Tom e Mary decidiram sair.

Tom işten erken ayrılmaya karar verdi.

Tom decidiu sair mais cedo do trabalho.

Tom'u ayrılmaya ikna etmek kolay değildi.

Não foi fácil convencer Tom a ir embora.

Tom yarın sabah ayrılmaya karar verdi.

O Tom decidiu partir amanhã de manhã.

Daha sonrasında ise bunlar ayrılmaya başladı birbirlerinden

então eles começaram a se separar

O, yarın öğleden sonra ayrılmaya karar verdi.

- Ele decidiu ir embora amanhã à tarde.
- Ele decidiu partir amanhã à tarde.

Bu ayın sonunda işimden ayrılmaya karar verdim.

Decidi sair do meu emprego no fim do mês.

Bu sırada İngiltere, birlikten ayrılmaya karar verdi.

Enquanto isso, Grã-Bretanha decidiu sair do clube.

Bunun anlamı, hiçbir şekilde ücretli hastalık iznine ayrılmaya elverişli değiliz.

quer dizer não sou elegível para o benefício de licença remunerada.

Saat 11'den sonra misafirler ikişer ve üçer ayrılmaya başladı.

Depois das 11 horas, os convidados começaram a partir em grupos de duas ou três pessoas.