Translation of "Yarın" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Yarın" in a sentence and their portuguese translations:

- Yarın görüşürüz.
- Yarın görüşeceğiz.

- Vê-lo-ei amanhã.
- Vejo você amanhã.
- Verei você amanhã.

- Yarın ayrılacağım.
- Yarın hareket edeceğim.

Partirei amanhã.

- Yarın Noel.
- Yarın Noel Günü.

Amanhã é Natal.

- Yarın görüşürüz.
- Yarın seninle görüşeceğim.

Até amanhã!

- Yarın çalışacak mısın?
- Yarın çalışıyor musun?
- Yarın çalışıyor musunuz?
- Yarın çalışacak mısınız?

Você vai trabalhar amanhã?

Yarın ölebilirim.

Eu posso morrer amanhã.

Yarın gelebilirim.

Eu posso vir amanhã.

Yarın gelemezsin.

Vocês não podem vir amanhã.

Yarın git.

Saia amanhã.

Yarın gel.

- Venha amanhã.
- Venham amanhã.

Yarın ayrılabilirler.

- Eles podem partir amanhã.
- Elas podem partir amanhã.
- Eles podem ir embora amanhã.
- Elas podem ir embora amanhã.

Yarış yarın.

A corrida é amanhã.

Yarın gelmeyeceğim.

Eu não virei amanhã.

Yarın Noel.

Amanhã é Natal.

Yarın pazar.

Amanhã é domingo.

Cenaze yarın.

O funeral é amanhã.

Yarın başlayacağım.

Eu vou começar amanhã.

Yarın görüşürüz.

Vejo vocês todos amanhã.

Yarın tatil.

Amanhã é feriado.

Yarın Cuma.

Amanhã é sexta-feira.

Yarın salıdır.

- Amanhã será terça-feira.
- Amanhã é terça-feira.

Yarın döneceğim.

Volto amanhã.

Yarın gidemem.

- Eu não posso ir amanhã.
- Não posso ir amanhã.

Yarın gideriz.

Vamos amanhã.

Yarın başlayacağız.

Amanhã, nós começaremos.

Yarın gidiyorum.

- Estou indo amanhã.
- Vou amanhã.

Yarın yüzeceğiz.

Nós vamos nadar amanhã.

Parti yarın.

A festa é amanhã.

Yarın imzalayacağım.

Vou assinar amanhã.

Yarın dinlenebilirim.

Amanhã eu poderei repousar.

Yarın evleniyoruz.

Nós vamos nos casar amanhã.

Yarın mı?

Amanhã?

Yarın cumartesidir.

Amanhã é sábado.

Yarın öğreneceğiz!

Saberemos amanhã!

- Yarın Cumartesi midir?
- Yarın cumartesi mi?

Amanhã será sábado?

"Noel yarın değil, bugün!" "Hayır, yarın!"

''O Natal não é amanhã, é hoje!'' ''Não, é amanhã!''

- Yarın çalışmak zorundayım.
- Yarın çalışmam gerekiyor.

Eu tenho de trabalhar amanhã.

- O yarın gidebilir.
- O, yarın gidebilir.

Ela pode partir amanhã.

- Onların düğünü yarın.
- Onların düğünleri yarın.

O casamento deles é amanhã.

- Yarın ne yapacaksın?
- Yarın ne yapacaksınız?

- O que você vai fazer amanhã?
- O que vocês vão fazer amanhã?
- Amanhã o que você vai fazer?

- Tom yarın varıyor.
- Tom yarın geliyor.

Tom está chegando amanhã.

- Yarışma yarın başlıyor.
- Yarışma yarın başlar.

O concurso começa amanhã.

- Yarın mevcut olmayacağım.
- Yarın devamsız olacağım.

Estarei ausente amanhã.

- Yarın Boston'da olmalıyım.
- Yarın Boston'da olmam gerekiyor.
- Yarın Boston'da olmak zorundayım.

Eu tenho que estar em Boston amanhã.

- O yarın boş olacak.
- Yarın izinli olacak.

- Ele estará livre amanhã.
- Ele vai estar livre amanhã.

- Yarın bayram mı?
- Yarın bir tatil mi?

Amanhã é feriado?

- Ben yarın evde kalacağım.
- Yarın evde kalacağım.

- Amanhã ficarei em casa.
- Ficarei em casa amanhã.
- Eu ficarei em casa amanhã.
- Amanhã eu ficarei em casa.

Yarın kar yağacak.

Nevará amanhã.

Okulu yarın başlıyor.

As aulas começam amanhã.

Toplantı yarın yapılacak.

A reunião acontecerá amanhã.

Yarın yağmur yağabilir.

Talvez chova amanhã.

Oda yarın boyanacak.

- A sala será pintada amanhã.
- O quarto será pintado amanhã.

Kapı yarın boyanacak.

- A porta será pintada amanhã.
- A porta estará pintada amanhã.

Yarın sabah ayrılalım.

Vamos embora amanhã de manhã.

Yarın alışverişe gidiyorum.

Amanhã eu vou fazer compras.

Yarın mutlaka geleceğim.

Eu virei amanhã, sem falta.

O yarın başlayacak.

Ele vai começar amanhã.

Umarım yarın gelir.

Espero que ele venha amanhã.

Ona yarın yazacağım.

Escreverei a ela amanhã.

Yarın sabah gel.

- Venha amanhã de manhã.
- Venham amanhã de manhã.
- Venha amanhã pela manhã.

Yarın birlikte olalım.

Vamos nos reunir amanhã.

Yarın okulda görüşürüz.

- Até manhã, na escola.
- Vejo você amanhã na escola!

O yarın dönmeyecek.

Ele não vai voltar amanhã.

Yarın burada olmayacağım.

Não estarei aqui amanhã.

Mektup yarın gelecek.

A carta chegará amanhã.

Yarın çok çalışacağım.

Amanhã estudarei bastante.

Yarın sinemaya gitmeyeceğim.

Amanhã não vou ao cinema.

Yarın geri geleceğiz.

- Voltaremos amanhã.
- Nós vamos voltar amanhã.

Yarın gelecek misin?

Você virá amanhã?

Onu yarın yapın.

- Faça-o amanhã!
- Façam-no amanhã.

Yarın başlayabilir misin?

- Você pode começar amanhã?
- Vocês podem começar amanhã?

Onu yarın yapacağız.

- Fá-lo-emos amanhã.
- Faremos isso amanhã.

İş yarın başlayacak.

O trabalho vai começar amanhã.

Yarın Noel Günü.

Amanhã é Natal.

Yarın ders olmayacak!

Amanhã não haverá aula!

Yarın anneler günü.

Amanhã é dia das mães.

Yarın yola çıkıyorum.

Vou tirar uma folga amanhã.

Yarın pikniğe gidiyorum.

Amanhã farei um piquenique.

O yarın biter.

Acaba amanhã.

İnşallah yarın varacağız.

Com sorte, chegaremos amanhã.

Yarın Boston'a gideceğiz.

Iremos para Boston amanhã.

Yarın onu imzalayacağım.

- Eu vou assinar amanhã.
- Vou assinar amanhã.

O, yarın gelecek.

Ele virá amanhã.

Tom yarın gelebilir.

O Tom poderia vir amanhã.

Yarın sabah görüşürüz.

Até amanhã de manhã!

Yarın buluşuyor muyuz?

Nos encontramos amanhã?