Translation of "Verdiler" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Verdiler" in a sentence and their portuguese translations:

Gitmeme izin verdiler.

- Eles me deixaram ir.
- Elas me deixaram ir.

Onlar bana istediğimi verdiler.

Eles me deram o que eu queria.

Onlar evlenmeye karar verdiler.

- Decidiram se casar.
- Eles decidiram se casar.

Onlar cevap verdiler mi?

Eles responderam?

Odaya girmeye karar verdiler.

Decidiram entrar no quarto.

Ona Jane adını verdiler.

Chamaram-na de Jane.

Polisler ateşle karşılık verdiler.

A polícia disparou de volta.

- Onlar bebeğe Jane adını verdiler.
- Onlar bebeklerine Jane adını verdiler.

Eles batizaram o bebê com o nome de Jane.

Onlar kızlarına Helen adını verdiler.

Eles deram à filha o nome de Helena.

Onlar köpeklerine Lucky adını verdiler.

Eles chamaram o cachorro deles de Lucky.

Uzay gemisine "Discovery" adını verdiler.

Eles deram à espaçonave o nome de "Discovery".

Onlar oğullarına John adını verdiler.

Eles colocaram no filho deles o nome "John".

Onlar televizyonlarını satmamaya karar verdiler.

Eles resolveram não comprar a televisão.

Tom ve Mary öpüşmeye son verdiler.

- Tom e Maria pararam de beijar-se.
- O Tom e a Mary pararam de se beijar.

Sue ve John evlenmeye karar verdiler.

Sue e João decidiram casar-se.

Onlar bir hediye seçmeme izin verdiler.

Eles me deixaram escolher um presente.

Onlar bize son bir şans verdiler.

Ele nos deu uma última chance.

Tom ve Mary ayrılmaya karar verdiler.

Tom e Mary decidiram sair.

çünkü onlar da çok ağır kayıplar verdiler.

porque também sofreram pesadas baixas.

Onlar o yıl Virginia'ya yerleşmeye karar verdiler.

- Eles decidiram se estabelecer na Virgínia naquele ano.
- Decidiram estabelecer-se na Virgínia naquele ano.

Onlar bana ihtiyaç duyduğum her şeyi verdiler.

Eles me deram tudo o que eu precisava.

Tom ve Mary nihayet evlenmeye karar verdiler.

Tom e Mary finalmente decidiram se casar.

Tom ve Mary bebeklerine John ismini verdiler.

- O Tom e a Mary chamaram seu filho de John.
- O Tom e a Mary deram ao seu filho o nome de John.

- Tom ve Mary sigarayı bırakacaklarına dair söz verdiler.
- Tom ve Mary sigara içmeyi bırakacaklarına dair söz verdiler.

- Tom e Mary prometeram que parariam de fumar.
- Tom e Mary prometeram parar de fumar.

Böylece İskender’in ordusunda yüzleşmeye karar verdiler. Granicus Nehri.

Então eles decidiram enfrentar o exército de Alexandre em o rio Granicus.

Onlar Kraliçe'den sonra gemiye Queen Mary adını verdiler.

- Eles nomearam o navio de Rainha Mary em homenagem à rainha.
- Eles chamaram o navio de Rainha Mary por causa da rainha.

Onlar sonuçta orijinal plana sadık kalmaya karar verdiler.

Eles decidiram manter o plano original no fim das contas.

Onlar eski yaraları bir kenara koymaya karar verdiler.

- Eles decidiram por de lado velhas desavenças.
- Eles decidiram esquecer antigas mágoas.

Tom ve Mary üçüncü oğullarına John adını verdiler.

Tom e Maria batizaram seu terceiro filho de João.

Tom ve Mary ekim ayında evlenmeye karar verdiler.

Tom e Maria decidiram se casar em outubro.

Onlar kötü havaya rağmen arabayla gitmeye karar verdiler.

Apesar do mau tempo, eles decidiram ir de carro.

Ve böylece, onlar hemen harekete geçmeye karar verdiler.

E assim, eles decidiram agir imediatamente.

Fakat kuruldaki Cumhuriyetçileri harekete geçirmek için bazı tavizler verdiler.

mas os Republicanos na câmara fizeram concessões.

COVID-19 ya da "2019 koronavirüs hastalığı" adını verdiler.

que este tipo de vírus está causando a doença.

Tom ve Mary bir evlilik danışmanına gitmeye karar verdiler.

Tom e Maria decidiram ir a um conselheiro matrimonial.

Tom ve Mary bana bunu yapacaklarına dair söz verdiler.

Tom e Maria me prometeram que fariam isso.

Erkek kardeşi yurt dışından dönünceye kadar düğünü ertelemeye karar verdiler.

Decidiram suspender o casamento até que seu irmão chegasse do exterior.

Sue ve John uzun uzun düşündükten sonra yapmaya karar verdiler.

Sue e John decidiram encarar o desafio.

Kendi çocuklarından birine sahip olmak yerine bir çocuk evlat edinmeye karar verdiler.

- Eles decidiram adotar uma criança em vez de ter um filho próprio.
- Eles decidiram adotar uma criança ao invés de ter uma.

Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.

Por fim, os dois chefes das tribos indígenas decidiram fazer as pazes e fumar o cachimbo da paz.