Translation of "Sigarayı" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "Sigarayı" in a sentence and their polish translations:

Sigarayı bırakmakmalısın.

Powinieneś rzucić palenie.

Sigarayı içmeyi bırak.

Przestań palić.

Sigarayı bıraktığını duyuyorum.

- Słyszałem, że przestałeś palić.
- Słyszałem, że przestałaś palić.
- Słyszałam, że przestałeś palić.
- Słyszałam, że przestałaś palić.

Sigarayı bırakmak zordur.

Trudno rzucić palenie.

Sigarayı bırakabileceğime artık eminim.

Rzucam palenie od zaraz - możemy się założyć.

Sigarayı bırakmaya karar verdi.

Zdecydował się rzucić palenie.

Sigarayı bıraktın, değil mi?

Rzuciłeś palenie, prawda?

Sigarayı bırakmak kolay değil.

Rzucenie palenia nie jest proste.

Ne zaman sigarayı bırakacaksın?

Kiedy zamierzasz rzucić palenie?

Tom sigarayı bırakacağını söyledi.

Tom powiedział, że przestanie palić.

Ne zaman sigarayı bıraktın?

Kiedy rzuciłeś palenie?

- Ben sigarayı bırakmak için ikna edildim.
- Sigarayı bırakmaya ikna oldum.

Zostałem przekonany do rzucenia palenia.

Karısı ve çocukları onun sigarayı bırakmasını istedikleri için o sigarayı bıraktı.

Rzucił palenie, bo żona i dzieci prosiły go o to.

Doktor ona sigarayı azaltmasını söyledi.

Lekarz powiedział mu żeby ograniczył palenie.

Doktor sigarayı bırakmanı tavsiye etti.

Lekarz zalecił ci, abyś rzucił palenie.

Altı ay önce sigarayı bıraktım.

Rzuciłem palenie pół roku temu.

Sigarayı içmeyi bıraksan iyi olur.

Lepiej byś przestał palić.

Sigarayı içmeyi bırakmak kolay değil.

Niełatwo rzucić palenie.

Bazı insanlar sigarayı bıraktıklarında kilo alır.

Niektórzy ludzie przybierają na wadze kiedy rzucaja palenie.

Doktor sigarayı bırakması için onu ikna etti.

Lekarz namówił go, żeby rzucił palenie.

Ben 3 ay önce sigarayı tamamen bıraktım.

Trzy miesiące temu definitywnie rzuciłem palenie.

- O sigara içmekten vazgeçti.
- O, sigarayı bıraktı.

Przestała palić.

Sigarayı bırakmak hayatımda yaptığım en zor şeydi.

Rzucenie palenia było najtrudniejszą rzeczą, jaką zrobiłem w swoim życiu.

Ona onun tarafından sigarayı bırakması tavsiye edildi.

Poradził jej rzucenie palenia.

- Sigarayı bırakmalısın.
- Sigara içmeyi bırakmalısın.
- Sigara içmekten vazgeçmeliisin.

Musisz przestać palić papierosy.

Sigarayı bırakması için ona onun tarafından nasihat edildi.

Poradził jej przestać palić.

- Tom sigara içmekten vazgeçti.
- Tom sigara içmeyi bıraktı.
- Tom sigarayı bıraktı.

Tom rzucił palenie.