Translation of "Içmeyi" in Polish

0.008 sec.

Examples of using "Içmeyi" in a sentence and their polish translations:

- Sigara içmeyi bıraktım.
- Sigara içmeyi bırakıyorum.

- Rzuciłem palenie.
- Rzucam palenie.

Sigara içmeyi ve içki içmeyi bıraktım.

Rzuciłem palenie i picie.

Sigarayı içmeyi bırak.

Przestań palić.

Bira içmeyi bıraktım.

Zaprzestałem pić piwo.

Tom içmeyi durdurdu.

Tom przestał pić.

Sigara içmeyi bıraktım.

- Rzuciłem palenie.
- Przestałem palić.

Babam sigara içmeyi ve içki içmeyi zaten bıraktı.

Mój ojciec już przestał palić i pić.

Ne içmeyi arzu edersiniz?

- Co pan pije?
- Co życzy pan sobie do picia?

Babam sigara içmeyi bıraktı.

Mój ojciec przestał palić.

Mike içmeyi bıraktı mı?

Czy Mike przestał pić?

Sigara içmeyi bırakmaya kararlıyım.

Jestem zdeterminowany do rzucenia palenia.

Avrupalılar şarap içmeyi sever.

Europejczycy kochają wino.

Tom sonunda sigara içmeyi bıraktı.

Tom wreszcie rzucił palenie.

O, sigara içmeyi bırakmayacağını söylüyor.

Twierdzi, że nie rzuci palenia.

Tom'a içmeyi bıraktıran kişi benim.

Jestem tym, który pomógł Tomowi rzucić picie.

O içmeyi bırakmasını tavsiye etti.

Poradziła mu, by przestał pić.

Yarından itibaren sigara içmeyi bırakacağım.

Od jutra przestaję palić.

Sigarayı içmeyi bıraksan iyi olur.

Lepiej byś przestał palić.

Sigarayı içmeyi bırakmak kolay değil.

Niełatwo rzucić palenie.

Tom kağıt bardaktan kahve içmeyi sevmez.

Tom nie lubi pić kawy z papierowego kubka.

Ben kahve içmeyi çay içmeye tercih ederim.

Wolę pić kawę, niż herbatę.

Ona onun tarafından içmeyi bırakması tavsiye edildi.

Poradził jej rzucenie picia.

- Avrupalılar şarap içmek isterler.
- Avrupalılar şarap içmeyi severler.

Europejczycy lubią pić wino.

- Avrupalılar şarap içmeyi sever.
- Avrupalılar şarap içmek isterler.

Europejczycy piją chętnie wino.

Tom'un doktoru ona içki içmeyi bırakmasını tavsiye etti.

Lekarz Toma zalecił mu zaprzestanie picia.

- Sigarayı bırakmalısın.
- Sigara içmeyi bırakmalısın.
- Sigara içmekten vazgeçmeliisin.

Musisz przestać palić papierosy.

Hangisini içmeyi tercih edersin, çay mı yoksa kahve mi?

Wolałbyś kawę czy herbatę?

Annenle mi veya babanla mı şarap içmeyi tercih edersin?

Wolałbyś pić wino z mamą czy z tatą?

- Tom sigara içmekten vazgeçti.
- Tom sigara içmeyi bıraktı.
- Tom sigarayı bıraktı.

Tom rzucił palenie.

Eğer o, o zaman sigara içmeyi bıraksaydı, böyle bir hastalıktan muzdarip olmayabilirdi.

Jeśli by rzucił wtedy palenie, być może nie cierpiałby na taką chorobę.