Translation of "Olmuştur" in Polish

Her zaman böyle olmuştur.

Zawsze tak było.

önemli bir tarihi sapma olmuştur.

było ogromną historyczną anomalią.

- Tom bana her zaman nazik olmuştur.
- Tom her zaman bana nazik olmuştur.

Tom zawsze był miły dla mnie.

...dünyanın en kuzeyinde yaşayan kurbağa olmuştur.

to jedyny gatunek żaby żyjący tak daleko na północy.

Geceler her daim bize yabancı olmuştur.

Noc zawsze była dla nas obca.

Bu bana çok yardımcı olmuştur. Pekâlâ.

I to mi nie raz bardzo pomogło. W porządku.

O bana iyi bir arkadaş olmuştur.

Był moim dobrym kompanem.

"Kumul köpek balığı" olarak adlandırıldığı da olmuştur.

Czasami nazywany „rekinem z wydm”.

1962'den beri Cezayir bağımsız bir devlet olmuştur.

Algieria jest niepodległym państwem od 1962-go roku.

Tom her zaman çok neşeli bir kişi olmuştur.

Tom zawsze był bardzo pogodną osobą.

Japonya'da, Ōmukade adındaki dev kırkayak efsanesine ilham kaynağı olmuştur.

Jest źródłem japońskiej legendy o wielkiej stonodze o nazwie Ōmukade.

Normanların İngiltere'yi istila etmesinin İngiliz dili üzerinde çok büyük etkisi olmuştur.

Najazd Normanów na Anglię miał duży wpływ na język angielski.