Translation of "Sebebi" in Korean

0.008 sec.

Examples of using "Sebebi" in a sentence and their korean translations:

sebebi öyle olması.

말도 안되는 소리이기 때문입니다.

Sebebi her neyse

이유가 무엇이든 간에

Bunun da sebebi var;

여기에는 타당한 이유가 있습니다.

Peki, bunun sebebi ne?

왜 이런 경향이 나타날까요?

Hırlamaya başlamasının sebebi bu.

그래서 으르렁거리는 거죠

Bir dizi hastalığın sebebi.

별 뜻 없이 "여성의 병"으로 불리죠.

Yemek yememizin iki sebebi vardır:

음식을 먹는 덴 두 가지 이유 있는데

sebebi bilinmeyen düşmeler yaşamaya başladım.

설명할 수 없이 넘어지기 시작했고

O zaman bencilliğimiz, refahımızın sebebi.

이기심이 번영의 원동력이어야 합니다.

Öyle sanıyorum ki bunun sebebi

서양은 두 가지 큰 사건 때문에

Sadece tek bir sebebi var:

단 한 가지 이유로 구금되어 있지요.

Ay'daki kraterlerin sebebi de bu.

달 표면에 분화구가 많은 것이 그 때문이죠.

Bunun sebebi okulun sabah olması

그건 제가 학교 가는 날 아침에는

Şirketlerin var olmasının sebebi de bu.

소비자가 있어야 기업도 있는 거니까요.

Bunun sebebi şoförün yabancı bir domuz olmasıymış.

버스 기사가 '터번쟁이'라 그렇다고 생각했다고 했죠.

Yeni bir küresel hareket başlatmasının sebebi bu.

새로운 국제 기구를 시작했습니다.

Bu kadar zor olmasının sebebi de budur.

건축이 어려운 이유가 여기 있죠.

En önemli sebebi, ebeveynlerimin mirasını onore etmekti.

부모님이 물려주신 유산에 경의를 표하는 데 있었습니다.

Tam olarak niçin bugün burada olmamızın sebebi bu.

그게 바로 말 그대로 우리가 오늘 여기 있는 이유라고요.

Ve artan kardiyovasküler riskin asıl sebebi de bu.

그것이 심혈관 질환의 위험을 증가시켰을 수도 있습니다.

Çoğu insanın boğulmasının sebebi nefes refleksine karşı koyamamaktır.

많은 사람이 호흡 반사 때문에 익사합니다

Bunun sebebi atmosfere salınımına devam ettiğimiz karbonun yarısı,

그 이유는 우리가 대기권에 배출하는 탄소의 절반은

Bunun sebebi sabunun içinde bulunan iki yönlü moleküllerdir.

이는 비누가 양면의 분자를 갖고 있기에 가능한 일입니다.

Bunun sebebi Tanrı'nın bize daha az kızgın olması değil,

아마도 신이 우리에게 화를 낼 일이 줄었다기보다

Bu konuda hiçbir şey yapılmayışının sebebi bu olabilir mi?

바로 이 점 때문에 후원이 없는 것이 아닐까요?

Böyle olmamasının sebebi Türkiye'nin bir otoriter tarafından kurulmuş olması.

왜냐면 처음부터 터키는 독재자에 의해 세워 졌기 때문입니다

Tarihte orangutan kaynaklı hiç insan ölümü olmamasının sebebi bence bu.

그렇기 때문에 지금까지 단 한 번도 오랑우탄이 사람을 죽인 적이 없는 거죠

Ama gerçek şu ki bunu yapmanızın sebebi, ölü bir adam olmaktan kaçınmak.

실제론 죽음을 피하기 위해 이 방법을 택했지만요