Translation of "Tutar" in Korean

Böylece bir yere gidemez. Bu beni güvende tutar.

그럼 고정이 되니까 안전장치가 돼주겠죠

Ateş yakmak her zaman iyidir. Avcıları uzak tutar.

불을 피우는 건 항상 옳죠 포식자를 막아줄 겁니다

Bir gazeteci olarak kamerayı çevreye tutar halde buldum kendimi,

언론인으로서 저는 렌즈를 돌려

Ateş yakmak her zaman güzeldir, avcıları bizden uzak tutar.

불을 피우는 건 항상 옳죠 포식자를 막아줄 겁니다

Göklere sihir hâkimdir. Güneş'in saçtığı elektronlar Dünya'yı bombardımana tutar.

‎하늘에서 ‎마법이 펼쳐질 때도 있죠 ‎태양에서 방출된 전자가 ‎지구에 쏟아져 내립니다

Ve bu da beni yılanların, akreplerin ve karıncaların olduğu zeminden uzak tutar.

그러면 땅에서 떨어지니 뱀, 전갈, 개미를 피할 수 있죠