Translation of "Olduğumu" in Korean

0.010 sec.

Examples of using "Olduğumu" in a sentence and their korean translations:

şanslı olduğumu söylerdim.

그간 운이 좋았다고 할 수 있겠습니다.

Eşcinsel olduğumu bilmiyordu.

할머니는 제가 동성애자라는 것은 모르셨어요.

İşyerime hasta olduğumu söyledim,

그래서 기본적으로 말하자면 직장에는 병가를 내고,

Kim olduğumu bilmeden uyanıyorum,

제가 누구인지도 모르는 채로 눈을 뜨고

4. aşama kanser olduğumu

제가 4기 암에 걸렸다는 사실을 말해주었습니다.

Hazır olduğumu düşünsem de

제가 시험 볼 준비가 되었다고 생각했는데

Annem bana güzel olduğumu söylerdi

엄마는 제가 아름답다고 하셨고

Tanınmaya değer olduğumu anlatmak istiyorum.

똑같이 인정받을 가치가 있는 인간이라고요.

İnsanlar iyi biri olduğumu söylüyor...

사람들은 제가 좋은 사람이라고 말하더군요.

Sana ait olduğumu bilmeni isterim.

내가 속하고 싶다는 걸 알았으면 해요.

Kimsenin aşırı stresli olduğumu bilmesini istemiyorum.

스트레스까지 받을 필요도 없어요.

Aklımdakileri söylemek için yeterli olduğumu düşünmüyorum.

제 생각에는 저는 제 머리속에 있는 것을 잘 말로 옮기지 못한다는 사실입니다.

Buranın bir parçası olduğumu hissetmeyi öğretti.

‎저도 자연의 일원이라는 ‎소속감이 생겼어요

öncelikle, sıska olduğumu hatırlatmanıza gerek yok.

첫째로, 제가 마른 것을 상기시켜주지 않아도 돼요.

Hayatta olduğum için ne kadar şanslı olduğumu,

계속해서 제가 살아남은 것이 얼마나 큰 행운인지 되뇌었습니다.

İşte bu noktada muhtemelen çıldırmış olduğumu düşünüyorsunuz.

바로 이 부분에서, 여러분은 제가 미쳤다고 생각하실지도 모릅니다.

Kimsenin benim parayla çok güvensiz olduğumu bilmesini istemiyorum.

돈을 잘 모른다고 기죽지 마세요.

Ne kadar derinden izole edildiğimi ve hep öyle olduğumu

갑자기 모든 것이 엄청 분명해졌죠.

Belki de bu noktada saf bir idealist olduğumu düşünüyorsunuz?

혹은 제가 이상주의자라고 생각하시나요?

O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.

‎그때는 몰랐지만 ‎진귀한 광경을 목격한 거죠

Ve kitabın içinde tam da bu noktada olduğumu fark ettim,

책 안으로 들어가서 깨달을 수 있게 됐습니다.

Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.

‎저는 외부인이 된 기분이었어요 ‎자연 속으로 ‎들어가고 싶은 마음이 간절했죠 ‎"18년 후"