Translation of "Istiyorum" in Korean

0.011 sec.

Examples of using "Istiyorum" in a sentence and their korean translations:

Paylaşmak istiyorum.

여러분께 말씀드리려 합니다.

Dikkatinizi vermenizi istiyorum.

집중해주세요.

Dünyayı dolaşmak istiyorum.

저는 세계 여러 곳을 여행하고 싶어 했어요.

"Ama değişmek istiyorum

그가 말하길, "하지만 저는 바뀌고 싶고,

Size meydan okumak istiyorum.

무슨 말을 할지 생각해보세요.

Bir alıntıyla başlamak istiyorum.

헬렌 켈러의 말로 시작하겠습니다.

Ama size sormak istiyorum:

그러나 저는 묻고 싶습니다.

Kolaylaştıran şeylerden konuşmak istiyorum.

제 삶을 쉽게 해 주는 것을 말하고 싶어요.

Bir toplumda yaşamak istiyorum,

문화적으로나 경제적으로 지원받음으로써

Rahatlık alanınızdan çıkmanızı istiyorum.

미래가 없는 늘 하던대로의 일에서 멀어지세요.

Burada ne demek istiyorum?

무슨 뜻일까요?

Tanınmaya değer olduğumu anlatmak istiyorum.

똑같이 인정받을 가치가 있는 인간이라고요.

Benimle zamanda yolculuk yapmanızı istiyorum,

저와 함께 한번 시간을 거슬러 내려 가봐요.

Bir konuda açık olmak istiyorum.

분명히 해두고 싶은게 있는데,

Hepimize şunu haturlatmak istiyorum ki

여러분들에게

Sıçanlardan nefret ettiğimi söylemek istiyorum.

있죠, 저는 쥐가 싫어요

“Mario, fabrikayı almak istiyorum,” dedim.

마리오에게 이렇게 말했어요. "마리오, 이 공장 내가 매입하려고."

Hatta daha çok yaklaşmalarını istiyorum.

아주 가까이 가서

Kendi hayatınızdaki Ingolf'u bulmanızı istiyorum,

여러분 삶에서 인골프를 찾아보라고 말씀드리는 거예요.

Kendinizi ciddiye almaya başlamanızı istiyorum.

여러분이 더 진지하게 임하셔야 한다는 겁니다.

Bir saniyeliğine hayal etmenizi istiyorum --

잠시 상상해 보시길 바랍니다.

Size bir tavsiye vermek istiyorum.

충고 하나를 해드리고 싶네요.

Bunu tüm yönleriyle düşünmenizi istiyorum.

뭔가를 만드는 부분이 있다면

Bir ekmek dilimi atmak istiyorum

근데 버터 바른 빵을 떨어뜨리고 싶어서 미치겠어.

Sizlere birkaç soru yönelterek başlamak istiyorum.

자, 몇가지 질문을 하면서 시작하고자 합니다.

Bütün kadınlığım içinde saygı görmek istiyorum

그리고 저는 여성인 제 모습 그대로 존중받고 싶습니다.

İşimizi finanse etmelerini istiyorum, yapıyorum da.

저는 정말로 그들이 우리 일에 기부하기를 원합니다.

Ve her şeyi Tanrı'ya bağlamamalarını istiyorum.

신한테 모든 걸 미루는 일을 그만 두길 바래요.

Burada oyalanmak istemiyorum. Aşağı inmek istiyorum.

여기 있기 싫네요 빨리 내려가고 싶어요

Ve “Mario, gerçekten almak istiyorum,” dedim.

"마리오, 그런데 정말 여길 내가 사야겠어."

Onlara iklim değişikliğinin önemini anlatmak istiyorum."

왜 기후변화 문제가 중요한지를 그 사람들한테 얘기하고 싶은데 말이죠."

Yeni bir tür robot göstermek istiyorum.

우리 행성을 더 잘 이해할 수 있도록 설계된 로봇이죠.

Bugün burada, şunu teklif etmek istiyorum:

오늘 이 자리에서 제안하고 싶은 것은

Sizinle burada bir hikâye paylaşmak istiyorum.

이야기 하나를 들려드리겠습니다.

Ve bunun değişmesine yardım etmek istiyorum.

그리고 전 이걸 바꾸는데 기여하고 싶습니다.

@ScottCjones'a, #fuckitlist etiketiyle tvit atmanızı istiyorum.

제 계정, @ScottCJone 에 #fuckitlist로 트윗 해주세요.

İki nedenle buradayım, iki mesaj vermek istiyorum.

저는 오늘 두 가지 이유로 왔습니다. 두 가지 메시지를 전달하고 싶군요.

Şimdi biraz zamanınızı alıp hikâyemi anlatmak istiyorum.

지금부터 여러분의 시간을 빌려 이야기를 들려드리고자 합니다

Ben o nehirde tekrar rafting yapmak istiyorum.

저는 강을 다시 건너고 싶어요.

Kelimenin tam anlamıyla anlatıdan çıkarılıyor demek istiyorum.

이야기가 서술과 멀어지고 있다는 거죠.

Mümkünse size bazı sorular sorarak başlamak istiyorum.

여러분께 질문 몇 개 드리며 시작하겠습니다.

Bunu gerçekten doğrulamak istiyorum, çünkü olan bu.

그런 기분이 든다니 실제로 증명하고 싶었습니다.

Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.

전갈의 독주머니에 있는 독을 구하려고요

Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.

전갈의 독주머니에 있는 독을 구하려고요

Daha adil yaklaşma imkanınız olduğunu söylemek istiyorum.

의사결정의 질을 향상시킬 수 있도록

Batı uyumayı seçti derken ne demek istiyorum?

제가 "서양이 잠들기를 선택했다"고 한 건 무슨 뜻일까요?

CA: Reed, bir başka tutkundan bahsetmek istiyorum.

CA: 리드, 저는 당신의 또 다른 열정에 대해 알고 싶어요.

Bir dizi diş fırçalama görseli paylaşmak istiyorum,

지금부터 사람들이 이 닦는 모습을 보여드리려 합니다.

Burada hemen kısa bir video paylaşmak istiyorum.

이제 짧은 영상을 하나 보여드릴 텐데요.

Şimdi sizlerden, bizlere resmen yardım etmenizi istiyorum

여성분들께 도와달라고 공식적인 요청을 드리고 싶습니다.

Hepinizle iki kısa deney yaparak başlamak istiyorum.

우선 여러분들께 두 개의 간단한 과제를 드리고자 합니다.

Ama bugün bir bulgu üzerine odaklanmak istiyorum:

하지만 오늘은 아마 이 방대한 연구에서

"Bunun, grip virüsü gibi sonuçlanacağına inanmak istiyorum."

"독감 바이러스처럼 끝날 거라고 믿고 싶어요. "

Açısından daha iyi olan ikinci numarayla karşılaştırmak istiyorum.

제 가족에게 부끄러움을 덜 안겨준 훨씬 나은 것이기도 하고요.

Daha çok amfibi bir hayvan gibi olmak istiyorum.

‎오히려 양서류처럼 ‎다니기를 좋아하죠

Bu en önemli şey ve tekrar söylemek istiyorum.

그게 요점이죠. 다시 한번 강조하지만

Ayrıca, bağışçı olarak gerçek anlamda bir deneyim kazanmalarını istiyorum,

하지만 그들 또한 기부자로서 정말 의미 있는 경험을하고

Bunu takmak istiyorum. Yukarıda bir sürü gevşek kaya olabilir!

헬멧을 써야겠네요 돌이 많이 떨어질 거예요!

Size progeria ile ilgili biraz daha bilgi vermek istiyorum.

선천성 조로증에 대한 이야기를 좀 더 해볼게요.

Şimdi size kapalı alanda çektiğimiz başka bir örneği göstermek istiyorum.

다음으로 포착된 실내 장면의 예시를 보여드릴 텐데요,

Bu teknolojinin neler yapabileceğine dair üç örnek daha vermek istiyorum.

이 기술로 무엇을 할 수 있는지 세 가지를 더 말씀드려 볼게요.

'Evet, pazartesi gününü kötü geçirmek istiyorum' diye cevap veren oldu mu?

"네, 월요일에 나쁜 하루를 보내고 싶습니다."