Translation of "Güvenli" in Korean

0.005 sec.

Examples of using "Güvenli" in a sentence and their korean translations:

Güvenli...

‎안전하고

Ama daha güvenli olabilir.

그래도 더 안전할 겁니다

Sessizlik... ...en güvenli strateji.

‎침묵이... ‎가장 안전한 전략이죠

çünkü güvenli ve karşılanabilir

제가 직접 보아 온 바로는

Ama bu diyette bulunanlar güvenli.

이 식단에 든 것은 안전하죠.

Ne kadar güvenli olduğunu da.

얼마나 튼튼한지도요

Sahada kendine güvenli bir doktor

그 분야의 최고 권위자

Güvenli ve etkin olması için araştırılmasını

동물에 백신을 주사한 뒤에 바이러스에 감염시키는 것이죠.

Şelaleden inmenin en güvenli yolu ne?

폭포를 내려가는 가장 안전한 방법은 뭘까요?

Ve bu yüzden güvenli olduğunu düşünüyor.

인체에 무해하다고 생각합니다.

Hiçbiri sürünün güvenli ortamını bırakmak istemez.

‎어느 하나도 안전한 무리에서 ‎벗어나려 하지 않는군요

Gececi yaratıkların güvenli yuvalarına dönme vakti.

‎야행성 동물들이 ‎안식처를 찾을 시간이죠

Medeniyeti bulmak için en güvenli güzergâh hangisi?

무사히 문명을 찾으려면 어느 쪽으로 가야 할까요?

Şelaleden aşağı inmenin en güvenli yolu ne?

폭포를 내려가는 가장 안전한 방법은 뭘까요?

Işin kolay ve güvenli kısımlarına dâhil oluyor

쉽고 안전한 부분으로부터 조금씩 참여하다가

Gece, yumurta bırakmak için en güvenli zaman.

‎산란하기에 가장 안전한 때입니다

Ebeveynlerini ararken grubun sağladığı güvenli ortamdan uzaklaştı.

‎새끼는 부모를 찾다가 ‎탁아소에서 멀어졌습니다

çünkü UV ışınlarının güvenli olmadığını herkes biliyor.

모두들 자외선이 안전하지 않다는 걸 아니까요

Dana'yı bulmak için hangi yol daha güvenli olur?

어느 쪽으로 가야 더 안전할까요?

Bu şeyi güvenli şekilde uçurup öyle inmek istiyoruz.

이걸 타고 안전하게 착륙해 보겠습니다

Ama yüzde yüz bildiğim şey, yemenin güvenli olduğu

그래도 제가 100% 아는 건 먹어도 안전하다는 겁니다

Ama yüzde yüz bildiğim şey yemenin güvenli olduğu.

그래도 제가 100% 아는 건 먹어도 안전하다는 겁니다

Dünyanın daha güvenli, temiz ve eşitlikçi olduğu zamanları.

그때는 세상이 더 안전했고, 깨꿋했고, 더 평등했다고 생각하죠.

Dağın tepeleri bu saatten sonra pek güvenli olmayacak.

‎이 산꼭대기는 ‎이제 안전하지 않습니다

Kısıtlamalar kaldırılır kaldırılmaz ve tekrar çalışmak güvenli olduğunda,

제재가 해제되면 다시 일하는 것이 안전합니다.

Güvenli bir iglo yapmak için bir sürü blok lazım.

튼튼한 이글루를 만들려면 블록이 많이 필요할 겁니다

Insanlar için güvenli ve açık bir diyalog olmasını istedim.

사람들과 개방된 대화를 위한 안전한 장이 되길 바랬기 때문이죠.

Gerçekten de her yönden daha güvenli bir hâle geldik.

사실, 우리는 모든 경우에 있어서 전보다 더 안전해졌습니다.

Şaşırtıcı olan şey ise bunun bizi daha güvenli kılmadığı.

더욱 혼란스러운 건 그렇다고 해서 우리가 더 안전해지는 게 아니란 거죠.

Karanlık çöktüğü için bu vakitler daha güvenli olsa gerek.

‎지금은 어둠이 깔려 ‎안전할 시간이죠

Çin'in, Sincan'ın elinde güvenli bir şekilde kalmasını sağlaması gerekecekti.

중국은 신장에 대한 지배력을 더 공고히 해야 했죠

Dişiyi kendine çağırmak çok daha güvenli. Ama etkileyici sesler çıkarmalı.

‎훨씬 안전하게 ‎암컷을 유혹할 수 있죠 ‎하지만 인상적인 소리를 ‎내야만 합니다

Pilot paraşütle güvenli şekilde indi, ama enkaz hâlâ kayıp hâlde.

조종사는 낙하산으로 탈출했지만 잔해는 아직 못 찾았어요

Panzehiri güvenli şekilde almak için doğuya gitmeli ve hızlıca ilerlemeliyiz.

따라서 해독제를 찾아서 무사히 옮기려면 동쪽으로 빠르게 움직여야 할 겁니다

Güvenli bir demirleme noktası bulmak her halatlı iniş için hayatidir.

안전한 고정 지점을 찾는 건 언제나 중요합니다

En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.

그게 더 안전할 겁니다 이 로프는 확실하니까요

Pek çok ufak yaratık en güvenli buldukları bu zamanda ortaya çıkar.

‎여러 작은 생물들이 ‎안심하고 나타나는 때죠