Translation of "Yolu" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Yolu" in a sentence and their japanese translations:

- Hangi yolu seçtin?
- Hangi yolu seçtiniz?

あなたはどちらの道を選びましたか。

Yolu dikkatle geç.

その道路は気をつけて渡りなさい。

Yolu geçmeye korktu.

彼女は恐くて道路が渡れなかった。

Başka yolu yok.

他に方法はない。

Her yolu denedim.

私はありとあらゆる方法をやってみました。

Tom yolu geçti.

トムは道路を渡った。

Yolu geçmeye korkmuştu.

彼女は恐くて道路が渡れなかった。

Polise yolu sor.

おまわりさんに道を尋ねなさい。

Bu nöral yolu susturduğumuzda,

この経路を鎮めれば

Biz ormanda yolu şaşırdık.

我々は森の中で道に迷った。

Şu sandalyeler yolu kapatıyor.

- それらの椅子は邪魔になっています。
- あのイス、邪魔だよ。

Sinyal gidecek yolu gösterir.

その標識は進む方向を示している。

Harita olmasaydı yolu bulamazdık.

その地図がなかったら、私たちは道が分からなかっただろう。

Bütün yolu Brezilyadan geldiler.

彼らははるばるブラジルからやってきた。

Onun yolu geçtiğini gördüm.

彼が道路を渡るのが彼女に見られた。

Köylüler yeni yolu destekledi.

村民たちは新道に賛成した。

Düşen kayalar yolu kapattı.

落石が道路をふさいだ。

Bana yolu söyleyebilir misiniz?

道を教えてくれませんか。

Bize doğru yolu göster.

私たちにまっすぐな道を教えてください。

Ok gidecek yolu gösterir.

矢印が進むべき方向を指示する。

Yolu yok, onu yapacağım.

私は絶対にそんな事しません。

Yolu geçmeyi imkansız buldum.

私は道路を横断するのは不可能だと思った。

Bütün yolu öğretmenimle gittim.

私は途中ずっと先生といっしょだった。

Şehir yolu genişletmek istiyor.

市はその道路を延長したいと考えている。

Yolu geçerken dikkat etmelisin.

道を横断するときは気を付けなさい。

Ben size yolu göstereceğim.

- 道を教えます。
- 私が道を教えましょう。
- 道案内してあげるよ。

Bir çığ yolu kapadı.

雪崩で道路がふさがった。

Bana yolu söyler misiniz?

道を教えていただけますか。

- Acıya dayanmanın birçok çeşit yolu var.
- Acıya katlanmanın birçok yolu var.

その痛みに耐えるさまざまな方法がある。

Incelediğimizi söylemenin havalı bir yolu.

系統図上の現存する 恐竜の子孫を調べます

Ve bilgileri silmenin bir yolu.

情報を削除する方法です

Elimden gelen her yolu denedim

私は出来ることは全てやりました

Dişi, yolu çok iyi biliyor.

‎本能に従って進む

Eve giden yolu bulabilir misin?

帰り道は分かりますか。

Öğrenmenin kolay bir yolu yok.

学問に王道なし。

Sana istasyona giden yolu göstereceğim.

駅までお連れいたしましょう。

Bana yolu gösterin, ne dersiniz?

案内してくれますか。

Onu yapmanın birçok yolu var.

やり方がいく通りもある。

Bill Florida'dan bütün yolu geldi.

ビルはフロリダからはるばるやってきました。

Hangi yolu belediye binasına gidiyor?

どちらの道なら市役所に行けますか。

Lütfen bana yolu söyler misin?

どうぞ道を教えてくださいませんか。

Şehre demir yolu ile erişilebilir.

その町には列車で行ける。

Bana yolu gösterecek kadar kibardı.

- 彼女は親切にも道を案内してくれた。
- 彼女は親切にも、道を教えてくれました。
- 彼女は私に道を教えてくれるほど十分親切でした。

Bana yolu gösterecek kadar nazikti.

- 彼は親切にも道を教えてくれた。
- 彼は親切にも私に道を教えてくれた。

Londra'dan tüm yolu buraya geldi.

彼ははるばるロンドンから当地へやってきた。

Onun yolu bulması kolay olmalı.

彼がその道を見つけることはやさしいに違いありません。

Bana yolu göstermeniz büyük kibarlık.

道案内して頂き、ありがとうございます。

Benimle konuşmanın yolu bu mu?

相手を見て物を言うがよい。

Onunla iyi geçinmenin yolu yok.

彼とうまくやっていくことはできない。

Hız ölçmenin birkaç yolu vardır.

速度を測定する方法はいくつかある。

Ona istasyona giden yolu sor.

- 彼に駅までの道を聞きなさい。
- 駅までの道は彼に聞いて。

Eve giderken bütün yolu yürüdü.

彼は、家までずっと歩いた。

Bana yolu gösterecek nezaketi vardı.

彼は親切にも道を案内してくれた。

Ebeveynlerinle konuşmanın hiçbir yolu yok.

親に向かってその口の利き方は何だ!

Yolu bilmediklerinden, çok geçmeden kayboldular.

道が分からなかったので、彼らはすぐに迷ってしまった。

İstasyona kadar bütün yolu yürüdük.

私は駅までずっと歩かなければならなかった。

Akla gelebilecek her yolu denedim.

考えられる限りあらゆる手段を試みた。

Kalın sis yolu görmeyi zorlaştırdı.

濃霧のために道路が見えにくくなった。

Öğretmeninle konuşmanın bir yolu yok.

先生に向かって、そういう口の利き方はないでしょう。

Bu, bana yolu gösteren çifttir.

こちらが私にその道をおしえてくれたカップルです。

Bana mağazaya giden yolu gösterdi.

彼は私にその店への道を教えてくれた。

Lütfen bana yolu gösterir misin?

- 道を教えてくださいませんか。
- 道を教えてもらえませんか。

Bir sıçan yolu koşarak geçti.

ネズミが道路を横切った。

O, nazikçe bana yolu gösterdi.

彼女は親切にも私に道を案内してくれた。

- İstasyona giden yolu bana söyleyecek misiniz?
- İstasyona giden yolu bana söyler misiniz?

- 駅までの道を教えてくれませんか。
- 駅への道を教えていただけませんか。
- 駅までの道を教えてもらえませんか。

- Bunun olacağını bilmenin hiçbir yolu yoktu.
- Onun olacağını bilmenin hiç yolu yoktu.

何が起こるか君には知るよしもなかった。

- Bana Tokyo Tower'a giden yolu söyler misiniz?
- Tokyo Kulesi'ne giden yolu söyler misiniz?

東京タワーへ行く道を教えて頂けませんか。

Karada acıyı azaltmanın bir yolu var.

陸に着けば 激痛を和らげる方法が

Sizce ısınmanın en hızlı yolu ne?

どうすれば体を 早く温められる?

Sizce ısınmanın en hızlı yolu ne?

どうすれば体を 早く温められる?

Şelaleden inmenin en güvenli yolu ne?

滝を下るのに安全なのは?

Ay'ı açıklamanın yolu belki de buydu.

これで月の成り立ちに 説明がつくかもしれないのです

Savunmacı ahtapot, kavgadan kaçınmanın bir yolu

守りに入ったタコは 攻撃者から顔を背けようとします

Kültürel bir bina yapmanın yolu budur.

それが文化施設を作り上げる基本です

Bunu başarmanın tek yolu dünyayı iyileştirmek,

あなたが許される唯一の方法は 世界をよりよくし

Birden fillerin göç yolu üzerinde bitiverdi.

‎ゾウの通り道に ‎町が出現したのだ

Bunu yapabilmemin tek yolu, okyanusta olmaktı.

‎あの海に入るしかないと ‎思った

Geçen ay idrar yolu enfeksiyonu geçirdim.

先月膀胱炎にかかりました。

Bana akvaryuma giden yolu gösterir misin?

- 水族館へ行く道を教えてくれますか。
- 水族館への行き方を教えてもらえますか?

Eğer yolu bilmiyorsan bir polise sor.

道がわからなければ警察官に尋ねなさい。

Yaşlı adam yolu dikkatlice yürüyerek geçti.

その老人は道路を注意深く横断した。

Bankaya giden yolu bana söyleyebilir misiniz?

銀行へ行く道を教えて下さい。

Ben, istasyona giden yolu size göstereceğim.

- 駅に行く道をお教えいたしましょう。
- 駅への道を教えてあげますよ。

İngilizce öğrenmenin en iyi yolu nedir?

英語を学ぶ最良の方法は何ですか。

İngilizce öğrenmenin en kolay yolu nedir?

英語を学ぶ最もやさしい方法は何ですか。

Charles her zaman kolay yolu seçer.

チャールズはいつも一番容易な方法をとる。

Bütün yolu koşsaydın oraya zamanında varırdın.

もし君がずっと走っていたら、そこへ間に合って着いただろうに。

Ben hangi yolu seçeceğime karar veremedim.

どちらの方法を選んだら良いか私には決断が付かなかった。

Bana bankaya giden yolu gösterir misiniz?

その銀行に行く道を教えてくれませんか。

Öğrenci bana yolu gösterecek kadar kibardı.

その学生は親切にも私に道案内をしてくれた。

Her şeyde kendi bir yolu var.

彼女はなんでも自分の思い通りにする。

Bana top sahasına giden yolu gösterdi.

彼は私に球場への道を教えてくれた。

Nereye gittiğini bilmenin hiçbir yolu yok.

彼がどこへ行ってしまったか知る由もない。

Tokyo Kulesi'ne giden yolu söyler misiniz?

東京タワーへ行く道を教えて頂けませんか。

Lütfen bana istasyonu giden yolu gösterin.

駅へ行く道を教えてください。

Ben istasyona kadar bütün yolu koştum.

私は駅までずっと走った。