Translation of "Kendine" in Korean

0.003 sec.

Examples of using "Kendine" in a sentence and their korean translations:

''Çok kışkırtıcı, kendine hakim olamadı.''

"너무 부수고싶게 생겨서 어쩔 수 없었나봐요."

Kendi kendine iyileşen birinin hikâyesi.

애초부터 오진으로 인한 것 뿐입니다.

Sahada kendine güvenli bir doktor

그 분야의 최고 권위자

Bu sadece kendi kendine yeterliliğin yalanıydı.

그것이 바로 자기만족의 거짓입니다.

Ayrıca oyunda Kendine Zarar Verme'yi de gösteriyoruz.

또 자멸하는 모습을 보여줍니다.

Bu beyaz avcı örümcek kendine eş arıyor.

‎화이트레이디헌츠먼거미가 ‎짝을 찾고 있습니다

...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.

‎달의 중력은 ‎지구의 바다를 끌어당길 만큼 ‎강합니다

kendine bir kadeh şaraba daha ihtiyacı olup olmadığını soran

정말로 와인 한 잔을

İlginç bir şekilde Çin aslında gıdasal olarak kendine yeterliydi.

놀라운 사실은 중국이 예전에는 자급 자족이 가능한 국가였다는 점입니다.

Yine de bu kadın kendi kendine okumayı ve yazmayı öğrenmiş

하지만 글을 읽고 쓰는 방법을 스스로 터득했고

Dişiyi kendine çağırmak çok daha güvenli. Ama etkileyici sesler çıkarmalı.

‎훨씬 안전하게 ‎암컷을 유혹할 수 있죠 ‎하지만 인상적인 소리를 ‎내야만 합니다

Boyut ve şekil doğruluğunun hoş bir dengesi sayesinde kendine benimsedi.

기분 좋은 크기와 모양의 균형 때문이죠. (*pleasant balance)