Translation of "Durum" in Korean

0.014 sec.

Examples of using "Durum" in a sentence and their korean translations:

Durum bu.

이것이 우리의 가정입니다.

Bu durum hepimize oldu.

우리 모두에게 일어나는 일입니다.

Şaşkınlık verici bir durum.

그 안에는, 놀라움이 있습니다.

Hiç beklenmedik bir durum.

‎전혀 예상치 못한 존재

Maalesef, durum böyle değil.

불행히도 그렇지 않습니다.

Çünkü mevcut durum kötü.

현재 상황이 나쁘기 때문입니다.

Bu durum çok endişe verici.

매우 우려가 됩니다.

Bu durum 1991 yılında değişti.

1991년, 변화가 있었습니다.

Bu yüzden karmaşık bir durum.

따라서 양면성을 가지기도 합니다.

Ama durum, her zaman böyle değildi

하지만 지구가 항상 이랬던 것은 아닙니다.

Bu durum birçok Afrika ülkesinde böyle.

아프리카의 여러 나라에서 이런 일이 생기고 있습니다.

Durum böyleyken tüm kalbimle inanıyorum ki

그렇지만 저는 우리 모두가

Neyse ki acil durum telsizimiz var.

다행히 비상 무전기가 있었습니다

Bu, daha da tehlikeli bir durum.

이런 방식은 오히려 훨씬 위험합니다.

Bilemiyorum, bence oldukça rahatsız edici bir durum.

저는 꽤 심각한 상황이라고 생각합니다.

Kaçınmacı odak için en iyi durum senaryosu

편견의 초점의 가장 좋은 시나리오는

Eğer şu anki durum aynen devam ederse

만약 지금 추세가 계속된다면

Vay canına, bu kötü bir durum çocuklar.

와, 이거 상황이 안 좋네요

Neyse ki bu durum çok uzun sürmedi

다행스럽게도 오래 걸리진 않았어요.

''Emily'nin evreni'' dediğim zihniyetten bakınca durum şöyle.

"에밀리의 우주"라고 부르는 제 사고방식에서 보면

Fakat durum şu ki yaptığım işin sevdiğim kısmı,

제가 하는 일 가운데 제가 가장 좋아하는 점은

Eğer durum buysa sorulan soruyu her koşulda yanıtlayın.

이 경우엔, 무슨 수를 써서라도 질문에 답변하되

Gecenin köründe beslenmesi hiç alışıldık bir durum değildir.

‎한밤중에 먹이를 먹는 건 ‎대단히 보기 드문 행동입니다

Bu durum sizin için bir anlam ifade ediyor mu?

말이 되나요?

O kadar da zor bir durum değil, haksız mıyım?

로케트를 만드는 과학처럼 어려운게 아닙니다, 그렇죠?

çünkü bu sivil bir durum, bir suç gözaltısı değil.

이들은 형사법이 아닌 민사법상으로 구금되어있기에,

Bu durum da yine en kolay tercih prensibine dayanmakta

쉬운 결정이라는 원칙을 따른 거죠.

Artık başka seçeneğimiz yok, acil durum kurtarma ekibini çağırmalıyız.

이제 방법이 없습니다 여기서 긴급 구조 요청을 할게요

Fakat bu durum da ilginç bir soruya yol açar.

그런데 흥미로운 궁금증이 생깁니다.

Bence bu durum, o devasa zekâ için oldukça uyarıcı.

‎문어는 지능이 높은 동물이라 ‎관심을 보이는 것 같았어요

Bu, politik gerçekçiler için çok şaşırtıcı bir durum olmasa da

정치적 현실주의자들에겐 놀랄 일도 아니겠지만

Kızlarım Lipsi ve Greta için bu durum geçen hafta geçerliydi.

지난 주에 제 딸 립시와 그레타는

Bu durum da pek çok deniz canlısının hayatındaki kilit olayları belirler.

‎그리고 수많은 해양 생물의 삶에서 ‎결정적인 시간을 좌우하게 되죠

Bu durum, petrol fiyatlarının düşmesi durumunda, tüm bu programların sürdürülememesi demekti

이는 유가가 하락할 경우 모든 복지 제도를 유지할 수 없음을 의미합니다

Bu durum NATO'nun, hatta Dünya Ticaret Örgütü'nün bile varlığını sorgulamaya açık hale getirdi.

나토와 세계무역기구까지도 의문을 제기하고 있습니다

Savaş devam etti ve Ocak 1814'e kadar Napolyon durum daha da kötü görünüyordu.

전쟁은 계속되었다. 1814년 1월, 나폴레옹의 상황은 더 나빠보였다.

Bu durum Pearl Harbor saldırısıyla sonuçlandı ve nihaî olarak ABD'yi 2. Dünya Savaşı'na soktu.

그리고 진주만 공격에서 정점에 이르렀고 미국을 제2차 세계대전으로 끌어들였습니다