Translation of "çok" in Korean

0.022 sec.

Examples of using "çok" in a sentence and their korean translations:

çok çok kolay olacak.

아주, 아주 간단합니다.

Çok teşekkürler.

감사합니다.

Çok teşekkürler

감사합니다.

Çok tehlikeli.

이 모든 건 정말 위험해요.

Çok karıştırmayın.

너무 복잡하게 생각하지 마세요.

çok kızmıştı.

거인은 매우 화를 냈습니다.

Çok kolaydı.

너무 쉬웠죠.

Çok soğuk!

아, 춥네요!

Çok hızlı.

엄청 빠르네요

Çok üzgünüm.

미안해.

Çok sessizdi…

다들 조용했죠.

Çok konuşmuyordu

말이 많지는 않았지만

Çok sinirlenmiştim.

저는 너무 화가 났죠.

Çok güzel.

엄청 대단했어요.

Çok küçüktü.

지도가 너무 작았어요.

çok pahalı.

매우 비싸죠.

Çok üzücüydü.

‎마음이 아팠어요

çok ama çok yavaş bir şekilde.

아주 아주 천천히요.

Karanlıktaysa... ...çok, çok daha iyi görürler.

‎어둠 속에서는 ‎훨씬 뛰어나죠

Ve hâlâ çok sıcak. Çok sıcak.

여전히 덥습니다 더워요, 더워

Ne çok sıcak, ne de çok soğuk.

너무나 뜨겁지도 춥지도 않은 환경에서 말이에요.

Bakıp da çok kahve tenli, çok şişman,

사람들이 보기에는 피부색이 진하고, 뚱뚱하고,

Daha çok toplulukta, dünyanın daha çok yerinde

더 많은 곳에서 더 많은 청년들을 도와야합니다.

Ama bu tavizler çok azdı çok geç.

그리고 이러한 양보는 너무 적었을 뿐더러, 이미 때가 너무 늦은 상황이었다.

Mutluluğumuz çok istikrarsız

우리의 행복은 아주 불안정하고

Anlaşılması çok kolay.

이해하기 어렵지 않습니다.

çok net hatırlıyorum.

그리고 귀여운 새끼 곰들이 엄마 곰을 따라가는 모습을 포착했죠.

HIBM çok nadir.

HIBM은 희귀병으로

Burası çok önemli

이 부분이 아주 중요합니다.

Çok teşekkür ederiz.

정말 감사합니다.

Köye çok yaklaştık.

마을에 거의 다 왔습니다

Çok balığımsı kokuyor.

비린내가 심하네요

Çok nadir görülürler.

대단히 보기 힘든 녀석이죠

Çok alan yok.

넓진 않아요

Hayat çok güzel

인생은 너무나 아름답고

Duvarlar çok kalındı,

벽은 아주 두꺼웠고

Gerçekten çok zordu.

그만큼 정말 어렵습니다.

Çok tuhaf görünüyordu.

정말 이상했습니다.

Ve çok basitleştirirsek

가장 간단한 사례는 이겁니다.

Çok mu geç?

너무 늦지 않았나?

Birbirinden çok farklı

세계 각지에서 모인

Çok az kaldı.

‎거의 다 왔습니다

Rüzgâr çok güçlü.

바람이 강하게 부네요

Hâlâ çok uzakta.

아직 한참을 가야 하는데

Çok koklamadığınız sürece...

너무 킁킁거리지는 말고...

Çok eziyet vericiydi.

그 기간 동안 고통스러웠죠.

çok fazla değişmedi.

지금까지 크게 달라진 바 없습니다.

Çok kötü hissettirmişti.

나쁜 느낌이 들었죠.

Kerabai çok ünlendi.

그녀는 점점 유명해지기 시작했어요.

Ama çok çalıştı.

하지만 아주 열심히 일했습니다.

Size çok minnettarım.

여러분께도 정말 감사드립니다.

Ve çok agresifler.

‎게다가 굉장히 공격적이죠

Çok savunmasız hissediyordum.

‎속이 타들어 갔죠

çok hızlı hareketlerle

‎분주하게 움직이고 있었어요

Çok daha artmasını.

훨씬 높이

Hikâyeleri en çok sevenler daha çok problem çözebilir.

이야기를 가장 좋아했던 사람들은

çok fakir, çok kaba olarak gördükleri biri için.

가난하고, 촌티가 나는 사람에게요.

Bazen çözmemiz gereken sorunlar basitçe çok, çok zordur.

때때로 우리가 풀어야 할 문제는 그저 매우 매우 어렵습니다.

Bu tür çok ölçekli, çok boyutlu bir keşif

이렇게 대규모로 이루어지는, 다차원적 탐험을 위해

İşte burada çok çok farklı iki görüş var.

따라서, 여기 두개의 극명히 다른 관점이 존재합니다.

Bunu çok ama çok uzun zaman önce öğrenmiştim.

저는 그걸 아주 오래전에 배웠습니다.

Başta çok sinir bozucuydu. Fark etmesi çok zor.

‎처음에는 너무 막막했죠 ‎흔적을 포착하기가 어려웠어요

Çok kötü hareket ediyordu. Yavaşça, çok zayıf şekilde.

‎문어는 힘이 쭉 빠져서는 ‎천천히 겨우겨우 움직였어요

Her an çok değerli çünkü hayatı çok kısa.

‎너무나 짧았기에 ‎매 순간이 소중했죠

Ancak daha çok çalıştı, daha çok mücadele etti

그는 굉장한 노력을 쏟았고, 많은 시련에 맞섰으며,

Ne kadar çok bilirseniz, o kadar çok öğrenmek istersiniz.

알면 알수록, 더 알고 싶어지는 학문이죠.

Bu akım çok, çok daha güçlü aracı kurumlar yaratıyor.

이런 이동은 더더욱 강력한 중개인들을 만들어냅니다.

Bu olanağa sahip insan sayısı çok ama çok az.

이런 극 소수의 사람들만이 기회를 가질 수 있다면

Burası çok ama çok yoğun bir şehir, şimdiyse uykuda.

바쁘게 돌아가는 도시가 잠드는 밤이면

Çok ilgili ve çok meraklıydı ama aptalca risklere girmiyordu.

‎무척 관심 있어 하면서도 ‎경솔한 짓은 하지 않더군요

Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.

‎집에 돌아와서 과학 논문을 ‎닥치는 대로 읽은 게 ‎꽤 도움이 됐죠

Ne kadar çok katılırsan, o kadar çok geri alırsın.

많이 참여하실 수록 더 많은 것을 얻을 수 있습니다

Artık çok açık görebiliyorum

[이제 분명하게 볼 수 있어]

İlginiz için çok teşekkürler.

관심을 가져 주셔서 감사합니다.

Konuşmaktan dolayı çok mutluyum.

이러한 예술 행위(form)를 향한 제 열정에 대해서요.

Duyguları araştırmak çok zordur

감정과 기분을 연구하기란 어려워요.

Dans etmeyi çok severim.

전 춤추는 걸 좋아해요.

Çok zor bir işti.

힘든 일이었습니다.

Çok basit, sormayın almayın.

간단합니다. 구하지 않으면, 얻는 것도 없다.

Ve biz çok yorulduk

저희는 이미 지쳤고,

Kalbin çok güçlü atmasını

심장을 매우 빨리 뛰게 하며

Jake: Çok teşekkür ederiz.

정말 고마워요.

Lütfen daha çok dinleyin.

좀 더 귀 기울여 들어주세요.

çok sayıda kadın görevlendirdim;

행정부처 각 차관으로 임명했습니다.

Ama eleştirilere çok aldırmıyorum.

비판은 괜찮습니다.

Herkes gerçekten çok korkmuştu.

모두가 에볼라에 공포심을 갖고 있었습니다.

Dünyamız çok hızlı değişiyor

우리가 살고 있는 세계는 급변하고 있고

Sondaj içinse çok geçerliydi.

특히 석유 탐사에까지도요.

Ama o çok rahattı.

그 친구는 너무 태평인 거예요.

Tamam, burada çok sıklaşıyor

자, 풀이 정말 빽빽하죠

İşte bu çok iyi.

좋아요

Yamaç çok fena dikleşiyor.

점점 더 가팔라지네요

Baksanıza, kazmak çok kolay.

보세요, 파기 쉽습니다

Bunlardan çok sayıda toplayıp

이 싹을 많이 모아서