Translation of "Karmaşık" in Dutch

0.007 sec.

Examples of using "Karmaşık" in a sentence and their dutch translations:

Karmaşık bir konu

Het is een raadsel

Bilgisayarlar karmaşık makinelerdir.

Computers zijn ingewikkelde machines.

Bu durum karmaşık.

Deze zaak is ingewikkeld.

İnsanlar karmaşık organizmalardır.

Mensen zijn gecompliceerde organismen.

Bu çok karmaşık.

Dat is te gecompliceerd.

Karmaşık yaşamın ortaya çıkışı.

Complexe levensvormen moeten ontstaan --

Kimya çok karmaşık olabilir.

Scheikunde kan zeer ingewikkeld zijn.

Dil bilgisi çok karmaşık.

Grammatica is erg ingewikkeld.

- Beynin karmaşık bir yapısı vardır.
- Beyin karmaşık bir yapıya sahiptir.

De hersenen hebben een complexe structuur.

Ama karmaşık hayatın gelişimi için

maar misschien had de ontwikkeling van complex leven

Tom'un durumu daha karmaşık oluyor.

De toestand van Tom wordt gecompliceerder.

Fabrika birçok karmaşık makineleri kullanır.

De fabriek maakt gebruik van veel gecompliceerde machines.

O çok karmaşık bir soru.

Het is een zeer ingewikkelde vraag.

Bu çok karmaşık bir konu.

Dit is een heel ingewikkeld probleem.

Birincisi, karmaşık hayatın evrimleşmesine imkan sağladı.

Ten eerste kon complex leven evolueren.

Karmaşık ve derin meseleleri açıklamak için

Hij gebruikte extreem simpele taal...

Henüz karmaşık düşüncelerin şifrelerini çözemesek de

Hoewel we complexe gedachten nog niet betrouwbaar kunnen decoderen,

Bu ölçümleri karmaşık bilgisayar modelleriyle birleştiriyorlar

Ze combineren die met complexe computermodellen

Karmaşık bir kadro sistemini miras aldı

zelf had bedacht.

Bilgisayarlar son derece karmaşık işleri yapabilirler.

- Computers zijn in staat tot het verrichten van extreem moeilijk werk.
- Computers zijn in staat om extreem gecompliceerd werk te doen.

Bu cevaplamak için karmaşık bir soru.

Het is een ingewikkelde vraag om te beantwoorden.

Yıldızlar arası toz bulutlarında karmaşık organik moleküller,

complexe organische moleculen in interstellaire stofwolken,

Bu çocuk karmaşık matematik problemini kolaylıkla çözdü.

Dit kind loste het gecompliceerde mathematische probleem eenvoudig op.

- Bilgisayar karmaşık bir makinedir.
- Bilgisayar kompleks bir makinedir.

Een computer is een ingewikkelde machine.

Büyümek ve karmaşık hale gelmek için yaşam oksijene ihtiyaç duyar.

Want leven heeft zuurstof nodig om groot en complex te worden.

Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.

Roofdieren moeten zich evolueren om hun prooi te snel af te zijn.

Bu süre zarfında... ...hayvanlar âlemindeki en karmaşık görme yetisini geliştirdi.

En in die tijd... ...heeft hij het meest complexe zicht van het dierenrijk ontwikkeld.

Yani, bu durum işleri karmaşık hale getiriyor ve biraz da korkutu.

Het maakt het een en ander ingewikkeld en ietwat beangstigend.

Ve sonra çok daha karmaşık ve birinci sınıf bir ölçü ile başka bir şiir yazıyor ve

En dan produceert hij nog een gedicht in een veel complexere en eersteklas meter, en zegt: