Translation of "Yaşayacak" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Yaşayacak" in a sentence and their japanese translations:

Yaşayacak evleri yok.

- 彼等には住む家がありません。
- 彼らは住む家がない。

Yaşayacak evim yok.

私には住む家がない。

- Yaşayacak bir yer bulmam gerekiyor.
- Yaşayacak bir yer bulmalıyım.

住む場所を探す必要がある。

Babasının beklentilerine uyarak yaşayacak.

彼は父の期待にこたえるだろう。

Yaşayacak bir yer buldum.

住む場所を見つけた。

Öyle içmeyi sürdürürse, sorun yaşayacak.

もし彼があのように飲み続けるなら、彼は困った事になる。

Onların yaşayacak bir evi yoktu.

彼らは住むべき家がなかった。

Onların yaşayacak hiç evi yok.

彼らにはまったく住む家がない。

Gelecek yıl Sasayama'da yaşayacak mısın?

あなたは来年篠山に住むつもりですか。

Yaşlı insanlar, uğruna yaşayacak bir şeye ihtiyaç duyar.

お年寄りには生きがいが必要だ。

Başkan Kennedy öldürüldü ama onun efsanesi sonsuza kadar yaşayacak.

ケネディー大統領は殺害されたが、彼の伝説は永遠に生き続けるだろう。

- O yalnız yaşamak için yeterince yaşlı değil.
- Tek başına yaşayacak kadar büyük değil.

彼はまだ一人暮らしできるほどの年ではない。

Güzel kadınlar genç ölür- ya da öylesine demişler. Eğer öyleyse benim karım uzun bir hayat yaşayacak.

美人薄命とはいうけれど。ということは、内のかみさんは長生きだな。