Translation of "Içmeyi" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Içmeyi" in a sentence and their japanese translations:

- Sigara içmeyi bıraktım.
- Sigara içmeyi bırakıyorum.

- 私は禁煙します。
- 私は禁煙している。

Sigara içmeyi ve içki içmeyi bıraktım.

私は煙草と酒をやめた。

Sigara içmeyi bırakmalısın.

- 君はタバコをやめなければならない。
- 禁煙するべきです。

Bira içmeyi bıraktım.

ビールを飲むのはやめている。

Sigarayı içmeyi bırak.

たばこを吸うのをやめなさい。

Ben içmeyi sevmiyorum.

私はお酒が嫌いです。

İçki içmeyi bırakmalısın.

お酒飲むの止めた方がいいよ。

Süt içmeyi severim.

私は牛乳が飲みたいな。

Babam içmeyi bıraktı.

- 父は酒を飲むのをやめた。
- 父親は飲むのをやめた。

O içmeyi seviyor.

彼女は飲むのが好きだ。

Sigara içmeyi bıraktım.

- 私はタバコを吸うのをやめた。
- 禁煙中なんです。

Tom içmeyi sever.

トムは飲むのが好きだ。

Babam sigara içmeyi ve içki içmeyi zaten bıraktı.

父は既にたばこも酒もやめてしまいました。

Lütfen sigara içmeyi bırak.

タバコをやめて下さいな。

Tom sigara içmeyi bırakmalı.

- トムは禁煙すべきだ。
- トムはタバコを止めるべきだよ。

Keşke sigara içmeyi bıraksa.

彼女がたばこをやめてくれたらなぁ。

Sonunda sigara içmeyi bıraktım.

私はとうとうタバコをやめた。

Ne içmeyi arzu edersiniz?

- 何が飲みたい?
- 何飲みたい?

Mike içmeyi bıraktı mı?

マイクはお酒をやめたの?

Ona sigara içmeyi bıraktırdım.

私は彼に喫煙をやめさせた。

Babam sigara içmeyi bıraktı.

- 父はタバコを吸うのをやめた。
- 父はタバコをやめた。
- 私の父は煙草を吸うのをやめた。

Tom sigara içmeyi bıraktı.

トムは煙草をやめた。

Sigara içmeyi bırakmaya çalışıyorum.

禁煙しようとしてるんです。

Tom kokteyl içmeyi sever.

トムはサングリアが好きなんだ。

Sigara içmeyi bırakmaya kararlıyım.

私はタバコをやめることを固く決意している。

Bu ilacı içmeyi reddetmelisin.

あなたはその薬を飲むことを断るべきである。

Kahveyi şekersiz içmeyi sever.

彼は砂糖なしでコーヒーを飲むのが好きである。

Odamda sigara içmeyi yasaklıyorum.

私の部屋での喫煙を禁ずる。

Babam içki içmeyi bıraktı.

父親は飲むのをやめた。

- Babam son zamanlarda sigara içmeyi bıraktı.
- Babam sigara içmeyi geçenlerde bıraktı.

父は最近タバコをやめました。

Öyle içmeyi sürdürürse, sorun yaşayacak.

もし彼があのように飲み続けるなら、彼は困った事になる。

O niçin sigara içmeyi bıraktı?

なぜ彼はタバコをやめたのですか。

Tom sonunda sigara içmeyi bıraktı.

トムはとうとうタバコをやめた。

Sigarayı içmeyi bıraksan iyi olur.

たばこをやめなさい。

Sigara içmeyi bırakacağıma söz veriyorum.

たばこはやめると誓います。

O, sigara içmeyi bırakmayacağını söylüyor.

タバコはやめないと彼はいっている。

Onlar buluşmayı ve içmeyi severler.

彼らは集まって、酒を飲むのが好きである。

O sigara içmeyi birden bıraktı.

彼は煙草をきっぱりとやめた。

Son zamanlarda sigara içmeyi bıraktım.

私は最近タバコをやめた。

Bir kahve içmeyi tercih ederim.

- 私はむしろコーヒーが飲みたい。
- 私は、むしろコーヒーを飲みたい。

Sigara içmeyi bıraksan iyi olur.

- タバコを止めた方が良いよ。
- たばこやめた方がいいよ。

İçki içmeyi bırakmanı tavsiye ederim.

酒を飲むのをやめたらどうだい。

Kız arkadaşım da içmeyi seviyor.

うちの彼女もお酒好きです。

Doktorum sigara içmeyi bırakmamı söyledi.

医者は煙草をやめるようにいった。

- Doktor ona içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
- Doktor ona içmeyi azaltmasını tavsiye etti.

医者は彼に酒を控えるように忠告した。

- Doktorun sana verdiği ilacı içmeyi unutma.
- Doktorun size verdiği ilacı içmeyi unutmayın.

医者にもらった薬を飲むのを忘れないで。

Sigara içmeyi bırakmalısın, sağlıksız olduğu için.

喫煙は不健康だからやめるべきである。

O sağlığının uğruna sigara içmeyi bıraktı.

彼は健康のため禁煙した。

Sağlığının iyileşmesi için sigara içmeyi bıraktı.

彼は健康のためにたばこを吸うのをやめた。

- Sigara içmeyi bıraktım.
- Sigara içmekten vazgeçtim.

- 私はタバコを吸うのをやめた。
- 私は煙草をやめました。

İki yıl önce sigara içmeyi bıraktım.

私は2年前に禁煙した。

Babam sigara içmeyi durdurmaya karar verdi.

父は禁煙を決意した。

Sigara içmeyi kalıcı olarak bıraktın mı?

今後も永久にタバコをやめたのですか。

Kahve içmektense çay içmeyi tercih ederim.

私はコーヒーよりは紅茶を飲みたい。

Doktor ona içmeyi bırakmasını tavsiye etti.

- 医者は彼に酒を控えるように忠告した。
- 医者は彼にお酒を減らすようにアドバイスした。

Mike alkollü içkileri içmeyi bıraktı mı?

マイクはお酒をやめたの?

Altı ay önce sigara içmeyi bıraktım.

私は六ヶ月前に煙草を止めた。

O, geçen yıl sigara içmeyi bıraktı.

彼は去年たばこを吸うのをやめた。

Ne söylersen söyle sigara içmeyi sürdüreceğim.

きみが何と言おうと私はタバコを吸います。

- Sigarayı bıraktı.
- O, sigara içmeyi bıraktı.

- 彼は禁煙した。
- 彼はタバコを吸うのをやめました。

Doktor, Bay Smith'e sigara içmeyi bırakmasını söyledi.

医者はスミスさんに喫煙を止めるようにと勧めた。

Tekrar geri başlamamak üzere sigara içmeyi bırakacağım.

私は永遠に煙草をやめるでしょう。

Ben sağlığımın hatırı için sigara içmeyi bıraktım.

私は健康のためにたばこを吸うのをやめた。

O, ona içki içmeyi bırakmasını tavsiye etti.

彼は彼女に飲酒をやめるようにと忠告した。

O, sigara içmeyi bırakmak için karar verdi.

タバコをやめようと彼は決心した。

- Avrupalılar şarap içmek isterler.
- Avrupalılar şarap içmeyi severler.

ヨーロッパ人はワインを飲むのが好きだ。

Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.

兄は私にたばこをやめるようにと忠告した。

Eskiden çok sigara içerdim ama artık sigara içmeyi bıraktım.

昔はたくさんたばこを吸っていたが、今ではやめました。

Yatakta sigara içmeyi yasaklayan çok sıkı bir kural var.

ベッドでの煙草を禁ずる厳しい規則がある。

O her sabah bir bardak süt içmeyi ilke edinir.

彼女は毎朝1杯の牛乳を飲むことを常としている。

O kahvaltıdan önce bir bardak su içmeyi prensip edinir.

彼は朝食前に水をコップ1杯飲むことにしています。

- Sağlığının hatırına sigara içmeyi bıraktı.
- Sağlığı için sigarayı bıraktı.

彼は健康のため煙草をやめた。

Hangisini içmeyi tercih edersin, çay mı yoksa kahve mi?

お茶とコーヒーと、どちらがよろしいですか。

- Kahveni nasıl istersin?
- Kahveni nasıl içmeyi seviyorsun?
- Kahveyi nasıl içersin?

コーヒーはどのようにいたしますか。

- Sigarayı bırakmaya nasıl karar verdin?
- Sigara içmeyi bırakmaya nasıl karar verdin?

どうして煙草を止める決心をしたのですか。

Eğer George sigara içmeyi bırakmazsa akciğer kanseri gelişme riskini göze alır.

たばこをやめないとジョージは肺ガンにかかる危険を冒すことになる。

- Tom sigara içmekten vazgeçti.
- Tom sigara içmeyi bıraktı.
- Tom sigarayı bıraktı.

- トムはたばこをやめた。
- トムは煙草をやめた。

O içtiğinde farklı bir kişi oluyor, bu yüzden onunla içki içmeyi sevmiyorum.

あいつ酔うと人が変わるから一緒に飲みたくないんだよ。

Lütfen o kahveyi içmeyi deneyin. Ben onun çok iyi tadı olduğunu düşünüyorum.

そのコーヒーを飲んでみてください。とってもおいしいと思いますよ。

Eğer o, o zaman sigara içmeyi bıraksaydı, böyle bir hastalıktan muzdarip olmayabilirdi.

彼があのときタバコをやめていたら、こんな病気にはかかっていないかもしれないのに。

Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.

タバコが値上がりするたびに、禁煙を試みる人は多い。

- Sigaradan vazgeçmen sağlığın için daha iyi olur.
- Sağlığın için sigara içmeyi bıraksan iyi olur.

君は健康のために煙草を止めた方がいい。

"Sen alkolden hoşlanmıyor musun?" "Hayır, içki içmeyi severim. Sadece alkole karşı korkunç bir dayanıklılığım var."

「お酒嫌いなの?」「いや、好きなんだけどすごく弱いんだ」

Fransızlar ve İngilizler içki içmeyi severler ama birincisi kırmızı şarap için içeriye girerken ikincisi birayı tercih eder.

フランス人もイギリス人も飲むのが好きだが、後者はビールを好むのに対して前者は赤ワインが好きだ。