Translation of "Yürümeye" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Yürümeye" in a sentence and their japanese translations:

Yürümeye devam et.

歩き続けて。

Biz yürümeye başladık.

私達は歩き始めた。

- O uzun mesafe yürümeye alışkın.
- Uzun mesafeleri yürümeye alışkındır.

彼は長い距離を歩くのに慣れている。

"sadece yürümeye devam etmeliyim."

でもまっすぐ歩き続けなきゃ

Bunu toplayıp yürümeye başlayacağız.

片して歩いていこう

Sadece yürümeye devam edin.

ただ歩き続けてね。

Dahası, o yürümeye başladı.

彼はさらに歩き始めた。

Onlar yürümeye devam ettiler.

彼らはどんどん歩きつづけた。

Her gün yürümeye alışkınım.

毎日散歩することにしてるの。

Tom yürümeye devam etti.

トムは歩き続けた。

Onlar yürümeye devam etti.

彼らは歩き続けた。

Sonra o tekrar yürümeye başladı.

それから彼女はまた歩き始めた。

Yorgunluktan artık yürümeye hâli kalmamıştı.

- 彼は疲れていて、それ以上は歩けなかった。
- 彼は疲れすぎていてもうそれ以上歩けなかった。

Sfenks onun etrafında yürümeye başladı.

スフィンクスは彼のまわりを歩き始めた。

Yorgundu fakat yürümeye karar verdi.

彼女は疲れていたけれども、歩くことに決めた。

Tom ve Mary yürümeye başladılar.

トムとメアリーは歩き始めた。

Bir süre sonra yürümeye başladılar.

しばらくして彼らは歩きだした。

Bisiklete binmeyi yürümeye tercih ederim.

歩くよりも車に乗るほうがよい。

Tom yalınayak yürümeye alışkın değildir.

トムは裸足で歩くのに慣れていない。

O, yağmurda şemsiyesiz yürümeye devam etti.

彼は雨の中を傘もささずに歩きつづけた。

Ben uzun mesafeler yürümeye alışkın değilim.

- 長距離の歩行には慣れていない。
- 長距離を歩くのには慣れていない。

Tepenin zirvesine kadar yürümeye ne dersin?

山の頂上まで歩きませんか。

Tom yalın ayak yürümeye alışık değildir.

トムは裸足で歩くのに慣れていない。

Akşam yemeğinden önce yürümeye özen gösteririm.

私は夕食前に散歩することにしている。

O iyileşir iyileşmez tekrar yürümeye başladı.

私たちは彼女が回復するとすぐに再び歩き始めた。

Bir süre sonra yeniden yürümeye başladılar.

しばらくして、彼らはまた歩きはじめた。

İki saat boyunca yürümeye devam etti.

彼は2時間歩き続けた。

Yürümeye çalıştığımda, burada korkunç bir ağrı oluyor.

歩こうとするとここがズキンとします。

Tom, Mary'nin kolunu tuttu ve yürümeye başladılar.

トムはメアリーの腕を取って歩き始めた。

- Yağmur yağmaya başladı fakat biz yürümeye devam ettik.
- Yağmur yağmaya başladı, ama biz yürümeye devam ettik.

雨が降り始めましたが、私たちは歩き続けた。

En büyük dişinin önderliğindeki sürü ufaklıkları yürümeye zorluyor.

‎年長のメスが率いる群れは ‎子供を見守りつつ進む

O yemek yemeyi bitirir bitirmez tekrar yürümeye başladı.

彼は食べ終わるとすぐに、再び歩き始めた。

Yani, ben şunu yapıyorum, çok erken bir saatte uyanıp yürümeye,

私は、他人との接触を抑えるため、早朝に起きて、外出します