Translation of "Tony" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Tony" in a sentence and their japanese translations:

Tony oynuyor.

トニー君は遊んでいます。

Tony mutluydu.

トニーは幸せでした。

Tony nerede?

トニーはどこだ。

Haydi, Tony.

さあ、トニー。

- "Bilmiyorum", dedi Tony.
- Tony, "bilmiyorum" dedi.

「分からないよ」とトニーは言った。

- Tony performans gösteriyor.
- Tony sahneye çıkıyor.

トニーは演じている。

Tony hızlı koşabilir.

トニー君は速く走ることが出来る。

Tony kimi sever?

トニー君は誰を好きですか。

Tony Kobe'de yaşıyor.

トニー君は神戸に住んでいます。

Tony ne yapıyor?

トニー君は何をしていますか。

Tony nerede oynuyor?

トニー君はどこで遊んでいますか。

Tony orada mı?

トニー君はそこにいますか。

Tony onu bozdu.

トニー君がそれを壊しました。

Tony yoksul hissetmedi.

トニーは貧乏だとは思いませんでした。

Tony, kapıda durdu.

トニーはドアのところに立っていました。

Tony kaç yaşındadır?

- トニー君は何歳ですか。
- トニーはいくつなの?

Tony bilmediğini söyledi.

- トニーは知らなかったと言っていた。
- トニーは知らなかったって。

- Bu kutuyu Tony yaptı.
- Bu kutu Tony tarafından yapılmıştır.

この箱はトニー君によって作られました。

Tony hızlı bir koşucu.

トニー君は速いランナーです。

Tony İngilizceyi iyi konuşur.

トニー君は上手に英語を話す。

Tony TV izliyor muydu?

トニー君はテレビをずっと見ていますか。

Tony kibar bir çocuk.

トニーは礼儀正しい少年です。

Tony onların isimlerini bilmiyordu.

トニーは名前を知りませんでした。

Dün Tony ile oynadım.

私は昨日トニー君と遊んだ。

Tony her gün koşar.

トニー君は毎日走ります。

Dün Tony ile takıldım.

きのう僕はトーニと一緒に遊んだ。

Tony ile konuşmak istiyorum.

トニー君と話をしたいのですが。

Tony ne iş yapar?

トニー君の職業はなんですか。

Ve Tony en büyüğüydü.

そしてトニーは一番年上でした。

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır.

トニー君は夕食の後に勉強します。

Tony her gün koşar mı?

トニー君は毎日走りますか。

Tony çok iyi tenis oynayabilir.

トニー君はとても上手にテニスをすることができる。

Tony o zaman meşgul değildi.

トニー君はその時忙しくなかった。

Tony o zaman nerede oynuyordu?

トニー君はその時どこで遊んでいましたか。

Tony ne zaman ders çalışıyor?

トニー君はいつ勉強しますか。

Tony kirli eski ayakkabılarına baktı.

トニーは自分の古くなったきたない靴に目を落としました。

Tony sık sık müzik dinlemedi.

トニーはあまり音楽を聞いていませんでした。

Şu çocuk Tony, değil mi?

あの少年がトニーですね?

Tony bazen ailesini ziyaret etti.

時々トニーは彼の家族を訪れました。

Tony, "Ben bunu seviyorum." dedi.

「好きです」とトニーは言った。

"Bu nedir?" diye sordu Tony.

- 「これは何だろう」とトニーは尋ねました。
- 「これは何ですか?」とトニーは尋ねました。

Bu masa Tony tarafından kırıldı.

この机はトニー君に壊された。

Herkes bana bu günlerde Tony dedi.

みんなはそのころ私をトニーと呼んでいましたよ。

Tony benden daha iyi İngilizce konuşur.

トニー君は私よりも上手に英語を話す。

Sınıfımızda İngilizceyi en iyi Tony konuşur.

トニー君は私たちのクラスの中で一番上手に英語を話す。

Tony geçen yıldan beri Kumamoto'da yaşamaktadır.

トニー君は去年から熊本に住んでいます。

Tony, çok iyi bir tenis oyuncusu.

トニー君はとても上手なテニスの選手です。

Tony İngilizceyi senin kadar iyi konuşur.

トニー君はあなたと同じくらい上手に英語を話す。

Tony, çok uzun boylu bir çocuk.

トニーは大変背の高い少年です。

Tony fabrika ve dükkanlar hakkında düşündü.

トニーは工場や商店のことを考えました。

Tony adında Amerikalı bir arkadaşım var.

私にはトニーという名のアメリカ人の友人がいます。

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır mı?

トニー君は夕食の後に勉強しますか。

Tony senin kadar iyi İngilizce konuşur.

トニーは君と同じくらい上手に英語を話すよ。

Dün evime giderken Tony ile karşılaştım.

私は昨日家に帰る途中にトニー君に出会った。

Bay Wood, Tony için baba gibiydi.

ウッドさんはトニーにとってちょうど父親のようでした。

Tony iyi ve güçlü bir oğlandı.

トニーは良い子でじょうぶな子でした。

Tony her gün ne kadar süre çalışır?

トニー君は毎日どれぐらい走りますか。

Tony Amerikalı olmasına rağmen, o İngilizce konuşamıyor.

トニー君はアメリカ人ですが、英語を話すことが出来ない。

Tony, bize bir parça yararlı tavsiye verdi.

トニーは私たちに役に立つ助言を1つした。

Tony adını bir ağacın üstüne bıçakla kazıdı.

トニーはナイフで自分の名を木に刻んだ。

Herkes her zaman Tony hakkında iyi konuşur.

みんないつもトニーをほめる。

Tony bir bıçakla adını bir ağaca kazıdı.

トニーはナイフで自分の名を木に刻んだ。

Bu sabah okula giderken Tony ile karşılaştım.

私は学校へ行く途中にトニー君に出会った。

Ben okuldan eve giderken Tony ile karşılaştım.

私は学校から家に帰る途中にトニー君に出会った。

Tony pahalı bir araba aldı gibi görünüyor.

トニーさんは高い車を買ったそうです。

"Fakat sadece yazın buraya geliyorsun."dedi Tony.

「でも、君達がここに来るのは夏だけではないか」とトニーが言いました。

"Bunun ne olduğunu merak ediyorum", Tony sordu.

「これは何だろう」とトニーは尋ねました。

"Bunun ne olduğunu merak ediyorum." dedi Tony.

「これは何だろう」とトニーは尋ねました。

- Kim daha hızlı koşar, Ken mi Tony mi?
- Kim daha hızlı koşar? Ken mi, Tony mi?

健君とトニー君とではどちらが早く走りますか。

Tony yeşil tarlalar ve küçük, sessiz köyler gördü.

トニーは緑色の野原と、小さな静かな村を見ました。

Tony onun sesini duydu ve piyano çalmaya durdurdu.

トニーは彼女の声を聞いて、ピアノを弾くのをやめました。

Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.

トニーは店や工場で働きたいとは思いませんでした。

Tony gömleğini çıkardı ve onunla piyanoyu ile temizledi.

トニーはシャツを脱いで、それでピアノのよごれを落としました。

Tony, bir nehir ve eski bir köprü görebiliyordu.

トニーの目に川と古い橋が見えました。

Tony ve annesi şehrin ortasında bir otobüse bindiler.

トニーと母親は町の真ん中で、バスに乗りました。

Tony ve annesi çiftliğe geldiler ve çiftlik avlusunda yürüdüler.

トニーと母親はその農家に着き、農家の庭を歩いて行きました。

Kim daha hızlı koşar, Judy mi yoksa Tony mi?

ジュディさんとトニー君とではどちらが速く走れますか。

Tony mutfakta yemeğini yedi ve çiftliğin üstündeki küçük bir odada uyudu.

トニーは台所で食事をし、その農園の上にある小さな部屋で寝ました。

On üçüncü doğum gününden birkaç gün sonra Tony de okulu bıraktı.

13歳の誕生日の2、3日後に、トニーも学校を卒業しました。

13. doğum gününden birkaç gün sonra, Tony de okuldan mezun oldu.

13歳の誕生日の2、3日後に、トニーも学校を卒業しました。

- Bay Wood Tony'ye bir baba gibiydi.
- Bay Wood, Tony için baba gibiydi.

ウッドさんはトニーにとってちょうど父親のようでした。