Translation of "Sandviç" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Sandviç" in a sentence and their japanese translations:

Hiç sandviç istemiyorum.

サンドイッチはいりません。

Onlar sandviç yiyorlar.

彼らはサンドイッチを食べている。

Kaç tane sandviç kaldı?

いくつサンドイッチ残ってるの?

Herhangi bir sandviç istemiyorum.

- 私はサンドイッチが欲しくない。
- サンドイッチはいりません。

Tom sandviç yapıyor mu?

トムはサンドイッチを作ってるの?

Ne çeşit bir sandviç istiyorsun?

何のサンドイッチが欲しい?

Mary birkaç yumurtalı sandviç yaptı.

マリアは卵のサンドイッチをいくつか作った。

Tom kendine bir sandviç yapıyor.

トムは自分用にサンドイッチを作っている。

Tom bana bir sandviç verdi.

トムは、私にサンドイッチを手渡しした。

Tom! Bana bir sandviç getir.

トム!サンドイッチ持ってきて。

Tom'a bir sandviç yapıyor musun?

トムにサンドイッチ作ってるの?

Tom Mary'ye bir sandviç verdi.

トムはサンドイッチをメアリーに手渡した。

Onun bir sandviç yediğini gördü.

彼女は、彼がサンドイッチを食べているところを見た。

Tom masasında bir sandviç yedi.

トムは自席でサンドイッチを食べました。

Tom için sandviç mi yapıyorsun?

トムにサンドイッチ作ってるの?

Bir sandviç ve sütle açlığını giderdi.

彼はサンドイッチと牛乳で空腹を満たした。

Onlar öğle yemeği için sandviç yedi.

彼らは昼食にサンドイッチを食べました。

Annem öğle yemeği için sandviç yapıyor.

お母さんは、お昼にサンドイッチをつくっている。

Öğle yemeği için bir sandviç yedim.

- お昼ご飯にサンドイッチを食べたよ。
- ランチはサンドイッチだったよ。
- 昼食にサンドイッチを頂いたよ。

Günde kaç tane sosisli sandviç satıyorsunuz?

1日でどれくらいホットドッグを売るんですか?

Hardallı ve ketçaplı iki sosisli sandviç alacağım.

ホットドッグを2個、辛子とケチャップつきでおねがいします。

Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.

トムはサンドイッチを食べて空腹を満たした。

O, öğle yemeği için sandviç yedi mi?

彼は昼食にサンドイッチを食べましたか。

Öğle yemeğin için bir sandviç falan hazırlayacağım.

昼食用にサンドイッチか何かを作って上げましょう。

Onlar öğle yemeğinde sandviç ve kahve aldılar.

彼らはサンドイッチとコーヒーで昼食を済ませた。

George'un kız kardeşi bana biraz sandviç yaptı.

- ジョージの姉が私にサンドイッチを作ってくれました。
- ジョージのお姉さんは私にサンドイッチを作ってくれた。

Annem bize öğle yemeği için peynirli sandviç yaptı.

母が昼食に私達にチーズサンドを作ってくれた。

Aç olabileceğini düşündüm, o yüzden birkaç sandviç yaptım.

お腹が空いているんじゃないかと思って、サンドイッチを作ったんだ。

Sosisli sandviç ya da bir şey almaya gidelim.

ホットドッグか何か食べに行こうよ。

Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.

- 私は昼食にホットドッグをとった。
- 昼はホットドッグを食べたんだ。

Scott! Lütfen öğlen yemeği için sosisli sandviç yap.

スコット君!お昼はホットドッグにしてね。

Lütfen bana hardal ve ketçaplı iki sosisli sandviç verin.

ホットドッグを2個、辛子とケチャップつきでおねがいします。

Tom mutfak bankosuna oturdu ve ton balıklı bir sandviç yedi.

トムはカウンター席に座り、ツナサンドを食べた。

Bazı çocuklar fıstık ezmeli sandviç getirdiler, bazıları jambonlu ve diğerleri peynirli.

- 何人かの子供達はピーナッツバターサンドイッチを持ってきた。何人かはハムで、他はチーズだった。
- ピーナッツバターサンドを持ってきた子もいれば、ハムサンドやチーズサンドを持ってきた子もいた。
- ある子はピーナッツバターの、ある子はハムの、そしてまた他の子はチーズのサンドイッチを持ってきた。

CLIS Yolu üzerinde Hayasaka Cycle'ın hemen karşısında bir Subway sandviç dükkanı var.

サブウェイのサンドウィッチ屋さんはクリスロードにあるハヤサカ自転車の向かい側です。

Üç gündür, bayat bir sandviç, çürük bir elma ve biraz bozuk yoğurt dışında hiçbir şey yemedim.

私はこの三日間、傷んだサンドイッチと腐ったりんご、だめになったヨーグルトの他は食べていません。