Translation of "çeşit" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "çeşit" in a sentence and their japanese translations:

Ve yazın çeşit çeşit meyve veriyor.

夏になると とても多様な果実をつけます

Bir çeşit ekolokasyondur bu.

‎反響定位の能力だ

Hangi çeşit bilgisayar kullanıyorsun?

何社製のコンピューターをお使いですか。

Ne çeşit yemek yedin?

どんな食事をしたの。

Ne çeşit meyve istiyorsun?

どんなくだものがご入用ですか。

Ne çeşit kameran var?

どんなカメラを持ってるの?

Bu bir çeşit ekmek.

これはパンの一種だ。

Yaklaşık iki bin çeşit erik

ほぼ2000種ものいろんなプラムや

Hoşumuza giden bir çeşit bulduğumuzda

そこで これが良いという遺伝型を見つけたら

Ne çeşit bir sandviç istiyorsun?

何のサンドイッチが欲しい?

Biz birçok çeşit yiyecek yeriz.

私達はいろいろな食べ物を食べます。

Sergiye her çeşit insan geldi.

あらゆる種類の人々が展覧会にやってきた。

Onun her çeşit kitapları var.

彼はあらゆる種類の本をもっている。

Bir çeşit hobin var mı?

- 何か趣味とかありますか。
- 何か趣味をお持ちですか。

Bahçende kaç çeşit sebze yetiştirirsin?

あなたの菜園では何種類の野菜を育てているのですか。

Bir çeşit kötü şaka olmalı.

何かの悪い冗談なのか

Ve altı çeşit psikoterapi tedavisi denediler.

6タイプの対話療法を試しましたが

Ne çeşit et yemeklerini servis yapıyorsunuz?

肉料理には何がありますか。

Her ay beş çeşit dergi okurum.

私は毎月五種類の雑誌をとっている。

Bugün ne çeşit televizyon programları var?

今日はどんなテレビ番組がありますか。

Ve neredeyse sekiz yüz çeşit elma yetişiyordu.

りんごも800ほどの銘柄が アメリカ国内で栽培されていました

Birkaç değişik çeşit var ve bazılar plastik.

何種類かが同じ箱に入れられ 中にはプラスチック製のもあります

Her çeşit sosyalleşme bir yalana gereksinim duyar.

あらゆる社交はおのずから虚偽を必要とするものである。

Şu anda her çeşit ilacı kullanıyor musun?

今現在、何か飲んでいる薬はありますか?

Bu çeşit kitapların neredeyse hiçbir değeri yok.

こういう種類の本はほとんど価値がない。

Kefalet aslında bir çeşit şartlı tahliye olarak yaratılmıştı.

保釈金はもともと 条件付き釈放の一種として 作られた制度でした

Dünyada hayal edebileceğiniz her çeşit flora da dahil.

地球に咲き誇るありとあらゆる花々

Onlar birçok çeşit yiyecek ve bakkaliye ürünü satarlar.

あそこでは多くのタイプの食品や雑貨を売っている。

- "Shiitake" bir tür mantardır.
- "Şitaki" bir çeşit mantardır.

「椎茸」はキノコの一種だ。

- Birçok çeşit kahve vardır.
- Birçok tür kahve vardır.

コーヒーにもいろいろある。

Tom ve Mary birlikte altı çeşit yemek yedi.

トムとメアリーは一緒に六品の料理を食べた。

Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum.

私は時勢に遅れないように3種類の新聞を読んでいる。

Araştırmamızdaki hastalar genel olarak üç çeşit deneyim yaşadıklarını anlattılar.

研究対象の患者たちは 概して3タイプの経験をしたと言いました

- Ne çeşit durumlar içinde kullanabilirsin?
- Ne tür durumlarda onu kullanırsın?

- どんな時使うの?
- どんな時に使うんですか?

- Acıya dayanmanın birçok çeşit yolu var.
- Acıya katlanmanın birçok yolu var.

その痛みに耐えるさまざまな方法がある。

Dünya üzerinde 10 çeşit insan vardır: ikilik sistemi anlayanlar ve anlamayanlar.

世の中には10種類の人間がいる。二進法が分かる者と分からない者だ。

Üst kattaki bir çeşit parti beni son bir geceye kadar uyanık tuttu.

2階の誰かがやっているパーティーのおかげで、昨晩は夜の一時まで眠れなかったんだ。

Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.

‎サンゴだけじゃない ‎他の海洋生物も蛍光を放つ

Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?

ゆで卵の殻をむくのって、どうやったらきれいにできるの?何かコツとかあるの?

Ben bir iş bulduktan sonra bile hala bir çeşit müziğe devam etmek isteyeceğimi düşünüyorum.

社会人になっても何らかの形で音楽は続けたいと思ってます。

- Tokyo'da her çeşit insan yaşar.
- Tokyo'da her türlü insan yaşıyor.
- Tokyo'da her türde insan yaşar.

東京には色々な人が住んでいる。

- Birçok çiçek türü nisanın ortasında çıkar.
- Nisan ayı ortasında pek çok çeşit çiçek görünür.
- Nisan ortasında türlü türlü çiçek açar.

4月の中頃には、たくさんの種類の花が咲く。