Translation of "Kendine" in Chinese

0.004 sec.

Examples of using "Kendine" in a sentence and their chinese translations:

Kendine gel.

规矩点。

- Kendine iyi bak!
- Kendine dikkat et!

照顾好自己。

Kendine iyi bak.

- 照顾好自己。
- 自己当心啊。

Kendine iyi bak!

- 照顾好自己。
- 慢走啊!

Kendine dikkat et.

自己当心啊。

O, sırrı kendine sakladı.

她守著這個秘密。

Kendine büyük evi aldı.

她給自己一間大房子。

Başkan kendine rağmen güldü.

總統不由自主地笑了起來。

Kendine az güveni var.

他對自己沒有多少信心。

- Kendine gel.
- Terbiyeni takın.

规矩点。

Lütfen kendine iyi bak.

請好好照顧你自己。

Mum kendi kendine söndü.

蜡烛自然熄灭。

O kendine bir araba alamıyor.

他不能买车。

Üşütmemek için kendine dikkat et.

小心不要着凉。

Şimdi kendine yeni bir araba almalısın.

你該買輛新車了。

O kendi kendine "çok mutluyum." dedi.

她对自己说:“我很幸福”。

Yalnızken, büyükbabam bazen kendi kendine konuşur.

我祖父一个人的时候,有时会自言自语。

Kendi kendine "Sonra nereye gideceğim?" dedi.

她自言自語地說:「我接著該到哪兒去呢?」

O, kendine iyi bir yemek pişirdi.

她為自己煮了好吃的一餐。

Kendi kendine yardım en iyi yardımdır.

自助是最好的一种帮助。

O, kendine bu büyük odayı aldı.

他独占了这间宽敞的屋子。

O kendine bir köpek satın aldı.

他給自己買了一隻狗。

Emi kendine yeni bir elbise ısmarladı.

艾米自己訂了一套新衣服。

Kendine iyi bak ve iyi zaman geçir!

你自己小心,玩得开心点!

O kendine yarım yamalak akşam yemeği pişirebildi.

她勉強能自己煮晚餐吃。

Bir büyük girişimin ana elemanı kendine güvendir.

自信是伟大事业的第一要素。

Bu sütün kendine özgü bir kokusu vardır.

这牛奶有特殊的气味。

- Mum kendiliğinden söndü.
- Mum kendi kendine söndü.

蜡烛自然熄灭。

Başka herkese yalan söyleyebilirsin ama kendine yalan söyleyemezsin.

你可以向别人撒谎,但你不会向自己撒谎。

Tom mutfağa girip kendine bir fincan kahve koydu.

汤姆进了厨房,给自己倒了杯咖啡。

Sadece kapıyı kapamak için çekin. O kendi kendine kitlenecektir.

只要推门就好了。它自己会锁上的。

Eğer kendine saygı gösterirsen öyleyse diğerleri sana saygı gösterir.

请尊重你自己,这样别人才会尊重你。

Her eyalet ve bölgeninki kendine ait ve aralarındaki farklar çok büyük.

每个州和地区都有自己的迥异的系统。

- Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
- Japonya'nın kendine özgü birçok özelliği vardır.

日本有许多别具一格的特色。

Bütün mutlu aileler birbirine benzer, mutsuz olan her aile mutsuzluğunu kendine göre yaşar.

幸福家庭的幸福原因全都大同小異,但悲慘的家庭卻往往各自有各自的慘法。