Translation of "Sağlığı" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Sağlığı" in a sentence and their japanese translations:

Ruh sağlığı, vücut sağlığı kadar önemlidir.

精神的な健康は、肉体的な健康と同じくらい大切です。

Onun sağlığı kötü.

彼は体の具合がよくありません。

Sağlığı hakkında endişeli.

彼女は彼女の健康を心配している。

Sağlığı pahasına çalıştı.

彼女は健康を犠牲にして働いた。

Tom'un sağlığı iyileşiyor.

トムの健康は回復してきている。

Beyin sağlığı, kadın sağlığıdır.

脳の健康は女性の健康なのです

Annesinin sağlığı hakkında endişeli.

彼女は彼女の母の健康を心配している。

Oğlunun sağlığı hakkında endişeli.

彼女は息子の健康を心配している。

Sağlığı hakkında endişeli görünüyordu.

彼は体を心配している様子だった。

Sağlığı için içmekten vazgeçti.

彼は健康のために酒をやめた。

Çocuklarının sağlığı hakkında endişeliydi.

彼女は子供の健康が心配だった。

O, sağlığı yerinde görünüyor.

彼は健康そうだ。

Sağlığı hakkında çok endişeli.

彼女は彼の体の具合をとても心配している。

Annemin sağlığı hakkında endişeliyim.

母の体のことが心配です。

Kızımızın sağlığı hakkında endişeliyiz.

私たちは娘の健康を気遣っている。

Onun sağlığı hakkında endişeliyim.

私は彼女の健康を心配している。

Bütün ailemin sağlığı yerinde.

私の家族はみんな健康です。

Sağlığı daha iyiye gidiyor.

彼の健康は快方に向かいつつある。

Taze sebzeler sağlığı düzenler.

新鮮な野菜は健康を増進する。

Biz, onun sağlığı hakkında endişeliyiz.

我々は彼女の心配をしている。

Babasının sağlığı için endişe duyuyor.

彼女は父親の健康を心配している。

O, onun sağlığı hakkında endişeliydi.

彼女は彼の健康のことが心配だった。

Onun ebeveyninin sağlığı hakkında endişelidir.

彼は両親の健康を心配している。

Onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

彼の健康が心配だ。

Onun sağlığı yavaş yavaş düzeliyor.

彼の健康は徐々に回復している。

Geçen yaz onun sağlığı iyiydi.

彼は去年の夏は健康だった。

Onun sağlığı kazadan beri kötüleşti.

あの事故以来、彼の健康は衰えている。

Oğlunun sağlığı hakkında çok endişelendi.

彼女は息子の健康がとても不安になった。

Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.

父は健康のためにタバコをやめた。

Babam sağlığı uğruna sigarayı bıraktı.

父は健康のためにタバコをやめた。

Tom kötü sağlığı nedeniyle yok.

トムは体調不良で欠席です。

Sağlığı kötü olduğu için reddedildi.

健康状態がよくなかったので、彼は採用されなかった。

O görevini sağlığı pahasına yaptı.

彼は健康を犠牲にしても自分の務めを果たした。

Kazadan beri onun sağlığı kötüleşiyor.

あの事故以来、彼の健康は衰えている。

Ben onun sağlığı hakkında endişeliydim.

私は彼の健康が心配だった。

- Sağlığını kaybetmeye başladı.
- Onun sağlığı çökmeye başladı.
- Onun sağlığı artık bozulmaya başladı.

彼の健康はもう衰え始めた。

Ülkelerin halk sağlığı alanındaki temel kapasitelerini

これまで私たちは 公衆衛生の基本的な能力を

Sağlığı kaybetmek parayı kaybetmekten daha önemlidir.

健康を害することはお金をなくすことより重大である。

Onun sağlığı fazla çalışmadan dolayı bozuldu.

過労のため彼は健康を害してしまった。

Hastalığından sonra onun sağlığı hâlâ kötü.

彼は病気をしてから、まだ健康がすぐれない。

Babam sağlığı için sigara içmekten vazgeçti.

父は健康のためにタバコをやめた。

Ben onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

私は彼の健康を大変心配している。

Onun sağlığı bu son aylarda bozuluyor.

ここ数ヶ月彼女の健康は衰えている。

Onun sağlığı bu ağır göreve uygun değildir.

彼女の健康ではそのつらい仕事に絶えられない。

Sağlığı pahasına mükemmel bir bilim adamı oldu.

彼は優れた学者になりはしたが健康を害してしまった。

Ben onun kötü sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

彼は病弱なので心配だ。

O, yaşlı ebeveynlerinin sağlığı hakkında çok endişeli.

彼は高齢な両親の健康について大変心配している。

Babam sağlığı için her gün egzersiz yapar.

父は健康の為に毎日運動をします。

Kötü olan sağlığı onun en büyük dezavatajıdır.

健康がすぐれないというのは彼にとってとても不利だ。

Onun sağlığı giderek daha iyi hale gelmektedir.

彼女の健康は着実によくなってきている。

Bilim tutkusu olan büyük halk sağlığı hikaye anlatıcıları

技術専門家や官僚だけでなく

Çok şişman olmak birinin sağlığı için iyi değildir.

ふとりすぎることは健康によくない。

O sağlığı için daha sıcak bir yere taşındı.

彼は健康のためにもっと暖かいところへ引っ越した。

O, sağlığı uğruna daha sıcak bir yere taşındı.

彼女は健康のためにもっと温かいところへ引っ越した。

Sağlığı hakkında dikkatli olduğundan dolayı o nadiren hastalanır.

健康には気をつけているので、彼はめったに病気をしない。

- Sağlığının hatırına sigara içmeyi bıraktı.
- Sağlığı için sigarayı bıraktı.

彼は健康のため煙草をやめた。

Başkalarının sağlığı için çok büyük bir iyilik yapmış oluyorsunuz.

人々の健康に対してできる、最も素晴らしい貢献のひとつをしているのだと

Bu kadın işçilerin sağlığı hakkında endişe etmemek elimde değil.

私はこの女性労働者達の健康について心配しないわけには行けない。

Onun sağlığı konusunda dikkatli ol, o nadiren hasta olur.

健康には気をつけているので、彼はめったに病気をしない。

Bence, geç saatlere kadar yatmamak birinin sağlığı için kötüdür..

私の意見では、夜更かしは健康に悪い。

Lütfen, babanızın ölümüyle ilgili baş sağlığı dileklerimi kabul edin.

ご尊父のご逝去に対し、謹んで哀悼の意を表します。

Herkes akıl sağlığı durumlarını tedavi etmek için ilaç almak istemeyebilir.

誰もがメンタルヘルスの治療に 薬を飲みたいとは限りません

İyi sağlığı onun yetmiş beş yaşına kadar çalışmasına olanak sağladı.

健康のおかげで彼は75歳まで働くことができた。

O, sağlığı hakkında dikkatli olduğu için neredeyse hiç hasta olmaz.

健康には気をつけているので、彼はめったに病気をしない。

Onun sağlığı hakkında endişeli olduğu için, annesi onun dışarı çıkmasını engelledi.

彼の母は彼が心配だったので、彼を外出させないようにした。

Kırsal alanda yaşamak için gittikten sonra onun sağlığı gitgide daha iyi oldu.

田舎に住んでから、彼の健康は徐々に快方に向かった。

- Büyükannem sağlıklı ve tek başına yaşıyor.
- Anneannemin sağlığı yerinde ve yalnız yaşıyor.

私の祖母は健康で、一人暮らしをしている。