Translation of "Görünüyordu" in Chinese

0.007 sec.

Examples of using "Görünüyordu" in a sentence and their chinese translations:

- O, üzgün ​​görünüyordu.
- Üzgün görünüyordu.

她看上去很伤心。

O, ucuz görünüyordu.

似乎很便宜。

Tom şaşkın görünüyordu.

汤姆看起来很疑惑。

Grace kızgın görünüyordu.

葛蕾絲看起來很生氣。

O yalnız görünüyordu.

她看起來很孤單。

Tom iyi görünüyordu.

汤姆看上去很精神。

Leyla mükemmel görünüyordu.

莱拉看起来很完美。

Gelin çok güzel görünüyordu.

新娘看起來非常漂亮。

Betty habere şaşırmış görünüyordu.

貝蒂似乎對這個消息感到驚訝。

Hitomi çok mutlu görünüyordu.

瞳看起來很高興。

Yaşlı adam akıllı görünüyordu.

老人看起來明智。

Sağlığı hakkında endişeli görünüyordu.

他看起来很担心自己的健康。

O hastaymış gibi görünüyordu.

好像她病了。

Tom biraz korkmuş görünüyordu.

湯姆看來受了點驚嚇。

O zengin gibi görünüyordu.

看來他曾經是個有錢人。

Tom oldukça meşgul görünüyordu.

汤姆好像颇为忙,对不对?

Her zamankinden daha güzel görünüyordu.

她似乎比以往任何时候都漂亮。

Onun şapkası çok komik görünüyordu.

她的帽子看起来很好笑。

Bebek uykuya dalmış gibi görünüyordu.

那個嬰兒似乎在熟睡中。

Biz sevişiyorken o sıkılmış görünüyordu.

當我們在做愛的時候,她看起來很厭煩。

Onu son gördüğümde iyi görünüyordu.

上次我见到她的时候,她看上去挺好的。

O her gün zayıflıyor gibi görünüyordu.

他看来每天都在变瘦。

Tom dün gece oldukça sağlıklı görünüyordu.

汤姆昨晚看来很健康。

Bebek derin bir uykuda gibi görünüyordu.

那個嬰兒似乎在熟睡中。

Kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyordu.

她穿這套紅色的洋裝很好看。

Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.

X光片显示两根手指断了。

O, erkek kardeşinin yanında genç görünüyordu.

他在他弟弟旁边显得很年轻。

Her zaman mutlu görünüyordu fakat asla değildi.

她總是看起來很快樂,但實際上從來不快樂。

Biz küçükken, her şey çok büyük görünüyordu.

我们小时候,所有的一切对我们来说都显得那么大。。。

O bağırdığında onun boyun damarları açıkça görünüyordu.

当他咆哮时,他脖子上青筋暴起。

Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.

从天上看下来,这条河像一条巨蛇。

Kaplan yavrusu büyük bir kedi yavrusu gibi görünüyordu.

小老虎看起來像隻大貓。

Tom bir İngilizce testin sonucu hakkında üzgün görünüyordu.

Tom看上去对英语测试的结果很担心。

Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu.

日本军队看来强大得不可阻挡。

İş oldukça basit görünüyordu, ama benim bir haftamı aldı.

這份工作看起來很簡單,但它花了我一個星期。

- Problemin çözümü yok gibiydi.
- Problemin çözümü yok gibi görünüyordu.

这个问题似乎没有答案。

Her ne kadar onunla arkadaş kalmaya çalıştıysam da, bu imkânsız görünüyordu.

我企图与她保持友好的关系,不过那是不可能的。

Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.

我见到了两辆汽车:一辆红的和一辆白的。红的比白的好看。