Translation of "Problem" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Problem" in a sentence and their japanese translations:

Problem çözmenin

さて実はこの構造はー

- Hiçbir problem yok.
- Sıkıntı yok.
- Problem yok.

- 問題ないよ。
- 問題なし。

Hiç problem yok.

何も問題はない。

O, hassas bir problem.

それは慎重を要する問題だ。

Problem kolay olmaktan uzaktır.

その問題は決して容易ではない。

Bu problem tamamen çözüldü.

その問題はすべて解決済みだ。

Bu problem beni aşar.

この問題は手に負えない。

Ama problem çözmede en iyilerdi.

しかし高い問題解決能力を持っていました

Bu endişe verici bir problem.

それは気がかりなことだ。

Bu ne kolay bir problem!

それは何と易しい問題なのでしょう。

O problem şimdilik rafa kaldırıldı.

その問題は当分棚上げだ。

Problem benim için çok fazlaydı.

その問題は私には理解できなかった。

Dikkatini o problem üzerinde yoğunlaştırdı.

彼はその問題に注意した。

Buradaki problem nöroplastisitenin iki yönde çalışabilmesi.

問題は 神経可塑性が 両刃の剣であることです

Bir problem ve biz bunu düzeltmeliyiz,

「今日もジェンダーに関する問題は存在し

Ve problem çözdükçe daha refah oluruz.

そして問題を解決すればするほど 我々はますます繁栄します

Ay'daki problem şu, yerel malzeme ne?

月で問題となるのは 現地の材料は何かということです

Problem benim çözemeyeceğim kadar çok zor.

その問題は難しすぎて、私には解けなかった。

Problem senin çözemeyeceğin kadar zor değil.

この問題は、君が解けないほど難しいものではありません。

Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti.

アレンは解くのが不可能な問題を与えられた。

Bu problem sadece ikincil derecede önemli.

この問題は副次的な重要性を持つに過ぎない。

- Bu bir sorun.
- Bu bir problem.

- 問題だなあ。
- それは問題だなぁ。

Ailelerde ve topluluklarda pek çok problem yaşıyorlardı.

大人の名誉や評判に比べて 軽視されているようでした

Problem çözümümüzün ne kadar iyi gittiği hususunda

問題解決へどれだけの進歩が出来ているか

Bu hiç de problem değil, değil mi?

なんの問題もないじゃないですか。

Tüm gece boyunca, bu problem üzerine tartıştık.

私達は一晩中その問題について話し合った。

Bu benim çözemeyeceğim kadar zor bir problem.

これはあまりに難しい問題なので私には解けない。

Bu politik problem sıcak tartışmalara neden oldu.

この政治的問題は激しい議論を巻き起こした。

Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.

あなたが私の指示に従わなかっただけでその問題は生じたのです。

Problem, arabayı nereye park ettiğimi hatırlayamıyor olmam.

困った事には自動車を駐車した場所が思い起こせない。

Bu problem hakkında herhangi biriyle konuştun mu?

この問題について誰かに話をしましたか?

Hikâyeleri en çok sevenler daha çok problem çözebilir.

物語を愛する者は

Bu problem, ilkokul çocuklarının çözmeleri için çok zordur.

この問題は難しすぎて小学生には解けないよ。

- Bugün ne sorun gibi görünüyor?
- Bugün ne problem görünüyor?

今日はどうしました。

Bu herhangi bir öğrencinin çözebileceği böylesine kolay bir problem.

これは大変やさしい問題なのでどんな学生にでも解ける。

- Çözülecek çok fazla problem var.
- Çözülecek çok fazla sorun var.
- Çözülecek bir sürü problem var.
- Çözülecek bir sürü sorun var.

- 解決しなければならない問題が多い。
- 解決しなければならない問題がたくさんある。

Düşünce iyi. Sadece bir problem var: Tom henüz evet demedi.

いい考えだね。ただ問題なのは、トムがまだ「いいよ」って言ってないことだ。

- Bu sorun, çeşitli şekillerde çözülebilir.
- Bu problem, çeşitli şekillerde çözülebilir.

この問題は様々なやり方で解決できるかもしれない。

- Bu sorun, ondan daha kolaydır.
- Bu problem, ondan daha kolaydır.

この問題はそれよりやさしい。

Bizim grubun lideri diğer liderlerle birlikte oturdu ve problem üzerine konuştu.

我が党の党首は他の党首達と会見し、その問題について話をした。

Bütün sabah bu problem hakkında düşündün .Bir mola ver; öğle yemeğine git.

きみは午前中ずっとこの問題について考えてる。休憩しろ、お昼を食べに行ってこい。

- Bu sorun, karşılıklı yanlış anlamadan ortaya çıktı.
- Bu problem karşılıklı yanlış anlamadan doğdu.

この問題はお互いの誤解から生じたものだ。

- Bilmem gereken bir sorun mu var?
- Bilmem gereken bir problem var mı?
- Bilmem gereken bir sorun var mı?

私が知っておいた方がいい問題点はありますか?