Translation of "Verici" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Verici" in a sentence and their arabic translations:

Bu utanç verici.

هذا مخجل.

Şaşkınlık verici bir durum.

ومن هنا تأتي الدهشة.

Oyun heyecan verici oldu.

اللعبة اصبحت ممتعة

Çalışmak utanç verici değildir.

العمل ليس عار.

Ne kadar utanç verici!

- كم هذا محرج!
- يا للإحراج!

Zeki değil. İlham verici değil.

و لا شيء ذكي. و لا شيء ملهم

Dehşet verici ve şok ediciydi.

كان صدمة وخوف.

Hayal edemeyeceğimiz raddede dehşet verici.

‫إنما هي قصة رعب فردية‬ ‫على مستوى لا يمكننا تصوره.‬

Bu durum çok endişe verici.

يبدو الأمر مقلقًا للغاية.

Bu çok heyecan verici olabilir.

‫ربما يكون هذا مثيراً للغاية.‬

Hepimiz dehşet verici rakamları biliyoruz.

انظروا، جميعنا نعرف الأعداد الصادمة.

Cesaret verici ancak birazcık şüpheciydi.

وقد كان يشجعني لكنه كان مرتابًا قليلًا.

Acı verici şekilde apaçık ortada ki

حسنًا، يبدو أنه قد أصبح جليًّا بشدة

Bence bu heyecan verici bir teknoloji

أعتقد أن هذه التقنية الحديثة مُلهمة

Biraz daha heyecan verici sesler çıkarmalı.

‫عليه أن يحاول إصدار صوت أكثر حماسة.‬

...Ukrayna'da utanç verici bir rol oynadı.

لعبت دوراً مخزياً في "أوكرانيا".

Bu son derece acı verici olmalı.

لابد أنه كان مؤلماً للغاية

İlham verici ufak bir bitiş mesajım var.

لدي رسالة ختامية ملهمة.

Bu onun için dehşet verici bir travmaymış.

وكانت تلك صدمة شديدة بالنسبة إليها.

Yine de umut verici olaylar yok değil

ومع ذلك ، لا توجد أحداث واعدة

Ama üzerinde çalışması gerçekten çok heyecan verici.

لكنه وقت مثير للعمل عليها.

Burada inecek yer bulmaya çalışmak heyecan verici olacak.

‫سيكون هذا الأمر مثيراً،‬ ‫ سأحاول العثور على مكان للهبوط هنا.‬

Birlikte bir geçmişimiz var, adın çok umut verici

نتشارك تاريخ .. اسمكِ ينبأ بالكثير

En heyecan verici kısmıysa daha uzun yaşamalarına yardım ediyoruz.

ولكن المثير حقًا هو أننا نساعدهم على أن يعيشوا لمدةٍ أطول.

Pembe rengin huzur verici bir renk olduğu kanıtlandığı için,

مع افتراض أن معظم الناس سيختارون اللوحة الوردية

Atlayış tulumu ve serbest atlama, inanılmaz heyecan verici şeyler

‫بذلة الأجنحة‬ ‫والقفز بالمظلة أمران شديدا الإثارة‬

Çevresel olarak zarar verici projeler sistematik olarak terk edilmelidir.

ينبغي أن تلغى منهجيا المشاريع الضارة بالبيئة.

Diğer resim için şunu sordum: "Hangi resim daha huzur verici?"

وفي زوج اللوحات الثاني، سألت: "أي لوحة تبعث على الهدوء أكثر؟"

Mecaz ve anlam açısından insan kalbi kadar ilham verici değil.

كالقلب البشري من حيث استعماله في المجاز.

Bu şüphesiz tam anlamıyla ustalık içeren hayret verici bir hareket.

هذا يعتبر بلا شك إنجاز عسكري مذهل

...dehşet verici bir yere dönüşebilir. Derinlerde nelerin yattığından korkan çoktur.

‫يمكن أن يكون مكانًا مرعبًا.‬ ‫يخشى الكثير ما يختبئ فيه.‬

Biz, onların konuşmalarının, aranızda heyecan verici sohbetleri ateşlemesini ümit ediyoruz.

ويحدونا الأمل أن تشعل محادثاتهم شرارة نقاش مثير فيما بينكم.

"Sağlık yetkilileri endişe verici bir SARS salgınını kontrol altına almaya çalışıyor"

حينما حاول مسؤولو الصحة السيطرة على تفشى مرض السارس.

- Sami endişe verici bir keşif yaptı.
- Sami ürkütücü bir keşif yaptı.

اكتشف سامي شيئا مقلقا.

Mareşal Ney tarihteki en ilham verici savaş alanı komutanlarından biriydi: doğuştan bir

كان المارشال ناي من بين أكثر قادة ساحة المعركة إلهامًا في التاريخ:

Sistematik iz sürmeyi mi denemek istiyorsunuz? Bu heyecan verici, çünkü bu bilimsel bir şey.

‫إذاً، تريد أن نقوم بالتتبع المنهجي؟‬ ‫هذا مثير لأنه على أسس علمية.‬

Ve BAE için büyük bir gelecek öngören ülkede umut verici bir ekonomik ortamla destekleniyor.

كبير للامارات مع استثمارات اجنبية كبيرة واصول وموجودات