Translation of "Sıkıntı" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Sıkıntı" in a sentence and their japanese translations:

Sıkıntı en iyi okuldur.

逆境で人は成長する。

O zaman paraca sıkıntı çekiyorduk.

その時私たちはお金に困っていた。

Savaş, tarih boyunca sıkıntı üretti.

戦争は歴史上ずっと飢餓を引き起こしてきた。

O yeri ararken sıkıntı çekmişler

- 彼らはその場所を見つけ出すのに苦労した。
- 彼らはその場所を見つけだすのに苦労した。

Mortgage borcumdan dolayı sıkıntı çektim.

私は住宅ローンで苦しんだ。

Çocuğu yatağa koyarken sıkıntı çektim.

子供がなかなか寝つかないので大変だった。

Bana daha fazla sıkıntı verme.

これ以上めんどうかけないでほしい。

Onlar bize çok az sıkıntı verdi.

彼らはほとんど面倒を起こさなかった。

O yıllardır sırt ağrısından sıkıntı çekiyor.

彼は長年、腰痛で困っている。

Sanatçının sıkıntı çeken bir sanatçı olması beklentisindeyiz.

「アーティストは売れないもの」と みんな決めてかかっていますから

Biraz daha bilgelikle, o, sıkıntı içinde olmazdı.

もう少し知恵があったら、彼は面倒な目にあわずにすんだのに。

- Hiçbir problem yok.
- Sıkıntı yok.
- Problem yok.

- 問題ないよ。
- 問題なし。

O, otele giden yolu bulmada sıkıntı çekti.

彼はホテルにたどり着くのに苦労した。

Ben İngiltere'deyken İngilizce konuşmakta büyük sıkıntı yaşadım.

イギリスにいる時、英語を話すのにとても苦労した。

Bu konuda bir sıkıntı yok, tek şansımız bu.

それが唯一の選択肢でした

Bir araştırmaya göre, dünyada bir milyar kişi yoksulluktan sıkıntı çekiyor.

ある調査によれば、世界の10億人の人口が貧困で苦しんでいます。

O bize çok sıkıntı verir, fakat yine de onu seviyorum.

- 彼は私たちにいろいろ迷惑をかけるが、それでも私は彼が好きだ。
- いろいろ面倒をかけるがそれでも私は彼が好きだ。

Onun bu son kararının mantığını anlamada sıkıntı çekiyorum. O eskisi kadar zeki değil.

彼の今回の判断、理解に苦しむね。焼きが回ったということかね。

- Başına bir sürü bela açtığım için üzgünüm.
- Sana bu kadar sıkıntı verdiğim için özür dilerim.

たいへんお手数をおかけしまして申し訳ございません。