Translation of "Kadının" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Kadının" in a sentence and their japanese translations:

Kadının gülümsediğini size söyleyebilir.

女性が笑顔だ と教えてくれます

Kadının saçı oldukça kısadır.

彼女の髪の毛は結構短い。

Yaşlı bir kadının sesi.

あれはババの声だ。

Hırsız, kadının çantasını çaldı.

泥棒はその婦人のハンドバッグを取って逃げた。

Bir grup kadının koştuğunu söylüyorum.

「走る女性の集団」 であればどうでしょう

Bir kadının çığlık attığını duydum.

- 私は女性が悲鳴を上げるのを聞きました。
- 女性の悲鳴が聞こえたんだ。

Zavallı yaşlı kadının parası çalındı.

かわいそうにその老婦人はお金を奪われた。

O kadının iki çantası var.

あの女の人は鞄を2つ持っています。

Bir kadının da bunu anlaması olanaksızdır.

女性がその意味を完全に理解することも またできません

Kadının sezgisi açıkça değerli bir özelliktir.

女性の直感が価値ある特質であることは明らかだ。

Yaşlı kadının yardım edecek kimsesi yok.

そのおばあさんには助けてくれる人が誰もいません。

Genç kadının yüzü daha da kızardı.

青年の顔は、一層あからんだ。

Yaşlı bir kadının caddeyi geçtiğini gördüm.

私は、一人の老婦人が通りを横切るのを見た。

- Hemşire sandığım kadının doktor olduğunu şimdi öğrendim.
- Hemşire sandığım kadının doktor olduğunu şimdi anlıyorum.

私が看護婦だと思っていた女性は医者であることがわかった。

Yaşlı bir kadının caddeyi geçmesine yardım ettim.

私は老婦人が通りを渡るのを助けた。

O kadının kim olduğunu bilmek istiyor musun?

あの女性が誰なのか知りたいですか?

O, yaşlı kadının elini tuttu ve kiliseye götürdü.

彼女はおばあさんの手を取って教会まで連れていきました。

Bir kadının tek başına seyahat etmesi günümüzde normaldir.

最近では女性が一人旅をすることは珍しいことではない。

Hemşire olduğunu düşündüğüm kadının aslında doktor olduğunu öğrendim.

私が看護婦だと思っていた女性は医者であることがわかった。

Bir kadının saçı uzun, diliyse daha da uzundur.

女の髪は長い;舌はもっと長い。

Bir kadının kendinden şüphe etme eğilimini çok iyi anlıyorum.

女性が 自分の意見に自信がない 傾向にある理由が分かりました

Genç adam yaşlı kadının yiyeceklerini arabasına yüklemesine yardımcı oldu.

その若い男性はその高齢の女性が車に買った食料を積むことを手伝った。

Kadının biri geçen gün mağazada alışveriş yaparken ehliyetini kaybetmiş.

ある女性が先日デパートで買い物中に運転免許証を失ってしまった。

İster inan ister inanma, ama o kadının üç çocuğu var.

まさかと思うだろうが、彼女には子供が3人いる。

Kadının 40, 50 ya da 60 yaşında olması bir şeyi değiştirmedi.

40代であるか 50代、60代であるかは 関係ありません

Ve buna sahip olan bir kadının da muhtemelen çift cinsiyetli olduğunu.

それがある女性は おそらく 雌雄同体なのだろうと結論づけました

O bir kadının başına, bir aslanın gövdesine, bir kuşun kanatlarına ve bir yılanın kuyruğuna sahipti.

それは女性の頭、ライオンの胴体、鳥の翼とヘビの尾を持っていた。

Sonuçta, "kadınsılık" bir kadının doğuştan sahip olduğu bir şey, göstermek için bir çaba sarf etmesine gerek yok ve öyle de bir özellik ki bilinçli olarak saklanmaya çalışılsa bile boşa çıkardı.

- 結局のところ「女らしさ」といふものは、女である以上誰でも備へてゐるのが当然で、努力をしてそれを示す必要もなく、また、意識的にそれを隠してもなんにもならない性質のものである。
- 結局のところ「女らしさ」というものは、女である以上誰でも備えているのが当然で、努力をしてそれを示す必要もなく、また、意識的にそれを隠してもなんにもならない性質のものである。