Translation of "çalındı" in English

0.017 sec.

Examples of using "çalındı" in a sentence and their english translations:

- Çantam çalındı.
- Benim çantam çalındı.

- My bag was stolen.
- Somebody stole my bag.

Araba çalındı.

- I had my car stolen.
- The car was stolen.

Ne çalındı?

What was stolen?

Saatim çalındı.

- My watch has been stolen.
- My watch was stolen.

Kalemim çalındı.

- I had my pen stolen.
- My pen has been stolen.

Cüzdanım çalındı.

- My wallet has been stolen.
- My wallet's been stolen.

Pasaportum çalındı.

- Someone stole my passport.
- My passport was stolen.

Kameram çalındı.

My camera was stolen.

Muhtemelen çalındı.

It was probably stolen.

Param çalındı.

My money has been stolen.

O çalındı.

It was stolen.

Arabam çalındı.

- My car's been stolen.
- My car has been stolen.

Termosum çalındı.

My thermos was stolen.

Dergim çalındı.

My journal was stolen.

Mikroskobum çalındı.

My microscope was stolen.

Bisikletim çalındı.

- My bicycle's been stolen.
- My bike was stolen.
- My bicycle has been stolen.

Dosya çalındı.

The file was stolen.

Kamyonum çalındı.

My truck has been stolen.

- Cüzdanım dün çalındı.
- Dün cüzdanım çalındı.

My wallet was stolen yesterday.

- Sami'nin pikabı çalındı.
- Sami'nin plakçaları çalındı.

Sami's pickup was stolen.

Benim pasaportum çalındı.

- Someone stole my passport.
- My passport was stolen.
- My passport's been stolen.

Geceleyin mücevher çalındı.

The jewel was stolen during the night.

Cep telefonum çalındı.

My cellphone has been stolen.

Cep telefonu çalındı.

His mobile has been stolen.

Onun pasaportu çalındı.

- Her passport was stolen.
- His passport was stolen.

Müzede bisikletim çalındı.

My bike was stolen at the museum.

Her şey çalındı.

Everything was stolen.

Kameram trende çalındı.

My camera was stolen on the train.

Cüzdanım otobüste çalındı.

- I had my wallet stolen on the bus.
- I had my purse stolen in the bus.
- My wallet was stolen on the bus.

Tom'un arabası çalındı.

Tom's car has been stolen.

GPS cihazım çalındı.

My GPS device was stolen.

Benim bisikletim çalındı.

My bike has been stolen.

Mücevher geceleyin çalındı.

The jewel had been stolen during the night.

Dün saatim çalındı.

- I had my watch stolen yesterday.
- My watch was stolen yesterday.

Tom'un pasaportu çalındı.

Tom's passport has been stolen.

Tom'un kamyonu çalındı.

Tom's truck was stolen.

Tom'un bisikleti çalındı.

Tom's bicycle has been stolen.

Sanırım valizim çalındı.

- I think my suitcase was stolen.
- I think that my suitcase was stolen.

Benim bagaj çalındı.

My luggage has been stolen.

Dün bisikletim çalındı.

My bike was stolen yesterday.

Benim eşyalarım çalındı.

My stuff was stolen.

El çantam çalındı.

My handbag was stolen.

Tom'un kimliği çalındı.

Tom's identity was stolen.

Tom'un botu çalındı.

Tom's boat was stolen.

Bağışlar kutudan çalındı.

The donations were stolen from the box.

Sami'nin arabası çalındı.

Sami's car was stolen.

Benim fikrim çalındı.

My idea was stolen.

Dün cüzdanım çalındı.

My wallet was stolen yesterday.

Paranın bir kısmı çalındı.

Some of the money was stolen.

Para evrak çantasından çalındı.

The money was stolen from his briefcase.

Dün onun çantası çalındı.

His bag was stolen yesterday.

Dün gece bisikletim çalındı.

My bike was stolen last night.

Gişeden tüm para çalındı.

All money from the counter was stolen.

Benim cüzdanım vestiyerde çalındı.

My wallet was stolen in the cloak room.

Paramın bir kısmı çalındı.

Some of my money has been stolen.

Bir miktar kitap çalındı.

A number of books were stolen.

Eve giderken parası çalındı.

She was robbed of her money on her way home.

Dün kol saatim çalındı.

I had my watch stolen yesterday.

Tom'un inekleri gece çalındı.

Tom's cows were stolen during the night.

Şu otoparkta arabası çalındı.

He had his car stolen in that parking lot.

Dün el arabam çalındı.

Yesterday, my wheelbarrow was stolen.

Benim cep telefonum çalındı.

My mobile has been stolen.

Orijinal geçen yıl çalındı.

The original was stolen last year.

Dolaptaki bütün para çalındı.

All of the money in the cupboard was stolen.

Dün gece saatim çalındı.

My watch was stolen last night.

Bu fotoğraf arkadaşımdan çalındı.

This photo was stolen from my friend.

Alışverişe gittiğimde bisikletim çalındı.

My bike was stolen when I went shopping.

Dün gece arabam çalındı.

- My car was stolen last night.
- I had my car stolen last night.

- Param çalınmıştı.
- Param çalındı.

My money was stolen.

Bisikletim geçen hafta çalındı.

My bike was stolen last week.

Kredi kartım metroda çalındı.

My credit card was stolen on the subway.

Saat Peter tarafından çalındı.

The clock was stolen by Peter.

Benim bisikletim de çalındı.

My bicycle has been stolen, too.

Sami'nin de bisikleti çalındı.

Sami's bicycle has been stolen, too.

Tom'un bisikleti de çalındı.

Tom's bicycle has been stolen, too.

Dün Tom'un bisikleti çalındı.

Tom's bicycle was stolen yesterday.

Gerçekten kaç para çalındı?

How much money was actually stolen?

Sami'nin silahı ondan çalındı.

Sami's gun was stolen from him.

Param bir hırsız tarafından çalındı.

My money was stolen by a thief.

Benim diz üstü bilgisayarım çalındı.

My laptop has been stolen.

Babam "saatim çalındı." diye bağırdı.

”My watch has been stolen,” exclaimed my father.

Cep telefonum iki kez çalındı.

I have been robbed of my cellphone twice.

Tom'un iPhone'u yankesiciler tarafından çalındı.

Tom's iPhone was stolen by pickpockets.