Translation of "Hırsız" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Hırsız" in a sentence and their japanese translations:

Hırsız kaçtı.

- 泥棒が逃げた。
- どろぼうは逃げた。
- その泥棒は逃げた。

- Hırsız hızlı koştu.
- Hırsız hızla kaçtı.

その泥棒は走るのが速かった。

Hırsız suçüstü yakalandı.

泥棒は現行犯でつかまった。

Hırsız pencereyi kırdı.

泥棒は、その窓を割った。

Hırsız eve daldı.

泥棒はこっそり家に入った。

Hırsız hızla koştu.

その泥棒はすばしっこく走った。

Hırsız çocuğu dolaba kapattı.

強盗はその子供を押し入れに閉じ込めた。

Evine bir hırsız girdi.

強盗が彼の家に押し入った。

Hırsız para ile uzaklaştı.

- 泥棒はそのお金をもって逃げた。
- その泥棒は金を持って逃げた。

Hırsız, suçunu itiraf etti.

その泥棒は罪を認めた。

Hırsız, polisi görünce kaçtı

- 泥棒は警官を見て逃げ去った。
- その泥棒は警官を見て逃げ出した。

Hırsız yakalanmaktan nasıl kaçınabildi?

その泥棒は、いったいどうやって捕まるのを免れたのだろう。

Hırsız polise teslim edildi.

泥棒は警察に引き渡された。

Eve bir hırsız girdi.

泥棒がその家に押し入った。

Hırsız, kadının çantasını çaldı.

泥棒はその婦人のハンドバッグを取って逃げた。

Bugün yalancı, yarın hırsız.

嘘つきは泥棒の始まり。

Polisi görünce hırsız kaçtı.

警官を見るとその泥棒は逃げ出した。

Tom bir hırsız değil.

- トムさんは泥棒ではありません。
- トムは泥棒なんかじゃない。

Bana hırsız mı diyorsun?

- 私を泥棒呼ばわりするの?
- 私が泥棒だって言うの?

Hırsız, suçunu kabul etti.

その泥棒は罪を認めた。

Hırsız polisi gördüğünde kaçtı.

泥棒は警官を見ると逃げ出した。

- Hırsız, köpek havlamasını duyunca topukladı.
- Hırsız, köpek havlamasını duyunca tabanları yağladı.

どろぼうは犬がほえるのをきくと、逃げ去った。

Hırsız pencereden eve erişim sağladı.

- 泥棒はその家に窓から入った。
- どろぼうはその家に窓から侵入した。

Hırsız, kırık bir pencereden girdi.

どろぼうはこわれた窓から侵入した。

Hırsız bir dedektifi görünce kaçtı.

その泥棒は刑事を見ると走って逃げた。

Hırsız kendini polis olarak gizlemiş.

その泥棒はまるで警官のような変装をした。

Hırsız istemeyerek suçunu itiraf etti.

その泥棒は渋々と自分の罪を認めた。

O, hırsız olduğunu inkar etti.

彼は泥棒であることを否定した。

Hırsız fark edilmeden içeri girdi.

泥棒は気づかれずに中に入った。

Hırsız hiçbir iz bırakmadan kaçtı.

泥棒は何の跡も残さずに逃げた。

Biz yokken eve hırsız girmiş.

私たちの留守中、泥棒が家に押し入った。

Onun bir hırsız olduğu ispatlandı.

彼が泥棒と言うことが判明した。

Dün, eve bir hırsız girdi.

昨日その家に泥棒が入った。

Hırsız, köpek havlamasını duyunca kaçtı.

どろぼうは犬がほえるのをきくと、逃げ去った。

Hırsız eve bu kapıdan girdi.

泥棒はこの戸口から家に入った。

Hırsız pencereden girmiş gibi görünüyor.

どうやら泥棒は窓から入ったみたいだ。

Dün dükkâna bir hırsız girdi.

昨日強盗が店に押し入った。

Hırsız parayı vermesi için onu zorladı.

強盗は彼女にお金を出させた。

Hırsız ellerimi bir iple arkamdan bağladı.

強盗は私を後ろ手に縄で縛った。

Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı.

強盗は屋根からあの邸宅に入ったに違いない。

O dışarıdayken hırsız onun mücevherleriyle kaçtı.

彼女が留守の間に泥棒は宝石を持って逃げた。

Komşunun evine hırsız girdiğini duydun mu?

隣の家に泥棒が入ったのを耳にしましたか。

Hırsız bu kapıdan eve erişim sağladı.

泥棒はこの戸口から家に入った。

Hırsız kaçtı ve polis peşinden koştu.

泥棒が逃げたので、警官が追いかけた。

O uyurken içeri bir hırsız girdi.

彼が眠っている間に泥棒が入った。

Odamda bir hırsız bulmak için uyandım.

目が覚めると部屋に泥棒がいた。

Hırsız kırık bir pencereden içeriye girdi.

どろぼうはこわれた窓から侵入した。

Hırsız gece geç saatlere kadar yatmamaya alışkın.

その泥棒は夜更かしすることに慣れている。

Hırsız yaşlı bir kadın olarak kendini gizledi.

その泥棒はおばあさんに変装していた。

Marketin çalışanı hırsız kovaladı ve bıçaklanarak öldürüldü.

コンビニ店員が泥棒を追いかけて、刺殺されました。

Tom ve Mary hırsız polis oyunu oynuyorlar.

- トムとメアリーはケイドロをして遊んでいる。
- トムとメアリーは泥棒ごっこをしている。

Dün gece bir hırsız dükkâna zorla girdi.

昨夜強盗が店に押し入った。

Bir hırsız para çalmak için eve girdi.

強盗が金を盗みにその家に押し入った。

Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.

驚いたことに、彼が泥棒だということが判明した。

Odama bir hırsız girse, ona bir şey fırlatırım.

もし私の部屋に泥棒が入って来たら、何かを投げつけてやります。

Hırsız bir üst kat penceresinden zorla girmiş gibi görünüyor.

泥棒は2階から侵入したらしい。

Bir hırsız zorla içeri girdi ve bütün takılarımla kaçtı.

泥棒が入って、私の宝石類をみんな持っていってしまった。

Ben bir gezi için uzaktayken bir hırsız evime girdi.

私が旅行で留守中に泥棒が入った。

Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.

泥棒は僕を殴って目のまわりにあざをつくり、そして走り去った。

Biz piknik için dışarıda iken, bizim evin kilidi bir hırsız tarafından açıldı.

ピクニックに出かけていた間、家の錠が泥棒にピッキングされた。

İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı.

2人の警官は夜盗を逮捕した。2人は夜盗がミラー夫人宅にしのび込もうとした現場を押さえたのだ。

Bir hırsız geçen ay bir markete girdi fakat polisin onu dün yakaladığını duydum.

先月泥棒がそのコンビニに入ったんですが、警察が昨日捕まえたそうです。