Translation of "Okumak" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Okumak" in a sentence and their japanese translations:

Çok okumak zorundayız.

我々はたくさん読書しなければならない。

Kitap okumak ilginçtir.

本を読むことは面白い。

Okumak zihnini geliştirebilir.

- 読書は知性を発展させることができる。
- 読書は知性を深めることができます。

Kitaplar okumak önemlidir.

本を読むことは大切です。

Kitap okumak önemlidir.

本を読むことは大切です。

İngilizce okumak istiyorum.

私は英語を勉強したい。

Kitap okumak istiyorum.

私はその本が読みたい。

Almanca okumak istiyorum.

ドイツ語を勉強したいな。

Hollandaca okumak istiyorum.

オランダ語を勉強したいの。

- Benim okumak için zamanım yok.
- Okumak için zamanım yok.

- 私は読書をする時間がない。
- 私は読書の暇がない。
- 本を読む時間がありません。

Size meydan okumak istiyorum.

自分で考えた 自分に対するほめ言葉で

Hepiniz onu okumak zorundasınız.

諸君全員がそれを読まなければならない。

Tuvalette okumak benim alışkanlığımdır.

トイレで読書するのが私の習慣だ。

Kitap okumak benim alışkanlığımdır.

本を読むのは、私の習慣である。

Hayali Amerika'da kimya okumak.

彼の夢はアメリカで化学を勉強することである。

Çok kitap okumak önemlidir.

多くの本を読むことが大切です。

Klasikleri okumak kolay değil.

古典を読むことは容易ではない。

Bu kitabı okumak istiyorum.

私はこの本が読みたい。

Onun yazısını okumak imkansızdır.

彼の字を読むことは不可能だ。

Kitap okumak çok ilginçtir.

本を読むのはとてもおもしろい。

Bu kütüphanede okumak yasaktır.

図書館内での読書は禁止です。

Hayallerini okumak hoşuma gitti.

私はあなたの夢について読んで楽しかった。

Satır aralarını okumak zorundasın.

- 空気読みなよ。
- 行間読みなよ。

Tom kitap okumak istiyor.

トムは本を読みたい。

Kitaplar okumak benim hobim.

趣味は読書です。

Eski günlüğümü okumak eğlencelidir.

- 私は私の古い日記を読むのが楽しい。
- 自分の昔の日記を読むのって面白いんだよ。

Ben İbranice okumak istiyorum.

ヘブライ語の勉強がしたいんです。

O kitabı okumak istiyorum.

私はその本が読みたい。

Edebiyat okumak zihnimizi besler.

文学を読めば心が養われる。

Bu kitabı okumak istemiyorum.

この本は読みたくない。

Çince karakterleri okumak zordur.

漢字は読むのが難しい。

Okumak onun baş eğlencesidir.

読書が彼のおもな楽しみだ。

Shakespeare'yi okumak çok zordur.

シェークスピアの作品はとてもむずかしくて読めない。

Bu kitabı okumak kolay.

この本は読みやすい。

Üniversitede ne okumak istiyorsun?

- 大学では何を勉強したいの?
- あなたは大学で何を勉強したいのですか。

Buraya okumak için geldim.

勉強のためにここに来ました。

Ben matematik okumak istiyorum.

私は数学を勉強したい。

Fransızca okumak zorunda kalabilirim.

フランス語の勉強をしなきゃいけないかもしれないな。

- Japonya'nın tarihini üniversitede okumak istiyorum.
- Üniversitede Japonya tarihi okumak istiyorum.

- 私は大学で日本の歴史について勉強したい。
- 大学では日本史を勉強したいと思っています。

- Kitap okumak için zamanım yok.
- Benim kitap okumak için zamanım yok.

本を読む暇がない。

- Okumak bana büyük bir zevk verir.
- Okumak bana büyük zevk veriyor.

読書は私の大きな楽しみです。

- Başka herhangi bir şey okumak istemiyorum.
- Başka bir şey okumak istemiyorum.

これ以上何も読みたくない。

Sonunda okumak için Amerika’ya geldim.

結局アメリカに 来ることになりましたが

Toplumlarımızda nefrete meydan okumak istiyorsak

社会にはびこる憎しみを取り除きたいなら

Edebiyat okumak için İtalya'ya gitti.

- 彼女は文学研究の目的でイタリアへ行った。
- 彼女は文学研究するつもりでイタリアへ行った。

Okumak için bir şey istiyorum.

何か読むものが欲しい。

Kitabı defalarca okumak zorunda kaldılar.

彼らは何回もその本を読まなければならなかった。

Onun kitaplarından bazılarını okumak zor.

彼の本のうち何冊かは読むのが難しい。

O, kitabı okumak için istekli.

彼はその本を読みたがっている。

Kitabı okumak için zaman bulamıyorum.

その本を読む暇が見つからない。

Kitap okumak için kütüphaneye gittim.

私は本を読むために図書館へ行った。

Kitap okumak için kütüphaneye gider.

彼は本を読むために図書館へ行きます。

Okumak için hiç kitabım yok.

私は読む本を持っていません。

Okumak için az zamanım var.

私は本を読む時間がほとんどない。

Amerikan romanlarını okumak hoşuma gider.

私はアメリカの小説を読むのが好きだ。

Onun el yazısını okumak imkansızdır.

彼女の字は読めない。

Tom'un el yazısını okumak zordur.

トムの書く字は読みにくい。

Tom'un Fransızca okumak istemediğinden eminim.

きっと、トムはフランス語の勉強をしたくないんだよ。

Okumak için bile zamanım yok.

読書をする時間さえもない。

Kitabı okumak bana zor geldi.

- 私はその本を読むのは難しいとわかった。
- 私はその本をよむことはむずかしいとわかった。
- その本を読むのは難しいと思った。

Bu, okumak için bir kitap.

これは読むべき本だ。

Bu tam okumak istediğim kitap.

これはまさに私が読みたかった本だ。

Bu kitabı okumak iyi fikir.

この本を読むのはいい考えです。

Bu kitap okumak için ilginç.

この本は読むのに面白い。

Bu kitabı okumak özellikle zor.

この本は特に読むのが難しい。

Bu dergiyi okumak ister misiniz?

この雑誌を読みたいの?

Amcamın el yazısını okumak zordur.

私の叔父の字は読みにくい。

Okumak için bir kitap istiyorum.

私は読む本がほしい。

Okumak için yeterli ışık var.

物を読めるだけの明るさだ。

Okumak için zamanım bile yok.

読書をする時間さえもない。

Hiç kimse mektubumu okumak istemiyor.

誰も僕の投稿を読みたがらないよ。

- Neden yurtdışında okumak istiyorsun?
- Neden yurtdışında okumak istiyorsunuz?
- Neden yurtdışında öğrenim görmek istiyorsunuz?

- 君はなぜ海外で勉強をしたいのですか。
- どうして留学したいの?

Okumak için en iyi mevsim sonbahardır.

秋は読書に絶好の季節である。

Aslında, okumak için Yeni Zelanda'ya gidiyorum.

実は、ニュージーランドに勉強しに行くつもりなの。

Okumak istediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.

どちらの本でも読みたいほうを選んでよい。

O kitabı okumak uzun zaman almayacaktır.

その本を読むのに長くはかからないでしょう。

Bu mesajların satır aralarını okumak gerekiyor.

その文章は言外の意味を読み取らねばならない。

O, müzik okumak için Avusturya'ya gitti.

彼は音楽を勉強するためにオーストリアへ行った。

O, İngilizce okumak niyetiyle Tokyo'ya gitti.

彼は英語を勉強するつもりで上京した。

Okumak bana büyük bir zevk verir.

読書は私の大きな楽しみです。

Okumak istediğin herhangi bir kitabı alabilirsin.

読みたいと思う本をどれでもお取り下さい。

Bu kitabı okumak üç günümü aldı.

この本を読むのに3日かかった。

Ben Haruhi Suzumiya'nın melankoli'sini okumak istemiyorum.

ぼくは涼宮ハルヒの憂鬱を読みたくない。

Okumak için hiç kitabın var mı?

読む本がありますか。

O, bir roman okumak için oturdu.

彼は小説を読むために腰を下ろした。

Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.

読書は語彙を増やすのに役に立つ。

Karanlık bir odada okumak iyi değildir.

暗い部屋で読書するのはよくない。

O Japonca okumak için Japonya'ya geldi.

彼女は日本語を勉強しようと日本に来た。

Okumak için çok sayıda kitap istiyorum.

私は読むための沢山の本がほしい。

Bazı kitapları okumak için kütüphaneye gittim.

私は何冊かの本を読むために図書館へ行きました。

Bugünlerde okumak için az zamanım var.

最近は読書の時間がほとんどない。

Hevesle okumak senin için iyi olurdu.

あなたは懸命に勉強をすればよい。

Trende okumak için bir şey istiyorum.

- 私は何か電車で読むものが欲しい。
- 電車の中で読むものが欲しいんだよ。

Benim okumak için hiç zamanım yok.

本を読む時間がありません。

Tom'un el yazısını okumak neredeyse imkansızdır.

トムが書いた字を読むのはほとんど無理だ。

Okumak için yeterli zamanı olmadığından yakındı.

彼は読書の時間が十分とれないと不平をいう。

Trende okumak için bir kitap istiyorum.

私は電車の中で読む本がほしい。

Bu kitabı okumak benim için kolay.

- この本を読むのは私には簡単です。
- この本は私には読みやすい。