Translation of "Hayalet" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Hayalet" in a sentence and their japanese translations:

...hayalet misali kaybolurlar.

‎幽霊のように姿を消す

Bunlar mavi hayalet.

‎ブルーゴーストと呼ばれる ‎ホタルだ

Hayalet hikayesi korkunçtu.

その怪談はこわかった。

Hayalet aniden kayboldu.

突然幽霊は消えた。

- Hiç hayalet gördün mü?
- Hiç hayalet gördünüz mü?

幽霊って見たことある?

O, hayalet gibi görünüyordu.

彼女は青ざめた顔をしていた。

Bu ormanda hayalet varmış.

この森には、幽霊がいると信じられている。

Hayalet görmüş gibi gözüküyorsun.

- 君は幽霊を見たような顔をしている。
- あなたはまるで幽霊でも見たような顔つきをしている。

O, hayalet görünce şaşırdı.

- 彼女は幽霊を見てびっくりした。
- 彼女は幽霊を見て驚いた。

O hayalet görünce şaşırmıştı.

彼女は幽霊を見てびっくりした。

- Hayalet olduğuna emin misin?
- Onun bir hayalet olduğuna emin misin?

間違いなく、それは幽霊だった?

Bir hayalet görsen ne yaparsın?

もし幽霊を見たら、どうしますか。

Bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.

彼女はあたかも幽霊でも見たかのように見えた。

O bir hayalet görmüş gibi hissetti.

彼女はおばけでも見たかのような気分だった。

Tom gerçekten bir hayalet gördüğünü söylüyor.

トムは本当に幽霊を見てしまったのだと言った。

Sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.

彼女はまるで幽霊を見たような顔つきをしていた。

O bir hayalet görmüş gibi görünüyor.

彼女は幽霊でも見たかのような顔をしている。

Tom bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.

トムは幽霊でも見たかのような顔をしていた。

O, sanki bir hayalet görmüş gibi donakaldı.

幽霊でも見たかのように、彼女は茫然と立っていた。

Çok geçmeden önce, hayalet yoğun siste kayboldu.

- 軈て幽霊は濃い霧の中に消えた。
- やがて幽霊は深い霧の中へと消えていった。

Jody sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyor.

ジョディはまるで幽霊でも見たような顔をしている。

Mavi hayalet gösterisinin seneye de gerçekleşmesini garanti ediyor.

‎次の世代も ‎ここで輝けるように

Sen gerçekten bir hayalet görmedin, o sadece sanal.

あなたは本当に幽霊を見たのではない。それは架空のものでしかなかったのだ。

- Bir kısım Turist New York'u hayalet şehir olarak tanımlar.
- Bir kısım gezgin New York'u hayalet şehir olarak tanımlar.

ほとんどの旅行者はニューヨークのゴーストタウンに立ち寄らなかった。

Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.

幽霊を見た時、私はとても恐くて頭髪がさかだった。

Cock Lane'in Hayaleti, 18.yy'dan bir İngiliz hayalet hikayesidir.

コック・レーンの幽霊は英国の十八世紀の幽霊話のひとつです。

John geri döndüğünde sanki bir hayalet görmüş gibi solgun görünüyordu.

ジョンが戻ってきたとき、彼はまるで幽霊でもみたように青白い顔つきだった。

Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.

‎体長5メートルのマンタも‎― ‎世界最大の魚の前では小柄だ

Bir zamanlar çocukların sevdiği küçük bir hayalet vardı. O genellikle ormanda şarkılarını söylerdi ve flütünü çalardı ve kuşlar ve benzeri hayvanlarla oyalanırdı. Bazen insanların yaşadığı köye gelirdi ve sevdiği çocuklarla oynardı.

子供のすきな小さい神さまがありました。いつもは森の中で、歌をうたったり笛を吹いたりして、小鳥やけものと遊んでいましたが、ときどき人のすんでいる村へ出てきて、すきな子供たちと遊ぶのでした。