Translation of "Görünce" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Görünce" in a sentence and their japanese translations:

Polisi görünce kaçtı.

警官を見て彼は逃げ去った。

O görünce ürperdi.

彼女はその様子を見てぞっとした。

Görünce çok şaşırdı.

彼女はその光景にたいへん驚いていた。

- Onu görünce ona moral ver.
- Onu görünce, keyiflendir.

あなたは彼に会ったら元気づけてやりなさい。

Ben görünce dehşete kapıldım.

わたしはそれを見てぎょっとした。

Yılanı görünce donup kaldım.

ヘビを見て足がすくんでしまった。

Hırsız, polisi görünce kaçtı

- 泥棒は警官を見て逃げ去った。
- その泥棒は警官を見て逃げ出した。

Görünce gülmekten kendimi alamadım.

- 私はその光景を見て笑わざるえなかった。
- その光景を見て笑わざるを得なかった。
- その光景には僕は笑わざるを得なかった。

Ben görünce çok korktum.

その光景を見て私は肝をつぶした。

Hasta kanı görünce bayıldı.

- その患者は血を見て卒倒した。
- 患者さん、血を見て気絶しちゃったの。

Resmi görünce hikayeyi hatırladım.

その絵を見て私は以前聞いた話を思い出した。

O, kan görünce bayıldı.

- 彼女は血を見て卒倒した。
- 彼女は血を見て、気を失った。

Onu görünce ayağa kalktı.

それを見て彼は立ち上がった。

O kan görünce şaşırdı.

- 血を見て彼はびっくりした。
- 彼ね、血を見て驚いてたよ。

Polisi görünce hırsız kaçtı.

警官を見るとその泥棒は逃げ出した。

O, hayalet görünce şaşırdı.

- 彼女は幽霊を見てびっくりした。
- 彼女は幽霊を見て驚いた。

O hayalet görünce şaşırmıştı.

彼女は幽霊を見てびっくりした。

Polisi görünce tabanları yağladı.

彼は警官を見て逃げた。

Tom kan görünce bayıldı.

トムね、血を見て失神しちゃったのよ。

Bunu görünce son derece şaşırmıştım.

それを見てびっくり仰天した。

Hırsız bir dedektifi görünce kaçtı.

その泥棒は刑事を見ると走って逃げた。

O, ölü bedeni görünce korktu.

彼女は死体を見て震え上がった。

Nedense, çiftleri görünce mutlu oluyorum.

なぜかぞろ目を見るとうれしいんだよな。

O, babasının cesedini görünce ağladı.

彼女は父親のなきがらを見て泣いた。

Kanı görünce bayılacak gibi hissetti.

- 彼女は血を見て卒倒しそうになった。
- 彼女は血を見て気が遠くなりました。

Onu görünce dedem aklıma gelir.

彼を見ると祖父を思い出します。

Beni görünce ansızın konuşmayı kestiler.

- 僕の姿を見ると、彼らは急に話をやめた。
- 私の姿を見ると、彼らは急に話をやめた。

Pişirilmiş salyangozları görünce, Jane sarardı.

料理されたカタツムリを見て、ジェーンは青ざめた。

Beni görünce, köpek kuyruğunu salladı.

私を見たとき、犬は尾を振った。

Beni görünce, uyuyormuş gibi davrandı.

私は見て彼は眠っているふりをした。

Bu fotoğrafı görünce ailemi düşünüyorum.

この写真を見ると、私は家族のことを思い出す。

Beni görünce, bebek ağlamaya başladı.

私を見てその赤ん坊は泣き出した。

Annesini görünce, kız gözyaşlarına boğuldu.

母を見ると、少女はわっと泣き出した。

O, bir polis devriyesi görünce kaçtı.

- 巡回中の警官を見て彼は逃げた。
- 彼はパトロール中の警官を見て逃げ出した。

Bu sabah onu ofiste görünce şaşırdık.

彼が今朝職場にいるのを見て私たちは驚いた。

Mary, Tom'u çıplak görünce gülmeye başladı.

トムが裸でいるのを見て、メアリーは笑い出した。

Onlar düşmanın yaklaştığını görünce alarm çaldılar.

彼らは敵が近づいてくるのを見ると警報を鳴らした。

O, onun yüzünü görünce ağlamaya başladı.

彼女は彼の顔を見て泣き始めた。

O, büyük yılanı görünce çok korktu.

- その大きなヘビを見て彼はとても驚いた。
- その大きな蛇を見て彼は非常に驚きました。

Oğlunun sefil durumunu görünce kalbi sızladı.

息子の惨めな暮らしを見て彼の胸は痛んだ。

Kan görünce bayılan bir hemşire istemiyorum.

血を見て失神しちゃうような看護師はいらないわ。

Büyük bir örümcek görünce donup kaldı.

彼女は大きなクモをみて身がすくんだ。

Hayatta olduğunu, nefes aldığını görünce içim rahatladı.

‎幸い彼女は ‎まだ息をしていた

Küçük çocuk palyaço görünce, o, dilini yuttu.

ピエロを見て少年は物が言えなくなってしまった。

O, sınır muhafızını görünce can havliyle kaçtı.

彼は国境警備兵の姿を見て命からがら逃げた。

Ben o oyunu görünce, her zaman ağlarım.

あの芝居を見ると必ず涙が出てくる。

Seni sigara içerken görünce şaşırdım. Sigara kullanmazdın.

あなたがタバコを吸っているのを見てびっくりしました。以前は吸っていなかったでしょう。

Gerçekten ne olduğunu görünce de gözyaşlarına hakim olamadı.

しかし実際に何が起こったかを 目の当たりにして 彼は泣き崩れました

Bu resmi görünce, ben hep eski günleri düşünürüm.

- この写真を見るといつも昔のことを思い出すの。
- この絵を見る度に、昔を思い出します。

- Çocuk beni gördüğünde kaçtı.
- Oğlan beni görünce kaçtı.

少年は私を見ると逃げた。

- O, yüzümü gördüğünde ağlamaya başladı.
- Yüzümü görünce, ağlamaya başladı.

彼女は私の顔を見て泣き始めた。

Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.

幽霊を見た時、私はとても恐くて頭髪がさかだった。

John'un komşusu John'u uyuşturucu satarken görünce, onu ihbar etti.

ジョンの隣人はジョンが麻薬を売っているのを見て密告した。

Bir arkadaşının seni görünce sevinip el sallaması, selam vermesi gibi.

‎再会した友人が ‎手を振っているようだった

Onu görünce, Nick'e onun yeni adresini ve telefon numarasını sormalıyım.

ニックの新しい住所と電話番号を聞いとかなくちゃ。