Translation of "Hikayesi" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Hikayesi" in a sentence and their japanese translations:

- Onun hikayesi gerçek görünüyor.
- Hikayesi kulağa doğru geliyor.
- Hikayesi kulağa gerçek geliyor.

- 彼の話は本当のように聞こえる。
- 彼の話は本当に聞こえる。
- 彼の話はもっともらしく聞こえる。
- 彼の話は説得力がある。

Hayalet hikayesi korkunçtu.

その怪談はこわかった。

Onun hikayesi uyduruldu.

彼の話はでっち上げだ。

Onun hikayesi ilginçti.

彼の物語はおもしろかった。

Onun hikayesi doğrudur.

彼の話は本当だった。

- Onun hikayesi gerçek mi?
- Onun hikayesi doğru mudur?

彼の話は本当かな。

Onun hikayesi ilginç değildi.

彼女の話は面白くなかった。

Onun hikayesi gerçek mi?

彼の話は本当かな。

Onun hikayesi kısmen doğrudur.

彼の話は部分的に真実だ。

Onun hikayesi bizi güldürdü.

彼の話は私たちを笑わせた。

Onun hikayesi oldukça renkli.

彼の話はそうとう大袈裟だ。

Onun hikayesi düzmece olamaz.

彼の話はうそのはずがない。

Onun hikayesi garip görünüyor.

彼の話は奇妙に聞こえる。

Onun hikayesi doğru olabilir.

彼の話は本当かもしれない。

Onun hikayesi herkesi eğlendirdi.

彼の話はみんなを楽しませた。

Onun hikayesi doğru olamaz.

- 彼女の話は本当のはずがない。
- 彼女の物語が真実のはずがない。

Onun hikayesi gerçek olmalı.

彼の話は本当に違いない。

Ken'in hikayesi aşağıdaki gibiydi.

ケンの物語は次のとおりでした。

Onun hikayesi dinlemeye değer.

彼の話は聞くだけの価値が十分ある。

Onun hikayesi beni çok üzdü.

彼女の話は私を感動させた。

Onun hikayesi çocuklarda merak uyandırdı.

彼女の話は子供たちの好奇心をそそった。

Hikayesi pek çok yerde tutarsız.

彼の話は多くの点でつじつまが合わない。

Onun hikayesi bizi çok eğlendirdi.

彼の話は私達を非常にたのしませた。

Onun hikayesi beni korkudan titretti.

彼の話は私を恐怖でぞっとさせた。

Onun hikayesi hepimiz için ilginçti.

彼の話は我々すべてにとって興味のあるものだった。

Onun hikayesi gittikçe ilginç olacaktır.

彼の話はますます面白くなっていくでしょう。

Onun hikayesi garip, ama inandırıcı.

彼の話は、奇妙だが、信じられる。

Kalbim onun hikayesi tarafından incitildi.

彼の話で僕は感動した。

Onun hikayesi benim şüphemi uyandırdı.

彼の話で私は疑いを持った。

Onun hikayesi herkesin merakını uyandırdı.

彼の話はすべての人の好奇心を呼び起こした。

Onun hüzünlü hikayesi kalbime dokundu.

彼の悲しい話は私の心を感動させた。

Onun çarpışma hikayesi benimkine uyuyor.

その衝突について彼が言う事はぼくのと一致する。

Ben neredeyse onun hikayesi inanamıyorum.

彼の話はほとんど信用できない。

Onun hikayesi doğru olabilir mi?

- 一体彼の話は本当だろうか。
- はたして彼の話は本当だろうか。

Onun hikayesi tarafından çok etkilendim.

私は彼の話に大いに感動した。

"Hikayesi doğru mu?" "Korkarım değil."

「彼の話は本当かな」「本当ではないでしょう」

Canım dedektif hikayesi okumayı istedi.

私はその探偵小説を読みたい気がした。

Onun hikayesi onunkinden çok daha ilginç.

彼の話は私の話よりおもしろい。

Onun hikayesi bizim için oldukça eğlenceliydi.

彼の話はとても面白かった。

Onun o hikayesi pek olası görünmüyor.

彼のあの話はまゆつばものだ。

Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.

みんな彼の話にわくわくした。

Onun hikayesi beni çocukluğuma geri götürdü.

彼女の話を聞いて子供の頃を思いだした。

Tom'un bir madde bağımlılığı hikayesi var.

トムは薬物乱用の経験がある。

Onun hikayesi durum için uygun değildi.

彼の話はその場にあまりふさわしくなかった。

Onun hikayesi mutlu çocukluğumuzu geri getirdi.

彼女の話で楽しい子供時代を思い出した。

Onun hikayesi ebeveynlerimin anısını geri getirir.

彼女の話は私の両親の想い出を呼び戻してくれる。

Kayıp prensin hikayesi bir kurgu idi.

行方不明になった王子の話というのは作り話だった。

Onun cesur mücadelesinin hikayesi bizi derinden etkiledi.

彼の勇敢な戦いの物語は我々を深く感動させた。

Onun hikayesi bana eski güzel günleri hatırlattı.

彼女の話を聞いて私は古きよき時代を思い出した。

Wright kardeşlerin nasıl dışarı çıktığının hikayesi anlatılır

ライト兄弟は野外テストに 出掛けるたびに

Onun hikayesi düzmece görünebilir fakat her şeye rağmen gerçektir.

彼の話は嘘のように聞こえるが、それでも本当なのです。

Onun hikayesi o kadar komikti ki gülmemek elimde değildi.

彼の話はあまりにおかしかったのでみな笑わざるを得なかった。

O, bize çok heyecan verici bir macera hikayesi anlattı.

彼はわくわくするような冒険談をしてくれた。

Onun hikayesi gerçek olamaz. O sık sık yalan söyler.

彼女の話は本当であるはずがない。彼女はよく嘘をつく。

Onun hikayesi herhangi birinin inanması için çok fazla saçma.

彼の話はあまりにも馬鹿げていたので誰も信じなかった。

Akşam yemeğinden sonra bir dedektif hikayesi okuyarak kendini eğlendirdi.

彼は夕食後、探偵小説を読んで楽しんだ。

- Mary'nin hikayesi Tom'un hoşuna gitti.
- Tom, Mary'nin hikayesinden hoşlandı.

トムはメアリーの話を楽しんだ。