Translation of "Hareket" in Chinese

0.008 sec.

Examples of using "Hareket" in a sentence and their chinese translations:

Sessizce hareket et.

轻轻地移动。

Derhal hareket etmen zorunludur.

- 你必须马上行动。
- 您必须马上行动。

Aptallar düşünmeden hareket ederler.

- 天使畏懼處, 愚人敢闖入。
- 初生之犢不畏虎。

Tavsiyeme göre hareket eder.

他按照我的建议行事。

O, hızlı hareket eder.

他行动迅速。

Tom çabuk hareket eder.

汤姆动得好快。

Sincaplar çabuk hareket ederler.

松鼠动作很快。

Yarın Kanada'ya hareket ediyorum.

我明天要離開去加拿大。

Düşünmeden hareket etmek şeytandır.

冲动是魔鬼。

Onlar çabuk hareket etmedi.

他们没有立刻行动。

Tom düşünmeden hareket etti.

汤姆不加思索地行动。

Yarın Tokyo'ya hareket ediyorum.

我明天要離開去東京。

Onlar bilgiye göre hareket ettiler.

他们根据情报采取行动。

O kendi adına hareket etmektedir.

他为自己的利益行事。

Gelecek hafta Şikago'ya hareket ediyorum.

我下週將離開去芝加哥。

Tren zamanında hareket edecek mi?

這班火車會準時出發嗎?

Zaman kısa, ŞİMDİ hareket etmeliyiz.

時間不多,我們必須馬上行動。

Önümüzdeki cumartesi Şikago'ya hareket ediyorum.

下週六早上我要去芝加哥。

Orada kal ve hareket etme.

待在那儿别动。

Tom gece gündüz hareket halinde.

汤姆日夜兼程。

Bu tren dokuzda hareket eder.

這班火車九點鐘發車。

Londra'ya ne zaman hareket edeceksiniz?

你甚麼時候出發去倫敦?

Zil çaldı ve tren hareket etti.

鈴聲一響,火車就開動了。

O, bir deli gibi hareket etti.

他表现的像个疯子。

Çok kasıtlı bir hareket olduğu açık

很显然,把网站设计成这样是故意的

Tren saat 6'da hareket ediyor.

火车6点出发。

Tren on dakika içinde hareket edecek.

火車十分鐘後離開。

Oğlum gelecek hafta Fransa'ya hareket edecek.

我儿子下周要去法国了。

Gelecek hafta Avrupa'ya hareket etmeyi planlıyorum.

我打算下個星期去歐洲。

Sırtımda hareket eden bir şey hissettim.

我感到背上有东西动。

Hareket eden trene atlamak çok tehlikelidir.

跳上一列正在开的火车是很危险的。

George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.

喬治感覺到火車開始移動了。

Japonya'ya ne zaman hareket etmeyi planlıyorsunuz?

你打算甚麼時候出發去日本?

Arkadaşın ne zaman Amerika'ya hareket etti?

你朋友是什么时候出发去美国的?

Uçak on dakika içinde hareket eder.

- 飛機十分鐘後起飛。
- 飞机十分钟后起飞。

Öyle olsa bile, Dünya hareket ediyor!

就算这样地球也照样转!

Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi.

他延遲到下個月去北海道。

Arabanızı hareket ettirmemin bir sakıncası var mı?

你介意我移動你的車嗎?

Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin.

要想赶上火车就动作快点。

Ben sizin için bir kılavuz olarak hareket edeceğim.

我为你充当导游。

Tren hareket ettikten sonra, ben sadece istasyona vardım.

我在火车开后才到达车站。

İnekler; uzun, yeşil çimenlerin arasından çok yavaşça hareket ediyorlardı.

牛群在鬱鬱蔥蔥的草地上緩緩移動著。

Onun, o şekilde hareket etmesi için bir beyefendi olmalıdır

这样的举止只可能是个绅士。

- Evvelki gün Amerika'ya yola çıktı.
- Önceki gün Amerika'ya hareket etti.

她前天去了美国。

Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın.

在中国,人人必须去出发的火车站买车票。

Trenim 7'de hareket etti ve 10'da New York'a vardı.

我乘的火车7点出发,10点到了纽约。

Sürücü İlk otobüsün sabah saat 6:00 da hareket ettiğini söyledi.

这个司机说第一班公交车于早上6点发车。

- Amcam beni bir çevirmen olarak hareket ettirdi.
- Amcam beni bir tercüman gibi kullandı.

我叔叔讓我擔任翻譯。

- Tren çoktan hareket etti.
- Tren zaten yola çıktı.
- Tren ayrıldı bile.
- Tren gitti bile.

列车已经出发。

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

人人生而自由,在尊严和权利上一律平等。他们赋有理性和良心,并应以兄弟关系的精神相对待。

- Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
- Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

貝克小姐知道那個年輕男子很快就要離開了,所以決定請求他將車稍微移開,如此一來她就能在夜間入睡前將她的車停到正確的位置。

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

人人生而自由,在尊严和权利上一律平等。他们赋有理性和良心,并应以兄弟关系的精神相对待。