Translation of "Bekle" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Bekle" in a sentence and their japanese translations:

Bekle!

待って

Bekle.

お待ちください。

Bekle, bekle, daha gitme.

待って待って、まだ行かないで。

Burada bekle.

ここで待って。

Lütfen bekle.

お待ちください。

Biraz bekle.

- ちょっと待ってて。
- ちょっと待って。
- 少しお待ちください。

Beklenmeyeni bekle.

想定外を想定せよ。

Orada bekle.

向こうで待っていてね。

Bekle. Gitme.

待って。行かないでよ。

- Bir süre burada bekle.
- Burada biraz bekle.

しばらくここで待ってて。

Bekle. Dikkat et.

待て ゆっくりだ

Bir saniye bekle.

- 少々おまちください。
- ちょっとお待ち下さい。

Sıranı bekle lütfen.

順番をお待ち下さい。

Bekle, ateş etme!

待て、撃つな!

Bekle, neden buradasın?

ちょっ、お前なんでここにいんの?

Bir an bekle.

- ちょっと待ってて。
- ちょっと待って。
- ちょっと待て。
- 少しお待ちください。

Bir süre bekle.

- 少しお待ちください。
- 少々お待ちください。

Lütfen sıranı bekle.

順番をお待ち下さい。

Bekle. Dişlerimi fırçalayacağım.

ちょっと待ってね。歯磨いてくる。

Lütfen biraz bekle.

- 少々お待ち下さい。
- しばらくお待ちください。
- 少しお待ちください。
- 少々お待ちください。

Beni arabada bekle.

車で待ってて。

Bekle! Ateş etme!

待て!まだ撃つな!

Burada biraz bekle.

しばらくここで待ってて。

- Bekle , biri kapıma vuruyor.
- Bekle , biri kapımı çalıyor.

待って。誰かが私のドアを叩きました。

Sıran gelinceye kadar bekle.

順番が来るまで待ちなさい。

Lütfen evin dışında bekle.

家の外で待っていてください。

Yağmur duruncaya kadar bekle.

雨がやむまで待ちなさい。

Sadece beni orada bekle.

そこで待っててください。

Bir dakika bekle, lütfen.

- 少々おまちください。
- 少し待って下さい。
- ちょっとお待ち下さい。

İkinci bir şansı bekle.

別の機会を待て。

Hey, bir saniye bekle.

おい、ちょっと待てよ。

Sadece bir saniye bekle.

- 少々お待ち下さい。
- 少々おまちください。
- 少し待って下さい。
- ちょっと待って下さい。
- ちょっとお待ち下さい。

Bekle, burada ne yapıyorsun?

ちょっ、お前なんでここにいんの?

Lütfen otur ve bekle.

おかけになってお待ちください。

Seni alana kadar bekle.

私がそこに行くまでしっかりつかまっていろ。

Bekle, ne yapmaya çalışıyorsun?

ちょっと待って、何しようとしてるの?

Lütfen bekle. Havlu getireceğim.

タオル持ってくるからちょっと待ってて。

Başka bir yerde bekle.

- 別のところで待ってて。
- よそで待ってて。

Beni bekle. Hemen döneceğim.

待ってろよ、すぐ戻るから。

Sonraki duyuruya kadar bekle.

おって通知があるまで待て。

Lütfen beş dakika bekle.

5分お待ちください。

- Ben dönünceye kadar burada bekle.
- Ben geri dönünceye kadar burada bekle.

私が戻るまでここで待ってて。

Lütfen ben dönünceye kadar bekle.

私が戻るまで待ってください。

Ben dönünceye kadar burada bekle.

- 私が戻るまでここで待ってて。
- 帰って来るまでここで待っていてください。

Bir dakika bekle. Jimmy'yi arayacağım.

ちょっと待って、ジミーを呼ぶから。

Lütfen beni binanın girişinde bekle.

その建物の入り口で待っていてください。

Çaydanlık ötmeye başlayıncaya kadar bekle.

薬缶がシュンシュンゆうまで待ちなさい。

Lütfen o dönünceye kadar bekle.

彼が帰ってくるときまでお待ちください。

Lütfen buraya otur ve bekle.

こちらの椅子に掛けてお待ちください。

- Bir dakika...
- Bir dakika bekle.

- ちょっと待ってて。
- ちょっと待って。
- ちょっと待て。
- 少しお待ちください。
- 少々お待ちください。

Kahvemi bitirinceye kadar lütfen bekle.

私がコーヒーを飲み終えるまで待ってください。

Lütfen bir süre burada bekle.

- ここでしばらく待ってて下さい。
- ここでしばらくの間待っていて下さい。

Bekle. Sen sadece ne dedin?

ちょっと待って、今何て言った?

Bekle. Bu kadar hızlı yürüyemem.

ちょっと待って。そんなに早く歩けないよ。

Lütfen yarın sabaha kadar bekle.

明日の朝まで待ってください。

Burada kal ve onu bekle.

ここで彼を待ちなさい。

Işık yeşile dönünceye kadar bekle.

- 信号が青のなるまで待ちなさい。
- 信号が青になるまで待ちなさい。

Lütfen bu sandalyeye oturup bekle.

こちらの椅子に掛けてお待ちください。

Biraz bekle, hemen döneceğim. Telefonu kapatma!

ちょっと待って、すぐ戻るから。切らないでよ!

Lütfen telefonu kapat ve biraz bekle.

電話を切って少々お待ち下さい。

O, geri dönünceye kadar burada bekle.

彼が戻って来るまでここで待ちなさい。

Lütfen bu ayın sonuna kadar bekle.

今月の終わりまで待ってください。

Lütfen o gelinceye kadar burada bekle.

彼が来るまでここで待っていてください。

Lütfen ev ödevimi bitirinceye kadar bekle.

宿題が終わるまで待ってください。

Bir dakika bekle! Bu kimin saçı?!

ちょっと、これ誰の髪の毛?

Lütfen ben bir havlu alırken bekle.

タオル持ってくるからちょっと待ってて。

Lütfen bir süre bu civarda bekle.

このあたりでちょっと待っていてください。

Burada kal ve onu bekle, lütfen.

ここにいて彼を待って下さい。

Şimdi biraz bekle lütfen. O henüz gelmedi.

ちょっと待って下さいね。彼はいらっしゃいません。

Bir saniye bekle. Benim ayakkabımdaki bağcıklar çözülmüş.

ちょっと待って。靴ひもほどけた。

Yorgun olmalısın ama 3'e kadar bekle

お疲れでしょうけど3時までがんばってください。

- Lütfen beş dakika bekle.
- Lütfen beş dakika bekleyin.

5分お待ちください。

Lütfen beşe kadar bekle, o zaman geri dönecek.

5時までお待ちください。その頃には彼ももどりますから。

- Yarın sabaha kadar bekleyin.
- Yarın sabaha kadar bekle.

- 明日の朝まで待ちなさい。
- 明日の朝まで待って。

Lütfen ben bu mektubu yazmayı bitirene kadar bekle.

- この手紙を書いてしまうまで待っていてください。
- この手紙を書き終えるまで待っていてください。

Bekle, kız arkadaş mı dedin yoksa erkek arkadaş mı?

待った。彼女って言った?それとも彼氏って言った?

Odana git ve ben seni çağırıncaya kadar orada bekle.

- 自分の部屋に行って、私が呼ぶまでそこにいなさい。
- 自分の部屋に行って、私が呼ぶまで待ってなさい。

"Bekle, marulu yıkadın mı?" "Küçük şeyler üzerinde endişelenmeyi kes."

「あれ、レタスちゃんと洗った?」「細かいことは気にすんな」

Bekle, kız arkadaşı mı dedin? Yoksa erkek arkadaş mı?

待って、彼女と言った?それとも、彼氏と言った?

- Lütfen beş dakika bekle.
- Lütfen beş dakika bekleyin.
- Lütfen beş dakika bekleyiniz.

5分お待ちください。

- Lütfen bir dakika bekle.
- Lütfen bir dakika bekleyin.
- Lütfen bir dakika bekleyiniz.

- 少々お待ち下さい。
- 少々おまちください。
- 少し待って下さい。
- ちょっと待って下さい。
- ちょっとお待ち下さい。
- しばらくお待ちください。

- Polis gelene kadar beklesen iyi olur.
- Sen en iyisi polis gelene kadar bekle.

警察が来るまで待った方が良い。

"Tom, bunu sen çevirdin, değil mi? "Evet, Neden?" "Modemism nedir?" "Bilmiyorum ama o, metinde yazılı." "Gerçekten mi?" "Gerçekten! bak!" "Ah. bekle ama o modernism diyor."

「これ、トムが訳したんだよね?」「うん、そうだけど」「モデム主義って何?」「分かんないけど原文に modemism って書いてあったから」「ほんとに?」「ほんとだって。ほら」「あ、なんだ、modernism じゃん」