Translation of "Etkisi" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Etkisi" in a sentence and their japanese translations:

İlacın etkisi şaşırtıcıydı.

- その薬の効果は驚くべきものだった。
- その薬の効き目は驚くべきものだった。

İlacın anında etkisi oldu.

- 薬はすぐ効いた。
- その薬はすぐに効果を示した。

Onun potansiyel etkisi küçümsenemez.

その潜在的な影響力はいくら評価してもし過ぎることはない。

İlacın hiçbir etkisi yoktu.

薬がまったく効かなかった。

Onun etkisi hâlâ azalmamıştır.

彼の影響力は未だ衰えていない。

Domino etkisi yaratan hareketi başlattık.

ドミノ効果を作動させます

TV'nin toplum üzerindeki etkisi büyüktür.

テレビが社会に与える影響は大きい。

Haberin onun üzerinde etkisi oldu.

そのニュースは彼に影響を与えた。

İlacın etkisi yavaş yavaş azalmıştı.

薬の効果は消えていた。

Onun etkisi tüm ülkeye yayılır.

彼の勢力は国中に及んでいる。

Alkolün etkisi altında araba sürmeyin.

酒気帯び運転をするな。

Toplum üzerinde bilimin etkisi büyüktür.

社会に対する科学の影響は大きい。

İçkinin etkisi altında araba sürme.

酒気帯び運転をするな。

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,

世界は混乱に苦しんでいる

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!

世界が混乱に苦しんでいる!

Bu durumun ciddi bir etkisi var,

私たちの同僚や会社

Nancy'nin kocası üzerinde bir etkisi var.

ナンシーは夫を支配している。

Yeni ulus, Japonya'nın ekonomik etkisi altında.

その新しい国は日本の経済的影響を受けている。

Aspirin'in kan basıncına hiç etkisi yoktur.

アスピリンは血圧に何ら影響はない。

Etrafındakiler üzerinde büyük bir etkisi vardı.

- 彼は彼の周りの人々に大きな影響を及ぼした。
- 彼は周囲の人達に大きな影響を与えた。

Bu ilacın hiçbir yan etkisi yoktur.

この薬に副作用はありません。

Ülkesinin onun üstünde büyük etkisi var.

彼は自国に大きな影響を与えている。

Gürültünün bir diğer çok önemli sağlık etkisi,

そしてもうひとつの騒音による 重要な健康への影響は

Gelgitlerin kıyılara etkisi çok büyük boyutlara varabilir.

‎特に潮の干満の ‎影響を受けるのは海岸だ

İlacın onun üzerinde harika bir etkisi vardı.

その薬は彼に不思議なほどよく効いた。

Öğretmenin öğrenciler üzerinde büyük bir etkisi var.

その先生は生徒に対して大きな影響力を持っている。

Haberin bizim üzerimizde büyük bir etkisi oldu.

そのニュースは我々に大きな衝撃を与えた。

Fırtınanın ürünlerin üzerinde kötü bir etkisi vardı.

嵐は作物に多大な影響を与えた。

Küçük çocuklar iyi müziğin etkisi altında bırakılmalıdır.

幼い子どもを優れた音楽に触れさせるべきだ。

Onun istenilenden çok farklı bir etkisi vardı.

意図していたものとかけ離れた結果となった。

Toplumun bireyler üzerinde büyük bir etkisi vardır.

社会は個人に大きな影響を与える。

Alerjik reaksiyonunuz olunca size nasıl etkisi oluyor?

アレルギー反応が起きると、どうなりますか?

Sence iklimimizin karakterlerimiz üzerinde bir etkisi var mı?

気候が性格に影響すると思いますか。

- Biz çevremizin etkisi altındayız.
- Biz çevremiz tarafından etkileniyoruz.

我々は環境に影響される。

Güçlü yenin Japon ekonomisine etkisi çok ciddi oldu.

円高で日本経済に対する影響が深刻になってきている。

Böyle dergilerin çocuklar üzerinde büyük bir etkisi var.

そのような雑誌は子供に大きな影響を与える。

CO₂'nin sözde sera etkisi ile ilgisi vardır.

CO2はいわゆる温室効果と大いに関係があります。

Yan etkisi olmadan aylarca süren ani bir rahatlama sağlıyordu.

すぐに心の安定が戻り 効果は数ヶ月持続します

Günlük hayatlarımızda nasıl çevremizin etkisi altında kaldığımızla da alakalı.

日常生活でも人は影響されているのです

Ülkenin açılmasının Japon medeniyeti üzerinde büyük bir etkisi oldu.

開国は日本文明に大きな影響をもたらした。

Sendikanın muhafazakâr bir parti üzerinde baskın bir etkisi var.

その組合は保守党に対して支配的な影響力をもつ。

Bu hareketin, kadınların davranışları üzerine büyük bir etkisi vardı.

その運動は女性の行動に大きな影響を及ぼした。

Çocuklardan yaşlılara mantıklı egzersizin vücutta iyi bir etkisi var.

子どもから高齢者まで適度な運動は体にとってよい効果をもたらす。

Bu tür oyuncakların çocuklar üzerinde kötü bir etkisi var.

このようなおもちゃは子どもに悪い影響がある。

Görünüşe göre dev midyelerin mercan resifleri üstünde büyük etkisi var.

実はオオジャコガイは サンゴ礁と 深い関わりがあることがわかります

Doktorunuz bu ilacın insanlar üzerinde ne gibi etkisi olduğunu söyledi?

この薬は人体にどんな影響を及ぼすと医者は言ったのですか。

Orta Çağ'da hangi fikirin İngilizler üzerinde en büyük etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?

どんな思想が中世のイギリス人に最大の影響を与えたと思いますか。

İngiltere üzerindeki Norman zaferinin İngilizce dili üzerinde büyük bir etkisi vardı.

ノルマン人が英国を征服したことが英語に大きな影響を及ぼした。

Normanların İngiltere'yi istila etmesinin İngiliz dili üzerinde çok büyük etkisi olmuştur.

ノルマン人が英国を征服したことが英語に大きな影響を及ぼした。

Hiç sigara içmemiş insanların %67si pasif içiciliğin sağlığa etkisi konusunda endişeli.

タバコを全く吸わなかった人々の67%が受動的にタバコの煙を吸わされることで、健康への影響が心配だと言った。

Emmet'in fizikteki teorisinin etkisi çokça tartışılmış, ancak bu yazıda benim kaygım bu değil.

エメット理論が物理学に与えたインパクトについては広く議論されているが、この論文では扱わない。

Testere pullu engereğin etkisi çok çabuk görüldüğü için bir saatin altında öldürebilecek bir zehir.

ノコギリヘビの毒は速く効き 1時間で死に至ることもある

Onların etkisi her gün biraz daha büyüyor fakat onlar yaratıcı değil ve değer yargıları yapamıyorlar.

その影響力は日毎にますます大きくなっているが、しかし創造性があるわけではなく、また、価値の判断もできない。