Translation of "Toplum" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Toplum" in a sentence and their japanese translations:

Toplum değişiyor.

社会が変化している。

İkincisi ise toplum.

2つめは社会にあります

Toplum, bireylerden oluşur.

社会は個人からなりたっている。

Okullarda, toplum merkezlerinde,

学校やコミュニティセンターで

Toplum konseptini yok ediyor.

社会を個々に分断し

Toplum içinde konuşmaktan korkma.

人前で話すのを恐れてはいけない。

Toplum onu ​​başkan yaptı.

協会は彼を会長にした。

Hangi koşulların etkilediğini, hangi toplum

どんな状況がその人たちの行動に 影響を与えたのか

Bazılarınıysa bir toplum olarak kullanmalıyız.

行うべきこともあります

TV'nin toplum üzerindeki etkisi büyüktür.

テレビが社会に与える影響は大きい。

O, toplum için bir tehlikedir.

彼は社会にとって危険人物だ。

Toplum içinde nasıl davranacağını bilir.

彼は、人前でどう振舞うかを知っている。

Toplum yeni sanayiden yarar sağlayacaktır.

この地方は新しい産業の恩恵を被ることになるだろう。

Toplum ve birey birbirinden ayrılamazlar.

社会と個人とは不可分である。

Tom toplum dilbiliminde ihtisas yaptı.

- トムは社会言語学を専門にしていました。
- トムは社会言語学を専攻していた。

Toplum üzerinde bilimin etkisi büyüktür.

社会に対する科学の影響は大きい。

O, toplum içinde konuşmaya alışkındır.

彼は人前で話をすることに慣れている。

Toplum içinde konuşmaya alışkın değilim.

- 私は人前で話をするのに不慣れだ。
- 人前で話すのに慣れていないだ。

Ancak toplum köleliğin yasaklanmasında uzlaştıktan sonra

社会が奴隷制の非合法化に合意して初めて

Onlar her zaman toplum önünde tartışıyorlar.

彼らはいつも人前で口論ばかりしている。

O gazetenin toplum sayfası ile ilgileniyorum.

私はあの新聞の社会面に興味があります。

Yani teknik olarak, toplum öznel standartlar yarattığında,

だから 極端な話 社会が主観的な基準を作ってしまえば

Hem bireysel olarak hem de toplum olarak,

今すぐできることが いくつもあります

Her türlü toplum hizmeti veren servisler bulunmakta.

どのメガシティにもあるような 機能を果たします

Toplum bilimcilerin olduğu bir ailede büyüsem de

私は 社会科学の専門家ばかりの家族で 育ちました

Demokrasi ve toplum için de bir tehdit.

民主主義や社会にとっても脅威です

Adamı toplum için bir tehlike olarak gördüler.

彼らはその男を社会にとって危険人物と考えた。

Toplum, mahkumlar tarafından işletilen bir akıl hastanesidir.

- 社会は患者によって運営されている精神病院です。
- 社会は患者に運営されている精神科病院です。

Dinsiz bir toplum, pusulasız bir gemi gibidir.

宗教なき社会は、羅針盤のない船のようなものである。

Örneğin, 1700'lerde toplum yasal kölelik konusunda uzlaşmıştı.

例えば 1700年代に 社会は奴隷制の合法化に合意し

Onları içine alan ve destekleyen bir toplum yaratmaya

若者を受け入れない社会ではなく

Modern toplum her türlü bilgi ile dolup taşıyor.

現代社会はありとあらゆる情報があふれている。

Onlar kapitalizmi sona erdirdiler ve sosyalist bir toplum kurdular.

彼らは資本主義にピリオドを打ち社会主義社会を建設した。

Servetin adil bir biçimde dağıldığı bir toplum hayal ediyorum.

わたしは国の富が公平に分配される社会を夢見ている。

Amerika, bunun "sınıfsız" bir toplum olduğunu iddia etmeyi sever.

アメリカは自国が「階級の無い」社会であると主張したがる。

Bir öğretmen olarak görüyorsunuz, ben toplum inşası adına görevimi biliyorum.

教師として 私の役割は コミュニティを築くことです

Elon Musk, bunun bir varoluşsal risk olduğu ve toplum olarak

イーロン・マスクは 人工知能を

Bu yüzden, bu hayvana karşı duyulan korku toplum ve kültürler aracılığıyla

それが文明の中で 受け継がれてきて―

Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.

これだけ禁煙、禁煙といわれる以上、喫煙というのは公序良俗に反する行為なんだろうね。