Translation of "Ediyorsun" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Ediyorsun" in a sentence and their japanese translations:

- Niçin acele ediyorsun?
- Niçin öyle acele ediyorsun?

- なぜそうあわてているの?
- 何をそんなに焦ってるの?
- なんでそんなに急いでるの?

Ödülü hak ediyorsun.

君にはその賞を取るに値する。

Onu hak ediyorsun.

君の身から出た錆だ。

Neyi ima ediyorsun?

何が言いたいわけ?

Kimle kavga ediyorsun?

喧嘩の相手はだれですか。

Sadece tahmin ediyorsun.

単なる推測だろ。

Pes mi ediyorsun?

諦めてるの?

Nerede liseye devam ediyorsun?

- 君はどこの高校に通っていますか。
- どこの高校に通ってるの?

Her zaman şikâyet ediyorsun.

- 君はいつも不平を言っている。
- あなたはいつも文句ばかり言っている!

Başarılı olmayı hak ediyorsun.

君なら成功してもおかしくない。

Neden İngiltere'yi ziyaret ediyorsun?

なぜ、英国を訪問するのですか。

Beni taklit mi ediyorsun?

私のまねしてるの?

Benimle alay mı ediyorsun?

あなたは私を馬鹿にしてるじゃないか。

Sen beni mutlu ediyorsun.

- きみは僕を幸せにする。
- あなたのおかげで私は幸せなのです。

Ne hakkında endişe ediyorsun?

あなたは何を心配しているのですか。

Ama sonra fark ediyorsun ki

‎でも それは——

Oraya gittiğini red mi ediyorsun?

君はそこに行ったことを否定するのですか。

Her zaman sorunu tahmin ediyorsun.

君はいつも取り越し苦労をしている。

Her zaman sözümden şüphe ediyorsun.

君はいつも私の言う事を疑っている。

Kağıdını bitirmede neden acele ediyorsun?

論文はゆっくり仕上げてはどうですか。

Çok şeyi sorgulamadan kabul ediyorsun.

虫がよすぎる。

Kes şunu! Onu rahatsız ediyorsun.

止めて!あなたは彼女の気分を害してるわ。

Ne kadar zamandır seyahat ediyorsun?

もうどのくらい長くご旅行中なんですか。

Gerçeği söylemediğimi mi iddia ediyorsun?

- 私は本当の事を言ってないと言うのですか。
- 私が本当のことを言っていないというのですか。

Bu yüzden zorbalıkla hareket ediyorsun.

高飛車に出たね。

- Onu mahcup ediyorsun.
- Onu utandırıyorsun.

君は彼女に困っている。

Tek başına mı seyahat ediyorsun?

独りで旅をしてるんですか?

Sen imkansızı yapmamı rica ediyorsun.

君は僕にないものねだりをしているね。

Her zaman kocandan şikâyet ediyorsun.

あなたはいつも夫の不平ばかり言っている。

Ondan nefret ediyorsun, değil mi?

それ、大嫌いなんだよね?

Ne tarz müzik icra ediyorsun?

どんな曲を作るの?

Sen bir şey mi ima ediyorsun?

何か意味があるのですか。

- Ne ima ediyorsunuz?
- Ne ima ediyorsun?

- 何が言いたいの?
- 何が言いたいのですか?

Neden ısrar ediyorsun? Zaten hayır dedim!

しつっこいな!ダメはダメなんだよ!

Bir şey çaldığımı mı iddia ediyorsun?

私が何か盗ったとでも言いたいの?

Neden ondan bu kadar nefret ediyorsun?

- なぜ君はそんなに彼のことを嫌うの?
- どうしてあいつのことそんなに毛嫌いするの?

Onun başvuru yapmasına izin vermelerini talep ediyorsun."

「そして 彼の申請を要求するんだ」

Ama aşılmaz bir çizginin varlığını fark ediyorsun.

‎越えてはならない一線も

- Ne yapmaya niyet ediyorsun?
- Ne yapmak niyetindesin?

- 君は何をするつもりなの。
- 何するつもり。

Her zaman haklı olduğun konusunda ısrar ediyorsun.

君はいつも自分が正しいと言っている。

Benim bir korkak olduğumu mu ima ediyorsun?

私が臆病者だというのですか。

Tom'dan neden bu kadar çok nefret ediyorsun?

なんでそんなにトムのこと嫌いなの?

- Ne halt ediyorsun?
- Yine ne işler çeviriyorsun?

いったいぜんたい君は何という事をしているのか。

- Ne yapmayı planlıyorsun?
- Ne yapmaya niyet ediyorsun?

何するつもり。

- Yalnız mı geziyorsun?
- Yalnız mı yolculuk ediyorsun?

一人旅をしてるの?

Sen böylesine çılgın bir sürücüsün; beni deli ediyorsun.

お前はむちゃくちゃな運転者だよ。僕も気が狂いそうになるよ。

- Beni tehdit mi ediyorsun?
- Beni tehdit mi ediyorsunuz?

私を脅しているのですか。

- Acelen ne?
- Ne bu acele?
- Neden acele ediyorsun?

なんでそんなに急いでるの?

Bana nasıl böyle bir şey demeye cüret ediyorsun!

君は僕によくもそんな口がきけたものだ。

Hızlıca hareket ediyorsun, o küçük kalıpsı plastik sandalyeye çarpıyorsun

素早い身のこなしで プラスティックの椅子をバタンと押し込み

Bu vahşi hayvanların hayatlarının ne kadar hassas olduğunu fark ediyorsun.

‎野生生物を含め ‎この星の生き物が‎——

"Neden benden bu kadar çok nefret ediyorsun?" "Çünkü sen kabasın!"

「なんで私のこと嫌いなの?」「意地悪だから」

Ama gariptir ki onlara yaklaştıkça birçok açıdan çok benzediğimizi fark ediyorsun.

だが不思議なことに 知れば知るほど—— 人間との類似点が 多いと気づく