Translation of "Duymaz" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Duymaz" in a sentence and their japanese translations:

Ailesine saygı duymaz.

彼は両親を尊敬していない。

Erkek kardeşim spora ilgi duymaz.

私の兄はスポーツはやりません。

- Haberi duyar duymaz, o gözyaşlarına boğuldu.
- O, haberi duyar duymaz gözyaşlarına boğuldu.

- 彼女はその知らせを聞いたとたん、突然泣き出した。
- そのニュースを聞くとすぐに彼女は涙を流して泣き出した。
- その知らせを聞いた途端、彼女はわっと泣き出した。

Kazayı duyar duymaz evden dışarı fırladı.

衝突の音を聞くやいなや、彼は家から走り出した。

Polis silah ateşini duyar duymaz geldi.

ピストルの発砲の音を聞いてすぐに警察がやってきた。

O, haberi duyar duymaz benzi attı.

その知らせを聞いたとたんに彼女は青くなった。

O haberi duyar duymaz ağlamaya başladı.

そのニュースを聞くとすぐに彼女は涙を流して泣き出した。

O, onu duyar duymaz buraya geldi.

- 彼女はそれを聞くや否やすぐここへ来た。
- 彼女はそれを聞いてすぐにここへ来た。

O haberi duyar duymaz gözyaşlarına boğuldu.

彼女はその知らせを聞いたとたん、突然泣き出した。

O, haberi duyar duymaz ağlamaya başladı.

彼は知らせを聞くとすぐに泣き出した。

Kimse böyle bir şeyi yapmaktan rahatsızlık duymaz.

誰もわざわざそんなことをしないだろう。

Adımları duyar duymaz onun kim olduğunu biliyordum.

足音を聞いた瞬間、私はそれがだれだかわかった。

Ağlamanın yararı yok. Hiç kimse seni duymaz.

泣いてもだめだ。誰にも聞こえないぞ。

O, zilin çaldığını duyar duymaz telefona cevap verdi.

ベルが鳴るのを聞くとすぐに彼女は電話にでた。

O, zil çaldığını duyar duymaz telefona cevap verdi.

ベルが鳴るのを聞くとすぐに彼女は電話にでた。

Köpek sahibinin sesini duyar duymaz, bir ok gibi fırladı.

犬は主人の声を聞くやいなや弾丸のように飛んでいった。

- Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.
- Yaşından dolayı, büyükbabam iyi duymaz.

祖父は年のせいで耳がよく聞こえない。