Translation of "Diğerleri" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Diğerleri" in a sentence and their japanese translations:

Diğerleri cehennemdir.

他人は地獄だ。

Diğerleri giderse, giderim.

他の人が行くなら私も行きます。

Bütün diğerleri nerede?

他の人はどこにいるのですか。

Diğerleri hakkında endişe etmeyin.

他人のことは気にするな。

Bazıları mutludur; diğerleri mutsuzdur.

幸福な者もいれば、また不幸な者もいる。

Diğerleri konuşurken sözünü kesme.

他人が話をしている時に割り込んではいけません。

Diğerleri hakkında kötü konuşmayın.

人の悪口を言うな。

Bazıları kırmızı ve diğerleri beyazdır.

赤いものもあれば白いのもある。

Diğerleri hakkında kötü şeyler söyleme.

- 他人の悪口を言うな。
- 人の悪口を言うな。

Diğerleri sadece maaş için çalıştılar.

もう一方のチームは ただ給与のために働きます

Diğerleri birkaç dakika içinde gelecek.

他の人達は数分以内に着くでしょう。

Diğerleri için ilerleme fikri onları ürpertiyor.

彼らも他の人たちと共に 「進歩なんて」と 冷ややかな目で見るだけです

Diğerleri bunun kesinlikle nazik olduğunu düşünebilir.

完全に許容範囲だと 考える人もいるでしょう

Öğrencilerden bazıları Asyalı ve diğerleri Avrupalıydı.

学生の幾人かはアジア出身で、他はヨーロッパ出身だった。

Birkaç kişi otobüsle gitti, diğerleri trenle.

バスで行った人もいるし、汽車で行った人もいる。

Bazı TV programları ilginçtir, diğerleri değildir.

テレビ番組の中にはおもしろいのもあれば、そうでないのもある。

Bazı delikanlılar tenis oynar diğerleri futbol.

テニスをする少年もいれば、サッカーをする少年もいる。

Kazada bazıları yaralandı ve diğerleri öldü.

その事故で負傷した人もいれば亡くなった人もいた。

Bazıları sağlıklıdır ama diğerleri sağlıklı değildir.

彼らの中には健康なものもあれば健康でないものもある。

Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.

歩いて行くものもいれば、自転車で行くものもいた。

Bazıları pahalı ve diğerleri çok ucuz.

高価なものもあれば、大変安いものもある。

Bazı yumurtalar iyiydi fakat diğerleri kötüydü.

腐っていない卵もいくつかあったが、残りの卵はみな腐っていた。

Bazılarımız otobüsle ve diğerleri bisikletle gitti.

私達の何人かはバスで、他は自転車で行った。

Bazı kişiler kibardı ve diğerleri kabaydı.

親切な人もいたし不親切な人もいた。

Bazı balıklar nehirlerde yaşar, diğerleri denizde.

川に住む魚もいれば、海に住む魚もいる。

Onlardan bazıları sağlıklı ama diğerleri değil.

彼らの中には健康な人もいれば、そうでない人もいる。

Bazı yolcular yaralandılar ama diğerleri güvendeydiler.

けがをした乗客もいたが、他の乗客は全て無事だった。

Bazıları Allah'a inanır fakat diğerleri inanmaz.

神を信じる人もいれば、信じない人もいる。

Diğerleri gibi bir hayvan türü olan insanoğlunun

地球の気候を変える 力があるというのは

Basit yaşamalıyız, böylece diğerleri de basit yaşayabilir.

私達がシンプルに生きなきゃ 他の人もシンプルに生きられないのです

Bazı öğrenciler matematik severler ve diğerleri sevmezler.

数学を好きな生徒もいれば、そうでない生徒もいる。

Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever.

- 野球の好きな人がいれば、サッカーが好きな人もいる。
- 野球が好きな人もいれば、サッカーが好きな人もいる。

Diğerleri suçlayarak her zaman hatalarını mazur görüyorsun.

君はいつも自分の過失を他人のせいにしている。

Bazı öğrenciler otobüsle, diğerleri ise yürüyerek gittiler.

学生たちはバスで行く者もいれば、歩いて行く者もいた。

Bazı oğlanlar balık avlar, diğerleri ise yüzer.

何人かの子供は釣りをしており、残りは泳いでいる。

Bazıları İngilizcede iyiler, diğerleri ise matematikte iyiler.

英語が得意な人もいれば、数学が得意な人もいる。

Donald diğerleri hakkında kötü konuşan insanları sevmez.

ドナルドは他人の悪口を言う人は好きでない。

Bazı insanlar varlıklı ve diğerleri beş parasız.

暮らし向きが良い人もいるし、良くない人もいる。

Bazıları onun hikayesini inandı ve diğerleri inanmadı.

彼の話を信じる者もいたし、信じない者もいた。

Onun diğerleri hakkında kötü konuştuğunu asla duymadım.

彼が他人の悪口を言うのを聞いたことがありません。

Bazıları bisikletle okula gider, diğerleri otobüsle gider.

自転車で学校に行く人もあれば、バスで行く人もいる。

Bazı çiçekler ilkbaharda ve diğerleri sonbaharda açarlar.

- 春に咲く花もあれば、秋に咲く花もある。
- ある花は春に咲き、またある花は秋に咲く。

Bazı insanlar sporları sever, ve diğerleri sevmez.

スポーツが好きな人もいれば、嫌いな人もいる。

Parkta bazıları bankta oturdu ve diğerleri dolaştı.

公園には、ベンチに座っている人もいれば、あたりをぶらぶら歩いている人もいた。

Ben otelde kaldım ama diğerleri alışverişe gitti.

私はホテルにいましたが、ほかの人たちは買い物に出かけました。

Dün keşke diğerleri ile birlikte oyuna gitseydim.

昨日他の人たちと一緒にその試合に行っていたらなあ。

Bazı insanlar voleybolu sever, diğerleri tenisten hoşlanır.

バレーボールが好きな人もいれば、テニスを楽しむ人もいる。

Bazıları bunu söyler ve diğerleri onu söyler.

こう言う人もいれば、ああ言う人もいる。

Erkek kardeşlerimden biri öğretmen, ve diğerleri avukattır.

私の兄弟のひとりは先生で、ほかの兄弟はみな弁護士です。

- Bazı insanlar kahveyi sever, diğerleri ise çayı tercih eder.
- Bazı insanlar kahve severken diğerleri çayı tercih eder.

コーヒーが好きな人もいれば、紅茶が好きな人もいる。

Çocuklardan biri ders çalışıyor ama diğerleri oyun oynuyor.

子供達の中の1人は勉強していますが他の子供達は全員遊んでいます。

Bazıları insanlar yaz mevsimini, diğerleri ise kışı sever.

夏の好きな人もいれば、冬の好きな人もいる。

Bazı sınıf arkadaşlarım voleyboldan, diğerleri ise tenisten hoşlanıyor.

私のクラスにはバレーボールが好きな人もいれば、テニスを楽しむ人もいる。

Öğrencilerden bazıları tenis oynadı ve diğerleri voleybol oynadı.

その生徒たちの何人かはテニスをし、他はバレーボールをした。

Bazı insanlar planı destekliyor ve diğerleri buna karşı.

その計画に賛成の者もいれば反対の者もいる。

Bazı insanlar iyi konuşmacıdır ve diğerleri iyi dinleyicidir.

話上手もいれば、聞き上手もいる。

Onun üç arabasından biri mavi ve diğerleri kırmızıdır.

彼女の3台の車の1台は青で、残りは赤だ。

Bazı öğrencileri ona hayrandı, diğerleri ise onu küçümsüyordu.

彼を尊敬する生徒もいたし、軽蔑する生徒もいた。

Onlardan bazıları evet dedi ve diğerleri hayır dedi.

彼らの何人かは賛成したが、残り皆は反対した。

Öylesine parlak bir çocuktu ki diğerleri ona hayrandı.

彼はとても利口な少年だったので、他の人は彼を誉めた。

Bazı insanlar onun şakalarına güler ama diğerleri gülmez.

彼のジョークではいつもみんなが笑うとは限らない。

Onun üç arabasından biri mavi ve diğerleri beyazdır.

彼女の3台の車は1台が青で残りは白だ。

Bazı insanlar kedileri sever, diğerleri köpekleri tercih eder.

猫が好きな人もいれば、犬のほうが好きな人もいます。

Bazı insanlar tren diğerleri araba ile seyehat ederdi.

列車で旅をする人もいれば、車を使う人もいた。

Bazı insanlar rüyalarını hatırlamakta iyidir, diğerleri kendilerinkini unuturlar.

自分の見た夢を思い出せる人もいれば忘れてしまう人もいる。

Diğerleri ne söylerse söylesin ben sizin tarafınızda duracağım.

人がなんと言おうと僕は君の味方だ。

- Diğerlerinden sıyrılıyor.
- Diğerlerinin arasında sivriliyor.
- Diğerleri arasında göze çarpıyor.

彼女抜群ですよ。

Onun üç kızı var; biri evli, ama diğerleri değil.

- 彼には娘が三人いる。ひとりは結婚しているが、残りは結婚していない。
- 彼には娘が3人いる。1人は結婚しているが、あと2人は結婚していない。

Diğerleri hakkında bilmiyorum fakat bana gelince ben onu destekliyorum.

他の連中のことはわからないが、僕に関する限り、その計画に賛成だ。

Bazı insanlar kedileri sever ve diğerleri köpekleri tercih eder.

猫が好きな人もいれば、犬が好きな人もいる。

Üç oğlum var. Biri New Tork'ta ama diğerleri Londra'da.

私には3人の息子がいる。1人はニューヨークにいるが、他の2人はロンドンにいる。

Diğerleri popüler müziği severken bazı insanlar klasik müziği sever.

クラシック音楽が好きな者もいれば、ポップスが好きな者もいる。

Bazı insanlar para için , diğerleri zevk için kitap yazarlar.

お金のために本を書く人もいれば、楽しみで書く人もいる。

Kutuda çok sayıda elma var. Bazıları kırmızı, diğerleri sarıdır.

箱の中にはりんごがたくさんあり、赤いものもあれば、黄色のものもある。

Bazı sınıf arkadaşlarım voleyboldan hoşlanır ve diğerleri tenisten hoşlanır.

私の級友の中にはバレーボールが好きな人もいれば、テニスを楽しむ人もいる。

Bir adım öne çık ve diğerleri için yer aç.

前へ出て、他の人に場所をあけなさい。

Ben ve diğerleri Fransa için savaşıyorduk " diye bağırarak onunla yüzleşti .

私たちと 他の人たちがフランスのために戦っていた 」と叫びながら彼女に立ち向かいました 。

Onun üç kız kardeşi var; biri Tokyo'da ve diğerleri Nagoya'dadır.

彼には姉が3人いる。ひとりは東京に、残りは名古屋にいる。

Denenmiş olan tüm diğerleri hariç, demokrasi yönetimin en kötü şeklidir.

いままで試してきた他の政治形態を除いて考えると、民主主義とは最低の政治形態だ。

Bazı insanlar yazarken müzik dinler, ancak diğerleri verimliliklerini engellediğini söylüyor.

音楽を聞きながら書き物をする人もいるが、音楽を聞きながらだと能率が下がるという人もいる。

Diğerleri gönüllü iş yaparken bazıları yarı zamanlı çalışmaya devam eder.

中にはパートで仕事を続ける人もあれば、ボランティアの仕事をする人もある。

Bazı çocuklar fıstık ezmeli sandviç getirdiler, bazıları jambonlu ve diğerleri peynirli.

- 何人かの子供達はピーナッツバターサンドイッチを持ってきた。何人かはハムで、他はチーズだった。
- ピーナッツバターサンドを持ってきた子もいれば、ハムサンドやチーズサンドを持ってきた子もいた。
- ある子はピーナッツバターの、ある子はハムの、そしてまた他の子はチーズのサンドイッチを持ってきた。

Bazıları arkadaşlarını karşılamak için geldiler ve diğerleri onlarınkini yolcu etmek için.

友人を迎えに来た人もいれば、見送りに来た人もいる。

Nereye pikniğe gideceğimizi görüştüğümüzde bazıları ormana gitmek istedi, diğerleri denize gitmek istedi.

どこにピクニックに行くかを私達が話し合った時、森に行きたがる人もいれば、海に行きたがる人もいた。

Onun dört kız kardeşinden biri vefat etti fakat diğerleri hâlâ bizimle birlikteler.

彼女の4人の姉妹のうち1人は他界したが、ほかは健在だ。

Benim beş tane oğlum var. İkisi mühendis, bir diğeri öğretmen ve diğerleri öğrencidir.

私には5人の息子がいる。そのうちの二人は技師で、他の一人は教師、あとは学生です。

Bir süpermarkette yarı zamanlı çalışırken, oysa diğerleri değilken bazı müşterileri çok kibar buldum.

スーパーでアルバイトしてみて、客の中にも丁寧な人と、そうでない人がいることがわかった。